"KIVIRMA BAŞKAN"

Temel bey, telaşlı ve canhıraş bir şekilde, önünden geçen kalabalığa?yeter artık, tepkinizi gösterdiniz, dağılın evinize gidin? diye bağırıyor. Gözü dönmüş kalabalığın çoğu dönüp bakmıyor bile. Ancak, daha önceden hiç görmediğim, elinde telsiz olan,göbekl

15 Mart 2019,Yeni Zelanda´nınChristchurch kentindeaşırı sağcı yobazların cuma namazı sırasında iki camiye düzenlediği terör saldırılarında 50 insan yaşamını yitirdi. Yeni Zelanda halkının ve devletinin verdiği insancıl tepkiler, bütün dünyada olumlu bir hava yarattı ve hatta bu denli büyük bir katliamı bile gölgede bıraktı. Yeni Zelanda başbakanı ?bu trajediyi tarihimiz boyunca unutmayacağız? dedi

29 Mayıs 1993, Almanya´nın Solingen kentinde, bir Türk ailenin yaşadığı bina, aşırı sağcı dört Alman yobaz tarafından kundaklanarak yakıldı. Yangında, beş Türk vatandaşı yanarak hayatını kaybetti. Bu katliamdan sonra Alman hükümeti, Alman aydınları, Alman vatandaşları yakılan evi müze ev haline getirdi ve üzerine de "ey Alman halkı insanlığa yaşattığın utancı hatırla" anlamına gelen bir tabela astı.

2 Temmuz 1993, Türkiye´nin Sivas kentinde, Pir Sultan Abdal şenlikleri için Sivas´a gelen, başta Aziz Nesin olmak üzere çoğu sanatçı olan vatandaşımızın, kaldıkları Madımak oteli, aşırı yobaz bir grup tarafından kundaklanarak yakıldı. Otuz yedi Türk vatandaşı hayatını kaybetti. Bu katliamdan uzun yıllar sonra,  valiliğimizin üstüngayretleri (!) ile binanın altındaki kebapçı çıkarıldı ve binakamulaştırıldı. Kapısına da ?Sivas Valiliği İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür merkezi? tabelası asıldı.

İçinde, bilimin B´ si, kültürün K´si bulunmayan bir yere,Bilim ve Kültür Merkezi tabelasının asılması bir ironi olsa gerek.Bütün dünya ve biz dahi biliyoruz ki, aslında bu bina, bina (!) vasfını yirmi altı yıl önce kaybetmişve bir?utanç anıtı? olmuştu.

2 Temmuz 1993 Cuma günü,olaylar sırasında,belediye binasının önündeyim. Çarşı girişinin üstünde belediye başkanı Temel beyin hemen yanındayım. Temel bey, telaşlı ve canhıraş bir şekilde, önünden geçen kalabalığa?yeter artık, tepkinizi gösterdiniz, dağılın evinize gidin? diye bağırıyor. Gözü dönmüş kalabalığın çoğu dönüp bakmıyor bile. Ancak, daha önceden hiç görmediğim, elinde telsiz olan,göbekli, 45-50 yaşlarındaki bir kişi ?kıvırma başkan? diye kalabalığın içinden başkana cevap veriyordu. Adam belediyeci değildi, olsa kesin tanırdım. Elinde telsiz olduğuna göre olsa olsa polistir diye, düşündüm. Muhtemelen de sivil polisti.

Yine biz orada iken,komutanın belediye başkanı ile telsiz konuşması yapmak istediği anonsu geldi. Komutantelsizinden? Temel bey oteldekileri çıkarmamız lazım, bir helikopter bulun? diyordu. Başkan ?Albayım ben helikopterim mi var? Nereden bulayım? dedi. Çaresizliğe bakın, ortada ne vali var, ne emniyet müdürü. Ortada bir belediye başkanı ilebir albay. Çaresiz ve ortada kalmış iki adam. İnsanlarınbu saate kadar hala otelde olduklarını, ben dahi o sırada anladım. İlginç ötesi ilginç işler yaşanıyordu.

Akşam karanlığı basmak üzereydi, otelin önünden beş altıel silah sesi duydum. Arka caddeden yürüyerek eve gittim. Televizyonu açtım. Bütün dünya ile birlikte birkaç yüz metre ötemizde, az önce yaşanan olayın, nasıl bir vahşete dönüştüğünü hayretler içinde izledim.

Az önce,sadece insanlar değil, insanlıkta ölmüştü.

Yıllar geçti, yaşanmaması gereken, olmaması gereken bu utanç yaşandı. Yaşandı yaşanmasına da ,  pekitoplumsal olarak, bu güne kadar bu olayı lanetle anabildik mi? Reddedebildik mi? Bu acıyı paylaşabildik mi? O insanların ve ailelerinin yerine kendimizi koyabildik mi?

Bu gün olmuş, her yıldışarıdan gelen birkaç yüz insan ile onların üç dört misli polisve devletin gücü eşliğinde garip bir anma töreni (!) düzenleniyor. Hiç değilse bundan sonra devletimizin ve halkımızın, bu utancı ve acıyı gerçekten hissederek anması,bize yakışan ve insanlık adına olması gerekendir.

Tacettin KEPENEK



Anahtar Kelimeler: KIVIRMA BAŞKAN