Neopagan Bir Gelenek: Noel Kutlaması
Hristiyan dünyasında Noel Yortusu, 24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece başlayıp ertesi gün devam eder ve Hristiyanlığın en önemli üç yortusundan biri olarak kabul edilir. Noel, Hz İsa’nın doğum günü olarak kabul edilir. Paskalya, İsa’nın çarmıha gerildiği ve üçüncü günü Tanrı katına çıktığı günlerdir. Pentakosta yortusu ise İsa’nın çarmıha gerilmesinden 50 gün sonra bir kere daha havarilerine görünerek onlarla son kez konuştuğu gün olarak kabul edilir.
Ortodokslar Noeli Katolik ve Protestanlardan 13 gün sonra kutlarlar. Bu fark, Jülien takvimi ile Gregoryen takvimi arasındaki zaman diliminden kaynaklanmaktadır.
Noel Baba figürü, kutsal bir aziz olarak kabul edilemesine rağmen yılbaşında ön plana çıkarılması Hristiyanların dinî hassasiyetinden dolayı değildir. Her türlü değeri istismar eden küresel kapitalizm, isminden rant devşirmek için Noel Baba’yı popülerleştirmiştir. Günümüzde “Noel Baba” figürü, dinî bir karakter olmaktan ziyade yılbaşını bir tüketim karnavalına dönüştürmeyi hedefleyen ve maalesef bunda da önemli ölçüde başarılı olan kapitalizmin bir sembolü olmuştur.
Tahrif edilmiş Hristiyanlık ve Neopagan kültürün bir yansıması olan Yılbaşı ve Noel, küresel kapitalist sistem tarafından tüketimi artırmak ve pazar oluşturmanın bir imkânı olarak görülmüş; Noel Baba da Jean Baudrillard’ın dediği gibi “tüketmeyi ihtiyaç haline getirmenin” aracı yapılmıştır.
Bugün AVM'lerdeki Noel Baba kostümlü şaklabanlar ve bu figürün yılbaşı alışverişlerindeki önemi, tüketim çılgınlığının ve dinî değerlerin kötüye kullanımının en çarpıcı örneklerindendir. Bu durum, kapitalist sistemin kâr hırsıyla her türlü değeri mübah kıldığının göstergesidir.
Batı'da Noel ve Yılbaşı ayrı ritüeller olarak kutlanırken Türkiye'de bu ayrıma dikkat edilmez, arabeks bir kutlama yapılır. Ancak yılbaşı kutlamalarında kullanılan Noel Baba ve Noel Ağacı gibi semboller, kültürel erozyona sebep olmakta, mesela çocuklar hediyeleşmenin önemini ve değerini "Noel Baba" üzerinden öğrenmektedir.
Başlangıçta yılbaşı eğlencemiz yalnızca televizyon programlarıyla sınırlıyken zamanla tombala ve hindi menülü yemek eklenmiş, gecenin olmazsa olmazı içki, sular seller gibi tüketilir olmuştur. Bu yozlaşmaya bir de millî piyangonun kışkırtıcı “büyük ikramiye çekilişi” heyecanını da eklemek lazım.
Küçümsenen ayrıntılar büyük yıkımlara yol açmakla kalmayıp ahlakî ve itikadî sapmalara sebep olmakta. Yılbaşı ve Batılılarım icat ettiği tüm “günler” bizim geleneğimizi içten içe kemiren birer hurafedir. İslâm dışı söz konusu gelenekler ve etkinlikler
toplumumuzda ahlakî çöküntüye sebep olmakata insanların haram-helal algısını değiştirmekte ve ahlaksızlığı normalleştirmektedir.
Yılbaşı, sevgililer günü, anneler günü ve babalar günü gibi kutlamaların, Müslüman toplumlarda kabul görmesi ve yaygınlaşması, onlarda var bizde neden olmasın kompleksidir. Neopagan bu gelenek İslâm medeniyetinin değerleriyle çelişmektedir. Tevhid inancına aykırıdır. Son yıllarda iyiden iyiye kabul gören Noel kutlamaları, İslâm’ın bütüncül yapısına aykırıdır ve Müslümanlığın özünden uzaklaşmayı kaçınılmaz kılmaktadır.
Muhafazakârların sözü edilen etkinliklere tepkisi “Yahudi ve Hristiyanlara bezeyen bizden değildir.” temalı bildirler dağıtmak ve özellikle Noel kutlamalarına alternatif olarak Mekke’nin fethinin yılbaşı gecesine denk getirilip stadyumlarda sema gösterileri ve salonlarda konferanslar düzenlemk şeklindeki patolojidir.
Din anlayışının Kur’an dışı kaynaklardan beslenmesi toplumun hem doğulu hem de batılı değerlerden uzaklaşmasına neden olmuştur. Kur’an öğretilerine yönelmek yerine uydurmalara başvurmak akıl dışıdır ve manasızdır.
Noel kutlamaları, Türkiye Müslüman toplumu için tartışmalı bir konu hâline gelmiştir. Noel Ağacı, Noel Baba ve Noel kutlamaları ikiyüzlülük ve ötekine benzeme gayretkeşliğidir.
Noel ve Yılbaşı etkinlikleri Müslüman toplumlarda algı değişikliğine ve özellikle genç nesillerin İslâmî değerlerden uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Yılbaşı ve Noel kutlamaları ahlakî sapmaları ve ahlakî erozyonu hızlandırmakta, Müslüman kimliğinini tehdit etmektedir.
Noel geleneğinin İslam ilkeleri ile bağdaşmamasına rağmen toplumun bu tür ritüelleri içselleştirmesi, “ne olacak canım yeni yılı kutlamanın kime ne zararı var” aymazlığı tolere edilir bahaneler değildir. Zira toplumda bu tür kutlamaların yaygınlaşması ve kabul görmesi ahlakî sapmaların yanı sıra inanç sisteminde zayıflamalara da yol açma ihtimalini beraberinde getirmektedir.
Not: Bu çalışma aynı isimle daha önce yayınlanan makalemin kısaltılmış formudur.