Tarih: 06.05.2018 20:36

Kadir Amca Ölmüş Dediler!

Facebook Twitter Linked-in

 

Ne Kolay Söylediler! Kadir Amca´nın vefat haberini aldığımda, aklıma nedense Yusuf Hayaloğlu´nun ?Rıza? şiiri geldi. ?Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü dediler. Ne kolay söylediler? diyordu şair.

Öyle ya, son yılları ciddi rahatsızlıklarla geçen 85 yıllık bir ömür. Söylemesi neden zor olsun ki, herkes gibi O´na da Hak vaki oldu. Umarım O´nun vefatını bu kolay söyleyebilenler nasıl bir değeri kaybettiklerinin farkına da bu kadar kolay varabilsinler.

Kadir Amca´yı 12 Temmuz 2012 günü tanıma şerefine nail oldum. Sivas Kültür Dergisi´nde yayımlanan ?Sıtkınan Sevdim? yazısını okuduktan sonra, merak edip ?Şehrin Ahşap Zamanı? ve ?Bir Şehrin Beş Hali? kitaplarını da temin etmiş ve bir solukta okumuştum. Başta ekonomik olmak üzere çeşitli gerekçelerle Sivas´tan ayrılma planları yapan o kadar insan varken birisinin çıkıp ?Memleketimin üstündeki bu güzelliklerini sevmemden daha çok, toprağının altına gireceğim için Sivas´ımı sıtkınan sevdim.? Diyebilmesi dikkatimi çekmişti önce. Bir de üstüne ?Bir Şehrin Beş Hali?ndeki ?Ulu Cami´de Sabah? yazını okuyunca tanışmak için uygun ortam yaratmaya gayret etmeye başlamıştım. Sıcak bir yaz gününün ikindiye evrildiği bir saatte, İstasyon Caddesi´nde karşılaştığım Kadir Amca, bir ömür taşıdığı ve kimseden esirgemediği nezaket ve zarafetiyle şehrin tanınmış pastanelerinden birinde doyulmaz bir sohbet imkanını bana da bahşetti. Sivasla ilgili pek çok anısını anlatırken, bir kısmının Cumhuriyetin ilk yıllarına ait olduğunu sandığım çok sayıda fotoğrafı da paylaşma lütfunda bulundu. Kendisinde ?Bir Şehrin Beş Hali?ni imzalamasını ama imzanın ?Ulu Cami´de Sabah? yazısının bulunduğu sayfada olmasını istediğimi söylediğimde benim kadar O da duygulandı.

İmzanın ardından da ?Sivas´ta çok köklü ve zengin bir mani geleneği olduğunu, ancak bu manilerin büyük kısmının unutulduğunu, bu sohbetin anısına kimsenin hatırlamadığı bir maniyi okuyacağını, istersem bunu kendisinden bir yadigar olarak saklayabileceğimi? söyleyerek şu maniyi yazdırdı:

?Yukarı Tekke´yi kapladı duman

Canımdan çok sevdim Vallahi inan

Ölüp de kabre girdiğim zaman

Ben değil mezar taşım söylesin?

Bu duygusal görüşmenin ardından birkaç kez daha kendisi ile sohbet imkanı buldum. Söylememe bile gerek yok. Kendimi çok şanslı sayıyorum. Kadir Amca´nın hemşerileri için bir rol model olup olmadığını bilmiyorum. Ben kendi adıma şu iki hususu rahatlıkla söyleyebilirim, hatta bunu söylemekle yükümlüyüm: Bir, vatan sevgisi, insanların yaşadıkları beldeleri sevilecek yerler haline getirmeye çalışmaları ile başlar. İki, millet sevgisinin ilk aşaması kişilerin çevresindeki insanları ve hemşerilerini sevmesidir.

Kadir Amca Hıdırellez´de toprağa verildi. Hz. Hızır ile İlyas Peygamberin bir araya geldikleri gibi O da çok sevdiği Sivas toprağıyla bir daha hiç ayrılmamacasına buluştu. Bana yazdırdığı maninin sevgi dışında ölümle de ilgili olması, manideki gibi Yukarı Tekke´de defnedilmesi ve defin gününün Hıdırellez´e, bir büyük buluşma gününe denk gelmesi tesadüf müdür bilemiyorum.

Bildiğim sadece bir tek şey var: Sivas´ın toprağının, kendisini sıtkınen seven Kadir Amca´yı sıtkınen kabul edeceğidir. Allah gani gani rahmet eylesin.

Agâh Yekta

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —