STHM ÖZEL HABER
ANADOLU'nun kadim damak tadı olan KAVUT unutulmaya başladı.
Düz arazilerde buğday ve arpa ekiminin bol olduğu yerlerinde bir tatlı çeşidi olarak bilinir.
Buğday ve arpanın karıştırılıp tandırda kavrulması ve öğütülmesi ile meydana gelen kavut tatlısı içine, pekmez, bal, şekerli su katılarak tatlandırılarak yenildiği belirtilmekte.
Kavut tatlısının son yıllara kadar Sivas´ın bir çok köy, kasaba ve ilçesinde yapılmaya devam ettiği lakin, gelişmeye paralel olarak yeni tatlı çeşitlerinin insanların hayatına girmesi ile bu tatlının unutulmaya başlandığı belirtilmekte.
HİTİT İMPARATORLUĞU'na kadar uzanan ve 3500 yıllık bir geçmişi olan tatlının çok önemli tarihsel bir görev de ifa ettiği araştırmacılarca vurgulanmakta. KADEŞ SAVAŞI'na SİVAS'tan giden HİTİT ORDUSU'nun yanlarında besleyici ve tok tutma özelliği olan KAVUT götürdükleri de belirtilmekte.
Köy ve kasabalarda gece kış oturmasının baş eğlencesi olan kavut tatlısının mideyi rahatlatan bir özelliğinin de olduğu biliniyor. Kavut tatlısı Kara TONUS yöresi diye tabir edilen Altınyayla, Şarkışla, Ulaş,Kangal yörelerinde görülen bir tatlı çeşidi olarak biliniyor.
KAVUT:
Kavurganın dövülmesi, arpa unuda katılmasıyla, taş el değirmenlerinde öğütülmesi ile elde edilen una, şerbet, pekmez veya bal şerbeti katılarak kavut yapılır. Buğdayı çok olmak üzere, arpa, yulaf ve çavdar birlikte sac üzerinde kavrulur, değirmende öğütülür ve elenir.
Torbalara konularak gerektiğinde kavut hazırlamakta kullanılır. Tatlandırma için eskiden daha çok bal veya pekmez şerbeti kullanılır.
Kavut için ahlatın fazla yetiştiği dağ köylerinde, ahlat kurutulur, el değirmenlerinde çekilir, un haline getirilir. Buğday, arpa, mısır karışımından kavrulup, öğütülerek hazırlanmış una katılarak da kavut yapılabilir.