Tarih: 09.10.2019 23:29

MÜTEAHHİT KAZIĞI!

Facebook Twitter Linked-in

26 Eylül de İstanbul´da meydana gelen 5,8 büyüklüğünde ki deprem, beklenen asıl depremin küçük bir provası gibi oldu.Artık geldim, geliyorum diyor?Ha bugün, ha yarın? Korkunun ecele faydası yok ama geç kalmadan her türlü tedbiri almak zorundayız. Sadece Allah´tan gelen bir afat deyip, kendimizi avutamayız?

 Elbette, asıl olması gereken depreme karşı sağlam binalar yapmak. Buna imkân sağlayacak, mevzuat ve teknik yönetmelikler bir hayli güvenli hale getirildi.Ancak uygulamaya yönelik sistem sorunları halen ortada durmaktadır.

Bu günlerde deprem konusunda çok şey konuşuluyor ama gündeme gelmesi gereken bir konu daha var. İnşaat sektörünün ana paydaşları olan belediyeler, yapı denetim firmaları, mimar-mühendisler ve müteahhitler konusu. Özellikle yasal gücü elinde bulunduran belediyeler ile ekonomik gücü elinde bulunduran müteahhitler.

 YAPI DENETİM FİRMALARI, yaptıkları işin parasını müteahhitlerden aldıkları sürece bu iş olmaz, olamaz. Güya bunlar, ücretini aldığı müteahhidi denetleyecek! Türk insanının fıtratına uyacak iş mi? Allah aşkına.

 BELEDİYELER,imar planınızırt pırt değiştirmekten, yıl içinde bile sayıları binlere ulaşan gerekçesiz ve tamamen ranta yönelik plan tadilatları yapmaktan, yeşil alanları imara açmaktan artık vazgeçmelidir. Her gelen partinin kendi müteahhidine rant yaratma ahlaksızlığına artık bir son verilmelidir. Belediyeler,  kanunen yapmak zorunda oldukları Jeolojik zemin etütlerini, bölge risk analizlerini,bir an önce yapmalı, İmar planlarını ranttan ziyade jeolojik ve teknik analizlere göre yeniden revize etmelidir.

 Hiçbir belediye başkanı, Kızılırmak´ın yatağını imara açmamalı,bizatihi kendi şirketi ile Kızılırmak´ın yatağına

10-15 katlı site yapma cüretini gösterememelidir.

 MÜTEAHHİTLER,inşaat sektörün ekonomisini oluşturan insanlardır.Piyasa müteahhidi dediğimiz kişiler veya firmalar artık finans güçlerine, mesleki birikimlerine, teknik kadro gücüne ve başarılı iş yapma durumlarına göre derecelendirilmeli ve sınıflandırılmalıdır. Maalesef, şuan ülkemizde hiçbir ehliyete sahip olmadan yapılabilecek tek iş kolu, sadece ve sadece sat-yap piyasa müteahhitliğidir.

 Sektörde azımsanmayacak sayıda, çok iyi organize olmuş, çok başarılı müteahhitlik şirketi olsa da,esas çoğunluk (yaklaşık 200.000  kişi ya da firma)ustalıktan,kuyumculuktan, kasaplıktan, marketçilikten vb. farklı alanlardan gelen devşirme insanlardır. Etrafınıza bir bakın,mühendisten mimardan pek fazla piyasa müteahhidi göremezsiniz. Çünkü ülkemizde ki sistem buna fırsat vermemektedir.

 Deprem gerçeği ile yaşamak zorunda olduğumuz bu ülkede, devletin merdiven altı sat-yap müteahhitlereartık birçeki düzen verme zamanı, çoktan geldi de geçiyor.Bina inşa etmek, projesinden yapımına kadar ?meslek cahili? insanların eline bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.Cahil cesareti, bu işi bozar ve bozmaktadır.

 Sırf bu cehaletebir örnek olsun diye,şahit olduğum bir olayı anlatmak isterim. Bir müteahhidin dolgu zemine yapacağı büyük bir binaiçin, proje gereği temelin altına beton kazıklar yaptırması gerekmektedir.  Ancak kazık işini yapacak olan firma ile gizlice anlaşır ve kazık boylarını 18 metreden 6 metreye düşürür.Ona göre bu kazık boyu yeterlidir.Zaten kazığın boyunu kim görecek ki, kazıkların başı görünsün yeter. Sağlam zemini bulmak ta, ne demek?Deprem olana kadar kim öle, kim kala.Bu durumun, ne yapı denetim farkındadır,ne belediye!

 Peki, bumerdiven altı müteahhidini, deprem olunca kim bulacak?Hiç kimse! Hem bulsalar ne olacak? 1999 Gölcük depreminden sonra,bir tek müteahhit Veli Göçer´i buldular da, ne oldu?  Değil mi?

 Bu meslekte geçirdiğim otuz yıldan sonra gördüğüm şey,bunlara sebep olanın, maalesef ve maalesef devletin ve sistemin bizatihi kendisi olduğu gerçeğidir. Parayı verenin düdüğü çaldığı, gerisinin teferruat olarak görüldüğü bu sistem, artık sona erdirilmelidir.

 Bu sistem yani bu sakat düzen, artık düzeltilmelidir, düzeltilmek zorundadır?

Biliyorum çok şey istiyorum ama umutsuzda yaşanmıyor ki, birader?

 Tacettin KEPENEK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —