KOCACIK Dönemi Bitiyor

KOCACIK Dönemi Bitiyor

Seçimlere odaklanan Üniversitede kimin rektör olacağı günün konusu. Siyasi desteğini yitiren Rektör KOCACIK, şehir ayağında da destek bulamıyor. Son atak olarak Ankara bağlamlı destek arayışlarına giren Rektör´ün, atanma şansının olmadığı kamuoyunda dile

 

Yaklaşık 4 yıldır Üniversiteyi yöneten Faruk KOCACIK ve yönetim ekibi, Haziran ayına 4 ay kala kulis arayışlarına ara vermeden devam ediyorlar. Yerel siyasi desteğini yitiren KOCACIK, son demde şehirde ?tuzu kuru? dertsiz tasasız insanlardan oluşan küçük bir zümrenin desteğini almaya çalışsa da, halkın geniş tabanı tarafından şiddetle eleştiriliyor.

Üniversitede yaşanan onca olumsuzluğu bilen Sivaslılar, burada acilen bir kan değişimi yaşanması gerektiğini dile getiriyorlar.

Faruk KOCACIK ve yönetiminin pek çok liyakatsız ataması nedeniyle hantal bir yapıya dönüşün Üniversite birçok sorun ile karşı karşıya.

Atanamayacağını bilen Faruk KOCACIK´ın, yerel siyasi desteğini ve halk desteğini yitirdiğini anlaması sonrasında, gözünü Ankara, Bosna Hersek ve Yugoslavya odaklı lobi ümidine bağladığı iddia ediliyor.

Özellikle haber kaynaklarımız Faruk KOCACIK´ın Yugoslavya odaklı kulis faaliyetlerine giriştiğini vurguluyorlar.

Pek çok değişik kaynak Faruk KOCACIK´ın  bu yönde girişimleri olduğunu belirtiyorlar.

Lakin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN´a çok detaylı bir dosya hazırlayan nitelikli bir ekip, harıl harıl çalışarak bu dosyaya son şeklini verdiklerini dile getiriyorlar.

 

 

 



Anahtar Kelimeler: KOCACIK Dönemi Bitiyor
Cenk
10.03.2016 22:16:23
Rektör gidecek gibi dursa da bu üniversitede sağcılar şuan atanması için ellerinden geleni yapıyorlar. 6 tane sağcı aday var 3 tanesi de yolda. Yani üniversitede bu hızla tüm sağcı profesörler aday olacak galiba. Oturdukları yerden oy hesaplıyorlar her gittikleri yerde biri hayırlı olsun diyorsa o bana kesin oy verecek diyen hayalperestler var. Hayırlı olsunun anlamı üniversitede şudur: hoca ben sana oy vermeyecem demektir. Tabii anlayana. Ben şimdiden söyleyeyim bir aday hariç hiçbirinin ne projesi var ne de karşılığı. Bu gidişle yine sağın işi zor

hacif
10.03.2016 23:25:23
Hayret bildigim kadariyla Orhid li orada bile hic taniyan yok bunun nereli oldugu belli degil.Universiteye ve Sivas a cok zarari oldu.Universitenin 3te biri ise gelmiyor,hak etmeyen bir cok insan hak etmedigi kadroyu yalakalikla veya korkutarak kapti.okuyan ogrenciler yari bucuk diplomayla mezun edip gonderiliyor.SIVASA COK YAZIK cok

yazarli
12.03.2016 08:57:48
Entel gazeteci ile bozpolatin elinde oyuncak olmus yakin destekcileri ve akil daneleri kendisinden merdane boyle rektor ve yonetim istemiyoruz. Yeteri kadar zarar verdiler.

Mehmet
12.03.2016 15:50:18
Hdpkk bildirisine imza atan Prof. Dr. Ali Çeliksöz yeniden göreve başlamış. Biraz dinlen denildi Nasıl olsa millet unutur zannedildi. Şimdi asıl soru şu Faruk Kocacık´a ne oldu bu soruşturma sümen altı mı yapıldı? Birçok üniversite bu bildiriye imza atanları üniversiteden atmışken cumhuriyet üniversitesi neden sahip çıkıyor? vatan için bu kadar şehit varken bu adamları ve destekçilerini üniversitede istemiyoruz.

Oyuncak Yönetim
13.03.2016 01:37:48
Yönetimde ve siyasette en büyük felaket "yarım bilgili" insanların "tam yetkili" olmasıdır diyor Laplace. Bu felaketi yaşayan bir üniversite düşünelim. Yaşanması muhtemel olaylara bir bakalım. "Tam yetki" verilip, "her işi" halleden kişi, hallettiği işe mutlak surette suç unsuru karıştıracaktır. Bu, bir şeylerin ihmali olabilir ; kusurlu bir işlem olabilir ya da düpedüz kasıt olabilir. Sonrası; sorgu gerektiren bir işlem, ya "sehven" kılığına büründürülür ya da "zincirleme trafik kazası geçirmekten" korkularak, trafikten çekilir. Bu durumlara tanık, suça meyilli kişilerin ise cesareti artar. Düpedüz suç işlerler. Fakat ellerine yüzlerine bulaştırırlar. Bunların hafif sıyrıklarla atlatılmasını sağlamak ise, sistemin dahi ettiği "yarım bilgili,tam yetkili" kadim zübük/ler/e düşer. Suçu bilmek, daha doğrusu tanık olmak da suçtur. Meşhur bir mafya sözü imiş , "herkes suçluysa, kimse suçlu değildir." Faraza, bu üniversitede "yarım bilgili,tam yetkili biri" olsun. Kurgu bu ya, bu kişinin makam odasında da bir darp olayı yaşanmış olsun. En basit haliyle failler 657 nin bilmem kaçıcı maddesine göre suç işlemişlerdir, değil mi? Diyelim ki sonuçta failler sulh oldu ya da işlem tamamen sumen altı edilip, unutturuldu. Bu ne demek olur? Demek olur ki, o ortamda bulunan kişilerin hepsi de suçlu. Ki, bu yüzden kimse suçlu değil. (Kaynak: Meşhur Mafya Sözü) Eeeee, bu oyunda, o ortamda olmayan ve fakat olaydan haberdar olan bir de rejisör olmalı, değil mi? Peki, bu rejisörün hiç mi suçu yok? Tabi ki vardır. Çünkü o bir rejisör. En hafifinden suçu ise, -işlemin takipçisi olmaması nedeniyle-, ihmaldir. Peki, bu ihmalin sebebi ne olabilir ki? Ne diyelim, belki de rejisör "zincirleme trafik kazası geçirme" korkusu yaşıyordur, kim bilir? (NOT: Bu yazıda geçen kurum, kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup, kurgudan ibarettir.)