Tarih: 24.06.2023 18:42

KURBAN İLE İLGİ BAZI HUSUSLAR!

Facebook Twitter Linked-in

Kurban İle İlgili Bazı Hususlar

1- Kurban keserken besmele çekmek

Normal zamanlarda yapılan hayvan kesiminin aksine, kurban keserken “besmele” çekilmesi farzdır. Bu bağlamda Kurbanın ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı Hac suresinin ilgili ayetlerinde Kurban kesilirken “Allah’ın adının anılması” istenmiştir (22/Hacc: 28, 34, 36). Bağlamlarından anlaşılacağı üzere söz konusu ayetlerde sair zamanlardaki hayvan kesiminden değil, “Kurban niyeti ile kesilen” bir hayvandan bahsedilmektedir. Buna göre kurban edilecek hayvanı keserken özellikle besmele çekilmesi emredilmiştir.

Kurban keserken besmele çekilmesinin temel sebeplerinden biri, müşriklere muhalefettir. Çünkü müşrikler putları için kurban keserlerken özellikle putların adını anarlardı. Mesela Lât putu için kurban kesecekleri zaman "Bismillâti: Lât'ın adıyla", Menât için kurban kesecekleri zaman "Bismilmenâtî” derlerdi. Allah Teâlâ da mü’minlerin kesecekleri kurbanlar üzerine "Bismillah: Allah'ın adıyla" diyerek kendi adının anılmasını istemiş ve bu konuda müşriklere muhalefet edilmesini emretmiştir. Bu açıdan kurban kesimi esnasında besmelenin unutma hali müstesna kesinlikle terk edilmemesi gerekir.

Cahiliye Arapları Hac esnasında Zemzem Kuyusu yanında kurban keser, kurbanın kanını Kâbe'ye sürer ve "Allah'ım kurbanımızı kabul et" diye dua ederlerdi. Müslümanlar da bu cahiliye ritüelini yapmaya kalktıklarında "Kurbanlıklarınızın kanları ve etleri Allah'a ulaşmaz" [22/Hac: 37] ayeti nazil oldu ve bu ritüel yasaklandı.

Kurban kanını Kâbe duvarına sürme âdetinden mülhem olduğu anlaşılan ev, araba ve diğer şeyler için kesilen kurbanlar, putlar için kesilen kurban hükmündedir, murdardırlar. Abdestli kapitalist Hacı emminin aldığı lüks cipi için kestiği kurbanın kanını cipinin tekerine, lüks villasının duvarına sürmesi, müşriklerin putları için akıttıkları kan gibidir. Zira burada amaç Allah rızası ve şükür olmayıp, kazadan beladan korunmak ve nazar isabet etmemesi gibi bağlamından kopartılan batıl inançlar söz konusudur. Bu amaçla kesilen kurbanlar “leş” hükmündedir.

2- Aile adına tek bir kurban kesmek yeterli midir?

Kurban kesmeyi "vacip" olarak kabul eden Hanefilere göre nisap miktarı mala sahip olan her bireyin ayrı bir kurban kesmesi gerekir. Aile bireylerinden sadece birinin kurban kesmesi, diğerlerinden bu sorumluluğu düşürmez. Kurbanı "sünnet" olarak kabul eden Şafiî, Malikî ve Hanbelî ekollerine göre ise; aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinin tek bir hayvan -ki bu bir küçükbaş da olabilir- kesebilecekleri, böylelikle herkesin aynı sevaba nail olabileceği görüşü kabul görür.

3- Ölmüşlerimiz için kurban kesilir mi?

Şafii ve Maliki ekollerinde ölmüş kimseler için kurban kesmek mümkün görülse de bu hususta vurgulanması gereken temel prensip şudur: İbadetler yaşayan insanlar içindir! Kişi öldükten

sonra artık sorumlu olduğu herhangi bir ibadet kalmaz. Geride kalanların onun ibadet borçlarını düşürmesi veya kendi ibadetlerinden ona sevaplar yollaması söz konusu değildir. Sağlam bir delile dayanmadan bir takım temennilerden hareketle sevabı ölenlere bağışlanmak üzere kesilmesi gereken bir kurbandan bahsetmek doğru olmayacaktır.4 Nitekim Kuran’da; “Doğrusu insana kendi emek ve çabasından başkasının faydası yoktur” (53/Necm: 39) ve “Kim ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları kabul edilir” (17/İsrâ: 19) buyrulur.

Bu ayetlerde de görüleceği gibi ibadetler kişiseldir ve insanın kendi çalışıp çabalaması ile yerine getirilir. “Sana ölüm gelip çatıncaya kadar Rabbine kulluk et!” (15/Hicr: 99) ayetinde ifade edildiği gibi bu sorumluluğu son nefesini vereceği ana kadar devam eder. Ölümle birlikte insanın ibadetler dahil tüm sorumluluğu biter. Ölen kişiler için geride kalanların yapabilecekleri şey; “Rabbim! Hesabın görüldüğü günde beni, anamı, babamı ve tüm mü’minleri bağışla” (14/İbrahim: 41) şeklinde hayır dua etmekten ibarettir.

4- Kurban kesmek için kredi kullanmak caiz/ahlakî midir?

Kredi, faizli borç demektir. Faiz de İslam dininin büyük günah olarak gördüğü yasaklarından biridir. Dinimize göre faizli borç vermek de almak da haramdır. Hacca veya umreye gitmek ya da kurban kesmek için dahi olsa hiçbir şekilde faiz pisliğine bulaşılması caiz olmaz.

Bankaların "hac kredisi", "umre kredisi" ve "geleneksel bayram kredisi" vs. gibi safsatalarla kapitalizmin kılcal damarlarına kan pompalayan faizi ibadetlerimize bulaştırmalarına kesinlikle müsaade etmemeliyiz.

Maddi durumu iyi olmayan kimselerin kurban kesmesi gerekmez. Bu konuda "kurban kesmezsem acaba insanlar ne der!" şeklindeki putlaştırmanın aldatıcı mahalle baskısına kapılmamak lazım. İbadetlerin sadece ve sadece Allah rızası için yapıldığını unutmayalım. İbadetleri insanlar görsünler, beğensinler yani desinler için yapmak riyadır. Riya ise gizli şirktir. İçine riya karışan amellerin Allah katında hiçbir değeri olmaz, yapılan ibadetler yok hükmündedir! Gösteriş için yani halk tabiri ile “kurban kesti desinler” diye kesilen kurbanlar kesene fayda değil zarar getirir. Nitekim konu ile ilgili Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Müminler! Yaptığınız yardımları, başa kakarak ve inciterek değersiz hale getirmeyin. İnsanlara gösteriş olsun diye malını harcayan; ama Allah’a ve Ahiret gününe inanmayan kişi gibi olmayın! Onun durumu, üzerinde biraz toprak bulunan kayaya benzer. Şiddetli bir yağmur yağar ve onu çıplak bırakır. Böyleleri çalışmalarından bekledikleri sonucu alamazlar. Allah böyle nankörler takımını yola getirmez" (Bakara, 2/264). Bu nedenle imkânı olmayan kimseler kurban kesmek için sağdan soldan borç arayarak veya kredi çekip harama bulaşarak kendilerini hem maddi hem de manevi anlamda sıkıntıya sokmamalıdırlar.

5- Kurbanın tamamını hayır kurumlarına bağışlamak

Son zamanlarda birçok kimsenin çeşitli gerekçelerle vekâlet verip kurbanlarını bir hayır kurumuna bağışlama eğilimi yaygınlaşmakta. Vekâletle kurban kestirilmesi caiz olduğu için

hayır kurumlarına kurban bağışlamak ve bu şekilde kurban kesmekle ibadet yerine getirilmiş olur. Ancak kurban eti hakkında yapılacak işlemlerle alakalı olarak Allah Teâlâ: Allah’ın adı anılarak kesilen hayvanların etinden hem siz yiyin hem halinden memnun olana da isteyene de yedirin (22/Hac: 36) buyurur. Ayetten anlaşıldığına göre Allah Teâlâ, kurban etinden hem kurban sahibinin yemesini hem de zengin-fakir akraba ve konu komşuya ikram edilmesini tavsiye etmektedir. Dolayısıyla kurban kesmek durumunda olan kişilerin bu tavsiyeye uyarak, kurbanlarının etlerinden kendileri de istifade edecek şekilde kesmeleri veya kestirmeleri daha iyi olur.

6- Hayır kurumlarının kurban etlerini satması

Hacc suresinin 34 ve 36. ayetlerine göre kurban ibadetinde asıl olan; en'âm yani koyun, keçi, sığır ve deve cinsi hayvanların, Allah’ın ismi anılarak ve Allah rızası için kesilmesidir. Vakıf ve dernek gibi hayır kurumlarına veya Kur’an kurslarına bağışlanan hayvanlar kesildiği anda ibadet yerine gelmiş olur. Bundan sonra etlerin mülkiyeti ya tamamen ya da kısmen bağışçı tarafından bu kurumlara devredilmiş olmaktadır. Kurum yöneticileri de diğer ihtiyaçlarını giderebilmek için bu etleri takas edebilir veya satabilirler. Bunu yasaklayan herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bir kimse şayet hayır kurumlarına bağışladığı kurbanının kesilmediğine muttali olursa o kurbanı tekrar kesmelidir.

Her ibadette olduğu gibi kurban olayında da gösterişten şiddetle kaçınmak gerekir. Zira gösteriş felakettir. Son bir hatırlatma; bayram boyu “kaç kilo et paylaştınız” muhabbeti çok çirkin, irrite edici ve ibadetin değerini azaltan lüzumsuz davranışlardandır. Bu tür sığlıklardan kaçınmakta fayda vardır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —