KURT MIRTOĞ

KURT MIRTOĞ

ABDULLAH ÇÜRÜKLÜ Yazdı...

KURT MIRTOĞ 2

Ahurun eşığnin ordaki daşa goyorum yal çanağmı, içeri girdiğimi fargedince ilk lafı, daha babalanmadın mı oluyor. Sonra da, şuna bir belledemedim getdi, azaysuz heyvan, verecağn yarım gügüm süd, ağzımdan burnumdan getiriyor, iki kumsükle de gırmaşmasın diyor. Sarı gız asil inek. Başını ohşuyorum, gulağna sen eyce bir ineksin, seğen südün gibi yağlı süd veren heç bir inek yoh, herkes biliyor diyorum. Sarı gız sevünüyor, sol boğrüme iki kere sürünüyor soğna tavana yahın penceriye bahıyor, soğna da musluğna bahıp dalıp gediyor. Bu, nursuz garıya, artuh südümü sağ gı demek oluyor. Hunharca sağyor sarı gızı. Benim hatirime, nemlenmiş gozleriynen cicik ağrılarını duymazdan geliyor sarı gız. İşgence bitdükden soğna, gucücuk buynuzlarını uvalıyorum, annını sevüyorum dırnahlarımınan, burnunun ortasından endiriyorum baş barmağmın boğomunu. Yüzü sol tarafa dönuk. Altından gügümlerin çekulduğunü gorünce sola doğru yarım adım atıp bana yol veriyor. Sağ eliminen, boynundan başlıyarah hem yeriyor hem ohşuyorum. Nemrut hanım obir ineklerin ömürlerini dörpülemiye, ben de üçüncü gaşuğmu çalmıya gediyorum ahurun gapısının önüne. Guyruğuynan yolcu ediyor beni. İfdar yemağ yer gibi çıynamadan yalıyp yuduyorum çanağmı.

Şimdiyağter üsdüme gun doğmadı heç. Mağzinlerden evel gahar, onlardan soğna yatarım hep.

Ramazanda yemek yüzü gordüm ecuk. Böyuk oğlanın esgilerinden bir dahım elbisem oldu Sebo dayının zoruynan. Nursuz garı gişisi sebo dayıynan çekışip durdu, sonunda nasıl olduysa he dedi. Bayramda geyecağmişim.

Arafa gunü sebo dayı ben böyük ve ufah oğlanla dört gişi hamama getduk. Hamamcı, ben oğonden geçerken burnunu dutdu ne varısa. Sebo dayı hepimizi adamahıllı çimdirdi. Tabii önce beni. Gohularım getdi. Keselerken utandım. Sağam solum kir doldu. Aha üç ay oldu doğru düzgun su yüzü gormemişim. Sabunlanduh, liflenduk. Çimduk çimduk çimelağmiz çıhdı. Hepimiz orucuh. Ufahlıh arada bir gayboluyor. Uzatmıym. Çimduk yunduh da...

Sebo dayı arif herifimiş, esgi çaputlarımı kotü bez torbuya gomuş, dedemin verdoğ bağ bıçağnı ayırmış. Gurulanduh. Üst baş arıyorum, yoh. Gohusundan ağnadım ki torbuya gomuş. Geyinecağdim ki, yeni torbayı aşdı, bunları geyecağn artuh dedi. Demeseydi. Esgilerimi geyeydim. Esgiydi, pisidi, sökuğdü de...

Sessüzce oturuyorum. Gozlerim beni diynemiyor. Babam ola...

Sümük mendilini bana verdi sebo dayı. Hem gozyaşlarımı hem burnumu sildim defalarca. Geri verecek oldum almadı, sende galsın der gibi eliynen işaret etdi. Geyinduk. Böyuk oğlanın üsdü başı ecuk bol oldu amma olsun, yepyeni üsdüm vardı artuh. Bıçağmı mendilimi cebime goydum. Hamamdan çıhıp eve getduk. Biz hamamdayken nemrut hanım döşşağmi, yasduğmu mitil yorganımı havluya çıharıp yahmış.

Ahura gedecağdim ki sebo dayı golumdan dutdu, boğon yarın sana ahur yoh dedi. Gafam garışdı.

İfdar yemağni ev ahalisiynen sufra tahdasına diz dize yeduk. Uşahlar ders çalışmıya başladılar. Sebo dayı üsdünü dağaşdirip ahura getdi. Nursuz garının yüzüne nur gelmiş gibiydi. Çay bişirdi. Sebo dayı ahurdan gelinciyağter ev beni sıhdı da sıhdı, gısgaca aldı. Neyse birbuçuh sağat soğna geldi ahurdan. Ahur gohuyordu benim gibi. Hamamcının burnunu niye dutdoğnu ağnadım, demekgi ben de beyle gohuyormuşum. Elini yüzünü yudu, pis üsdünü çıhardı, esgi ev pantulunu geydi. Gohusu azalmışdı. Çayımızı işduk. Neçe zaman oldu çay yüzü gormiyeli. Neçe zaman geşdi adam yerine gonmuyalı. Neçe zama oldu evde oturmuyalı,

Neçe zaman oldu...

Neçe zaman oldu...

Neçe zama...

Neçe...

Ne...



Anahtar Kelimeler: MIRTOĞ