StHM ÖZEL HABER
Halk kahramanı Che Guevara´nın hayatının gizemi zamanla daha iyi anlaşılıyor. İşçiler gibi çalışması, makam ve mevkiyi bırakarak halkı ve doğru bildikleri için mücadele etmesi takdir ediliyor.
Sosyal demokratların zevke sefaya daldığı, muhafazakârların Beyaz Türklüğe özendiği günümüzde, Che Guevara´nın sadece ismi ve giyimini taklit eden nicelerinin onun yaşam felsefesini içselleştiremedikleri gözlemleniyor.
Mesleği doktorluk olan Che Guevara´nın aynı zamanda içsel zenginliği dorukta olan bir şair olduğu görülüyor. Şiirlerinde RİMBAUD etkisinin görüldüğü ayan beyan ortada iken, bunun da dışında gelenekten gelen bir şiir damarının da var olduğu araştırmacılarca dile getiriliyor.
Bir şairin isyan ve devrim ile iç içe olması gibi doğal bir şey olmadığına vurgu yapan edebiyatçılar, nice şiirin bir mısrasının insanı şaha kaldırıp, kabına sığdıramayacağını belirtiyorlar.
Şiirin üstün bir sezgi ve zeka gerektirdiği vurgulanırken, şairlerinde dünyaya yön veren sıra dışı insanlar olduğu ifade ediliyor.
VEDA ŞARKISI
1.
kayalıkta çakılı yelkenli
sana bırakıyorum veda şarkımı.
2.
Benim uzaklardaki ölümümün kanında tohumlanışı da
kayalar devranının altında değişken köklerle.
Yalnızlık! geçmişe özlem çiçeği canlıı duvarların.
Yalnızlık, yeryüzünde adanmış faniliğim.
3.
taşımak istemiştim heybemde
yüreğinin gelip geçici tadını,
ama kaldı havaya çizilmiş kesin eğrilerle,
yadsıma oldu umudumun yiğitliğine.
Giderim hatıradan daha uzun yıllar boyu
kapalı yalnızlığıyla gezginin,
fakat havaya çizilmiş kesin eğri sanki bana döndü
ve bir işaret koydu pusula kaderime.
Sonu geldiğinde bütün gündelik işlerin
yol yapacağım bir geleceğim olmasa,
gelmiş olacağım bakışında canlanmaya
kaderimin sırıtan parçası olarak.
Gideceğim hatıradan daha uzun yollar boyunca
zincir halkaları gibi eklenen elvedalarla zamanın akışında.