Tarih: 11.03.2022 12:53

KADIN DOĞULMAZ,KADIN OLUNUR!

Facebook Twitter Linked-in

Gazi Üniversitesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlenen “Türk Dünyasında Alp Kadın” konulu uluslararası sempozyumu gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç, Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alev Çakmakoğlu Kuru, Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Selvi, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemile Nakış Karamağaralı, Eğitim Öğretim ve Dış İlişkiler Kurum Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, davetli konuşmacılar Azerbaycan Cumhuriyeti Milletvekili Ganire Paşayeva, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Demirci Katırancı, Girne Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulvi Keser, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu, akademisyenler, öğrenciler ve konuklar katıldı. Araştırma yazar Uzman Sinan DOĞAN,’’Alp Tipi Kadının Arıg-Silig Bağlamında Tettiki’’ adlı tebliğ sunumunda; Türk tarihinde kadın askeri dehası ve kadın bedeni, toplum dengesini bozma ve yeniden inşa etme açısından muazzam bir unsur olduğunu keşfetilmiş. Kadın, ’bedenin zamanda yeniden üretimi, mekânda düzenlenmesini sonucu ortaya çıkan sosyal ortamın içinde doğmaktadır. ’’kadın doğulmaz, kadın olunur’’ dedi. Konuşmasına şöyle devam etti:

Tarihte kadında has yaratılış özelliğinin gelişimini sağlamak hem de toplumda kadının konumu güçlendirmek için toplumsal cinsiyet ilişkili‘’benlik’’kavramının ortaya çıkmasını sağlayacak şekilde sosyal yapılanma gerçekleştirildiği söylenebilir.‘’Bedenin zamanda yeniden üretimi, mekânda düzenlenmesi’’şeklindeki uygulanması, kadını anlamdırma toplumu aydınlatma şeklide gerçekleştir- miştir. Kültürel ve sosyal yapılanma, toplumsal cinsiyet ile birlikte inşa edilmiştir. Kadın cinsiyet rollerini, öğrenme ve bilişsel mekanizmalara göre şekillenmesi, kadında benlik kavramının oluşturulmasıdır. Toplumdan gelen bilgiler, kadın varlığındaki benlik kavramında işlenmesi suretiyle kişisel ve toplumsal amaçlarına hizmet edecek şekilde davranışlarını ve çevresini yapılandırılmıştır. Kadının bilinç, akıl gibi bilişsel alanların, toplumsal değerleri ve sosyal unsurları içinde barındıracak şekilde yapılandırılması,toplum yaşantısında temsil yetkisine ulaşmasıdır. Kadın, zihin-beden ikiliğini beden lehine aşma amacında olan fizikalizm, indirgemeci bir tavırla bedeni farklı konumlandırılmasıdır. Toplumda bedenleme sürecinde beden; toplumun kendisini gördüğü şekilde biçimlenmesi,kadındaki benlik, kimlik farklı bir boyut kazanıyor, toplumsal cinsiyet değerine ulaşıyor.Kadında toplumsal benlik kavramı oluşturulması, savunma,mücadele, gibi davranış kalıpları oluştururken,iyi anne, ahlaklı ve kahraman olma gibi kimlikler kazandırılmıştır.

Kadın-toplum arasındaki ilişkinin, sosyal aktörler aracılığı ile gelişen bir sembolik ilişkiler süreci olarak tanımlandığı için kadın sosyal ortamın içine doğmaktadır. Kadın doğulmaz, kadın olunur” gerçeğine ulaşmaktır.Toplumun kültürel kodlarına göre biçimlenek, toplumun mefkuresine yürümesidir. Kadın,toplumun dinamikleriyle birlikte kahramanlık düzeyine ulaşabilmesi, kutsal sayılan ruha odaklanma. kişinin bedenî ve maddî hazlara düşkünlükten korunmasını sağlayan ahlâkî bir erdeme yükselmesidir. Bu durum,Tanrı’nın insanlıktaki en büyük yansımalarından biri olarak kabul edilecektir.Toplumun hedeflerine yönelen kadın,bedenini kontrol altına alınmasından dolayı bedensel ve ahlaki anlamda temizliği,toplumda yüksek konuma taşıyacaktır. Türk kültüründe kadın bedeni bir deneyim alanı değil anlam haritası, semboller ağı şeklinde kültür gelişmiştir Diğer toplumlarda görülen kadın bedeni cinsiyetlendirilerek değersizleştirilmesi Türk toplumda yer bulmamıştır. Kadın, fiziksel anlamda değil metafizik değerlerle toplumdaki varlığının betimlenmesi,toplumda kadına saygı toplumsal değer olarak gelişmiştir..

Sonuç olarak günümüzde toplumlarda görülen erkek-kadın arasında çatışma veya biri diğerini red etme şeklinde duygu ve düşünceler, aile kavramını ve toplumsal barışı zedelemektedir. Türk toplumunda Alp tipi kahramanların ortaya çıkaran kavram,kuramların günümüzde kadın-erkek arasında çatışmaya veya biri diğerini red etme duygu ve düşüncelere çözüm olacak niteliktedir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —