MELİH GÖKÇEK EKOLÜNDEN YANSIMALAR
Heybe doldu. Artık yazma zamanı. Bu gün belediye heybesinden bir şeyler çıkarak, ilk köşe yazıma başlamak istedim.
Belediye diğer resmi kurumların hiç birine benzemez. Doğumdan ölüme kadar kentlilerin bir şekilde hayatına dokunur.
Belediye, kentin öz malıdır, öz kurumudur. Belediyeciliğin çağımızda ki anlamı ve amacı, insanların mutlu olduğu, kendisinin ve çocuklarının geleceğini kurmak istediği ve bir parçası olmaktan gurur duyduğu bir kenti oluşturabilmek ve sürekliliğini sağlayabilmektir.
Bu amaçlara ulaşmak için, öncelikle belediye başkanının kendi altyapısı sağlam olmalıdır. Şehir kültürünü özümsemiş, egolarından kurtulmuş, adalet ve hakkaniyet duyguları gelişmiş, vizyon sahibi, istişare ile karar alan ve bir daha seçilme kaygısı taşımayan bir kişi olmalıdır.
Bunlara ilaveten belediyeciliğin doğasına uygun olarak ekip çalışmasına yatkın olmalıdır. Kaliteli ekip kuramayan, bir belediye başkanının ve yönetiminin başarılı olma şansı yoktur.
Belediye başkan adayları seçim öncesi kampanya döneminde, çeşitli projeler ortaya koyarlar, sözler verir, taahhütlerde bulunurlar. Zamanı geldiğinde de vatandaş, eğer unutmamış ise hesabını sorar.
Önümüzde ki Belediye seçimleri Mart 2019 de yapılacak olup tam 1 yıl 1 ay gibi bir süre kalmıştır. Bu sebeple, objektif olarak dönem muhasebesini yapma zamanı da gelmiştir diye düşünüyorum.Çünkü, seçime 2-3 ay kala yapılan tartışmalar, siyasi çekişmelerden öteye gidememektedir. Eğer mevcut belediye başkanı tekrar aday gösterilir ise yapıp yapmadıkları, taahhütleri, verdiği sözler kendisine sorulabilir,aday gösterilmez ise geçmiş olsun. Soracak muhatap bile bulamazsınız.
İşte bu yüzden şimdiden sormak lazım, ne taahhüt ettiniz? Ne yaptınız? Neyi yapamadınız? Niye yapamadınız?
Seçim önü mega projeler olarak sunulan, Kızılırmak düzenleme(rekreasyon) projesi, Perakende Sebze hali, Tahıl meydanı (Şems-i Sivasi Meydanı),Eski sanayi mezbeleliği projesi, Esentepe kentsel dönüşüm projesi, Kale projesi ve yeni belediye binası projelerini tekrar hatırlatmak isterim.
Hiç gereği yok iken, Doğan Ürgüp ile başlayan, Sami Bey ile devam eden Yüksek hızlı tren gar yeri ve güzergahını değiştirme hamlelerini dört yıl süre ile izledik.
Sayın Başkan, kamuoyunun bütün itirazlarına rağmen ısrar etti ve kimseyi dikkate almadı.
Ne oldu? Akıl ve mantık galip geldi, tekrar en başa dönüldü. Ancak,bu lüzumsuz değişiklik hamleleri, kamulaştırma dahilen az 100 milyon lira gibi bir paranın heba edilmesine sebep olmuştur diye, tahmin ediyorum.
Peki, müsebbibi veya müsebbipleri hesap vermeli midir? Veyatoplum bunu hesabını sormalı mıdır?Sayın başkan açısından ibretlik ve enteresan bir durum bence.
Sivas belediyesinin dişe dokunur ve devam eden tek projesi Mevlana tüneli. Ancak, İkinci tüp bitirilecek, kamulaştırmalar yapılacak, yollar yapılacak, viyadük yapılacak. Bu işin bu dönemde bitirilmesini arzu ederiz. Çünkü ilan edilen sürenin üzerinden zaten epey bir zaman geçti.
Eski adı Kepenek Meydanı, şimdi ki adı 15 Temmuz Şehitler Meydanı olan altı kapalı otopark, üstü park olan bina bitirildi gibi ama henüz açılamadı. Bu otoparkın giriş çıkışlarına, ilgili başkan yardımcısının, teknik elemanların ve vatandaşın dikkatini çekmek isterim. Nasıl olsa, herkes oradan, bir şekilde geçiyordur. Bir de alıcı gözle bakmanızı rica ediyorum. Tam bir traji-komedi ( jandarma tarafından olan girişe dikkat). Üzerinde ki park alanı ise karmakarışık, göz hizasından algılamanız zaten mümkün değil. Oysa ki, 2005 yılında Meydan düzenleme projesi (medreseler dahil) Vali Hasan Canpolat tarafından, Çekül Vakfına Prof. Muzaffer Sözen ve Metin Keskin ekibine yaptırılmış, eksiklerine rağmen sonuçta ortaya çıkan proje ve iş fevkalade diyebilirim (sadece ağaç kesmede ipin ucu kaçmasaydı daha iyi olurdu). Başkan keşke buranın projelendirmesini de aynı ekibe verseydi. Harcanan paranın hakkı ortaya çıksa, daha iyi olmaz mıydı?
Doğru tercihler yapmak, doğru kişilerle çalışmak önemlidir ama başarılı ve doğru belediyecilik uygulamalarını takip etmekte bir o kadar önemlidir.
Özellikle 15-20 yıl yerlerini koruyabilen bazıbelediye başkanlarının kendilerine özgü hizmet ve iş yapma anlayışları, belediyecilikte çeşitli ekolleri ortaya çıkarmıştır.1990 yıllarda, Temel beyin belediyecilik anlayışı ve hizmetleri birçok belediye tarafından da örnek alınmış ve takip edilmiştir.
Sayın başkanınbu dönemin de, eski Ankara Büyükşehir Belediye başkanı Melih Gökçek ekolünü benimsediğini görüyorum. Melih Gökçek ekolünün ana unsurlarına benzer olan, battı-çıktı, Pembe taksi, Hobbit evleri, macera parkı, piknik alanları gibi medyatik pazarlamaya uygun hizmetlerde aşama kaydedildiğini söyleyebilirim.
Tacettin KEPENEK