Tarih: 26.01.2024 20:40

KAR YAĞAR KAR ÜSTÜNE

Facebook Twitter Linked-in

KAR YAĞAR KAR ÜSTÜNE

Mevsimler şaşırdı, zaman çıldırdı. Yıllardır geç yağar oldun. Belki de dünya her zamankinden daha da kirlendi. Göçmen kuşlar bile Ulaş Gölü’ne zamansız inmeye başladı. Hasretle bekler oldu; kurt, kuş yazı yaban… Hasretle umutla bekler oldu; Tecer’deki keklik, sudaki balıkçı, toprağın altındaki başak…

Ya sen insanoğlu insan! Ne çabuk unuttun akşamların aydınlığa döndüğünü, bütün ovayı baştan başa bembeyaz gördüğün, ayışığının yeri göğü birleştirdiği bir film perdesi gibi gözüken süt gibi çarşaf örtüyü.

Artık rüzgar bile garip eser oldu, ne yapacağı belli değil. Naylonlu pencerimiz-den dinlerdik fırtına senfonisini. Camlarımızdaki donmuş kristal kümelerine sobanın ışığı vururken; Ovapınar’dan gelen çakal, kurt sesleriydi akşam türkümüz.

Sabahtan akşama kadar gölde buz üzerinde kızaklarla koşarak terlenir mi? Burun ucun buz tutar, ellerin morarır, kulakların kızarır. Açlık aklına mı gelir, ha babam de babam vur aşağı-vur yukarı inekler köy çeşmesine salınana kadar. Paçalarımız buz tutarken akşamı dar vakit ederdik. Beyazın bütün zerafeti, en naif nezaketi ile yün yorgan altında düşlerimizi görürken kar yağardı kar üstüne…




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —