MERKEZ CAMİ´ne İhtiyaç Var Mı?

MERKEZ CAMİ´ne İhtiyaç Var Mı?

MERKEZ CAMİ´ne şuan için ihtiyaç olmadığı düşünceme, elbette herkes katılmayacaktır. Hatta hazır kıta bekleyen pek çok ?yaftalama? korosunun, harekete geçeceği de muhakkak. Ama peşinen belirteyim ki, şimdiye kadar ne kölesi olduğum zincirlerim oldu, ne d

Eski NUMUNE HASTANESİ´nin yıkılması gündeme geldiğinde, burasının yıkılmaması gerektiği konusunda fikri çabamız hep devam etti. Ama ne yazık ki, o güzel arşiv yıkıldı. Orada şehrin elli yıllık anısı da yok oldu gitti. Ağıtların, türkülerin, doğumların, hüzünlerin mekanıydı orası?

***

Sevgili okurlar, mekanların insan ruhu ile ünsiyetine herkes vakıftır.

Ulu Cami´ne girdiğinizde, kendinizi zaman tünelinde hisseder ve bambaşka biri olarak dışarı çıkarsınız.

Zaten Meydan Cami (Çukur Cami), başlı başına bir medeniyet manifestosu. Kara Şems´in nazargahıdır ve sizi alır götürür öteler ötesine.

Kale Cami´ni söylemeye gerek var mı? İnsan unsuru esas alınarak, adeta insan ruhundan dokunan bir kilim gibi nakış nakış bir girizgaha salıverir adamı?

Abadan Cami´ni de söyleyim ki eksik kalmasın. O nazenin, o zarif, o müstesna abidenin bahçesine bile girince, insanın ruhu doruğa çıkar ve törpüler kabalıklarını.

***

Bugün geldiğimiz nokta itibariyle yeni bir MERKEZ CAMİ şehrin gündeminde. Halk Eğitim Merkezi alanına yapılması planlanmakta. Büyük ölçekli bir ibadethane olması muhtemel?

Mevcut camiler, var olan cemaatin ihtiyacını karşılarken, böyle bir masrafa gerek var mıdır? Camilere yolu düşenler bilirler ki, sair zamanlarda bir veya birkaç saf haricinde yoğunluklu bir cemaat mevcut değil. Bir tek CUMA NAMAZLARINDA yoğunluk var, o da civar camilere yapılan dağılma ile rahatlamaktadır.

Cenaze Namazları için zaten bitmek üzere olan YUKARI TEKKE alanındaki AY YILDIZ CAMİ´nin, büyük bir rahatlamayı getireceği muhakkak.

Sevgili okurlar, bizim medeniyet dimağımızın temellerini iyi analiz etme mecburiyetimiz var. Sadeliğin, sükûnetin, insan unsuru düşünülerek inşa edilmiş ibadet hanelerin, bizlerin ruhuyla örtüştüğü bir gerçek.

Nitekim asıl bakış noktamızın temelini ?ben kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum? sözünün felsefi yorumlamasını öne almamız icap etmez mi?

MERKEZ CAMİ´ne şuan için ihtiyaç var mıdır?

Onca masraf, onca yoğunluk? Hem o alana yakın 5 tanenin üzerinde cami de var.

Ülkemizin virüs belasıyla uğraştığı şu günlerde, oraya harcanacak 25 Milyon TL´nin üzerindeki parayı,  sıkıntıda olan halkımızın dertlerini çözmeye yönlendirmemiz icap etmez mi?

Toplumlar için temel düşünce prensibi, ihtiyaca binaen bir planlama değil midir?

***

 BİR VİRÜS belası ile karşı karşıyayız. Ve ne kadar süreceği de belli değil.

Burası için planlanan kaynağı zor durumda olanlara ayırmamız gerekmez mi?

-İş yerini geçici süre kapatanlar var?

-Yevmiye ile çalışanlar bu ara çalışamıyorlar..

-Berberler boştalar.

-Çay ocakları, kahveler, lokantalar, kafeler işe ara verdiler. Onlarca çırak kalfa eve çekildiler..

-Gündeliğe giden kadınlar biz ne yapacağız diyorlar..

-Kirasını ödeyemeyenler?

-İnşat işçileri, market çalışanları, temizlikçiler daha hangi birini sayayım.

-Pek çoğu da ?Sosyal Hizmetlerin? kapısına gidip yardım istemeyi gururlarına yedirmeyen az ile yetinen onurlu insanlar?

***

MERKEZ CAMİ´ne şuan için ihtiyaç olmadığı düşünceme, elbette herkes katılmayacaktır. Hatta hazır kıta bekleyen pek çok ?yaftalama? korosunun, harekete geçeceği de muhakkak.

Ama peşinen belirteyim ki, şimdiye kadar ne kölesi olduğum zincirlerim oldu, ne de acıkınca yiyeceğim helvadan biblolarım?

 



Anahtar Kelimeler: MERKEZ CAMİ İhtiyaç