Ormandaki kulübesinde yaşayan bir ormancı dolaşırken bir camdan bir peri kızı bulur...Bu peri kızı o kadar güzeldir ki bakmaya doyamaz,bir türlü elinden bırakamaz ama herkesten de saklarmış onu...
Öyle kıyamazmış ki ormandaki kulübesinde onu kalbi üzerinde uyutur hayran hayran bakarmış yüzüne.
Nereye gitse onu yanında götürürmüş. Geceleri dahi peri kızının güzelliğinden kulube ışıl ışıl aydınlanırmış.
Ormancı peri kızını çok sever onu herkesten kıskanırmış. Hatta bu düşkünlüğünün ölçüsünü ayarlayamazmış.
Derken bir gün camdan peri kızını elinden yere düşürmüş. Peri kızı kırılmış.
Oysa ormancı çok düşkünmüş peri kızına, onu hiç kırmak istememiş. Peri kızı da ormancıya çok düşkünmüş kırılmasına kırılmış ama ormancıyı da yüreğinden silememiş.
Ormanın Bilgesi, gelip ormancıya demiş ki; ?sakın ola değer verdiklerini yere düşürüp kırma, bir daha düzeltemezsin demiş.? Ormanın bilgesi peri kızının parçalarını birleştirerek tekrar ormancının kalbi üzerine yerleştirmiş. Ormancı da sonsuza değin peri kızını kırmamaya ant içmiş?.