Tarih: 11.12.2020 23:21

Mevtayı Nasıl Bilirdiniz?

Facebook Twitter Linked-in

Son zamanlarda hayatını kaybeden bazı varlıklı insanlar için, şehrin muhtelif yerlerinde bulunan ilan panolarına taziye-methiyesi ilanları veriliyor. İlan metinlerin de mealen “biz senden razıydık, Allah’ta senden razı olsun, … … senin, hayırlı ve iyi bir insan olduğuna şahitlik ederiz” deniliyor.

Ölen insanların arkasından gazetelerde vb. yerlerde taziye ilanları, alışıldık bir durum ama tasarımlı afişlerle reklam panolarına bu tür taziye-methiyesi ilanları verilmesi herhalde yeni bir akım olsa gerek.

Bu durum kapitalizmin ana unsurlarından olan reklam pazarı için yenilikçi bir yaklaşım olabilir! Hele hele, salgından dolayı ölüm sayılarının katlandığı şu günlerde, ölen zengin ve varlıklı insanlar için bu tür ilanlar verilmesi yaygınlaşırsa, iyi bir ticari kazanç kapısı olabilir. Diğer taraftan da, ilan verenler ile ilan verilenler için saygınlık algısı yaratma isteği karşılanmış olur. Hatta ilan verenlerin bu işten daha da kazançlı çıkmaları olasıdır.

Konumuz aslında elbette reklamcılık sektörünün sorunları değil, bu yeni akım taziye-methiyesi ilanlarının altında imzası bulunanlar ve kimlikleri. Bunlar ne bir ticari firma, ne bir siyasi parti, nede bir kamu kurumu. Bunlar dernek veya vakıf adı altında yapılanmış olan dini eksenli cemaat, cemiyet veya duruma göre Sivil toplum kuruluşları.

Durum böyle olunca, bu konuda birkaç soru sormak da zorunlu oluyor. Şöyle ki:

Türk milletinin ve hatta Sivas halkının gelenek ve ananelerinde reklam panoları ile taziye-methiyesi ilanı vermek var mıdır?

Ben bu yaşıma kadar, ahirete intikal eden bir kimse için şehrin reklam panolarında taziye- methiyesi yapıldığını görmedim. Büyük katılımlı cenaze törenleri, günlerce süren taziyeler gördüm ama böyle bir şeye ilk defa şahit oluyorum.

Geçmişten günümüze, zengin, fakir, varlıklı, varlıksız, ünlü, ünsüz her canlı ölümü tadacaktır. İmam cenaze namazından sonra, her zaman olduğu gibi cemaate hep şu soruyu soracaktır. “Mevtayı nasıl bilirdiniz? “ Cemaat hep bir ağızdan “İyi bilirdik” veya bazen de “iyi bilirdik, ehli-i sünnet vel cemaat” diye cevap verecektir.

Bizim töremizde, ebedi hayata intikal eden iyi insanlar, sessizce, iyilikleri ile anılır ve yad edilir. O, iyi insanlar atlarına biner ve uçmağa varır. Türkün örfü ve ananesi böyledir...

Türk Müslümanlığı geleneğinde veya sünnete göre, ilan reklam panolarına taziye-methiyesi ilanı vermek din açısından caiz midir?

Reklam panolarına taziye-methiyesi ilanı verenlerin dini eksenli vakıf ve dernekler olması doğal olarak Müslümanlıkta böyle bir şey var mı, sorusunu akla getirse de, bu soruyu cevaplaması gerekenler, ilahiyatçılardır. Ben sadece düz mantıkla eğer Müslümanlıkta böyle bir şey olsaydı, geçtiğimiz günlerde Hakk’ın rahmetine kavuşan, her kesimin ve herkesin sevdiği, tarikat ehli Şahabettin dede için de böyle bir taziye-methiyesi ilanı verilirdi, diyebilirim.

Verilmediğine göre, demek ki mesele Müslümanlıkla da ilgili değil…

Aslında meselenin özü ve özeti, bu din eksenli cemiyet ve cemaatlere yani diğer bir ifade ile dernek ve vakıflara veya duruma göre STK’lara akan “değirmen suyunun kesilip, kesilmeme” meselesidir. Kimse kimseyi kandırmasın…

İşin ekonomi boyutu, işin dini boyutuna öyle karışmış ki, gel de çöz, çözebilirsen… Gel de Fransa’yı "Cumhuriyetçi ilkeleri güçlendirme" tasarısı olarak adlandırılan ya da dini radikalizmle mücadeleyi amaçlayan yeni yasa tasarısından dolayı kına, kınayabilirsen…

Yoksa “Allah, her şeyi gören ve işiten değil mi?”

Tacettin KEPENEK

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —