Pala dayı demişlerdi tanışmadan kendini görmeden bıyığıyla kafamda oluşturduğu imajla çıktı karşımıza.
Ellerinde yüzünde zamanın eskittigi hatları gördüm lakin zaman onda birşeyi eksiltmemis tam tersine çoğaltmış adeta akarsu gibi cağlamış.
Garip bir yüzün ardındaki asalet temiz su kaynağı gibiydi. Günümüz ticaretinde karın karına dayalı ölçülü biçili ticareti bizlerin güvenini alt üst ederken, bu gönlü tok pala dayılar bir zamanlar bu şehirde insanların masumiyetine ve tokluğuna delaletti.
Pala dayıcığım traktörüyle kum taşır kum götürür toprak taşır toprak götürür ufak tefek yük taşıyor lakin nasıl bir büyük yürek taşıdığını tariflemek zor.
Evet hileli bir pazarlığa el vermeyen emeğinden fazla parayı kabul etmeyen bu yüce gönüllü adamın tokluğu asilliktir.
Yüreği tok midesi tok pala dayının kendiyle emeğiyle yürümüş gelmiş bu yaşına. Isyankar hiç değil hakki hukuku bilen emeğine fesatlığı katmayan pala dayimiz erdemli insan dersini verdiğinde garipsemiştim.
Traktörüyle taşıyacağı toprağı bize değil kendine tasiyormuşcasina özen gösteren para hilesinden nefret eden dayımız yolun gönlün açık olsun.
Pala dayıcığım bir zamanlar bu şehirde sana bu erdemleri öğreten ustaların vardı. Onlarin da ruhu şad olsun....