“ÖMER’İN YOLU...”
Sayın Cumhurbaşkanı ve AK parti genel başkanı Tayyip Erdoğan, CHP genel başkanına karşı yapılan linç girişiminin, video görüntülerini meclis grup toplantısında izletti. Videonun sonunda, “bunlardan ders almayan bu kişi, millete hesap verecektir” deniyordu.
Aynı şekilde, İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e, Rize’de, organize olduğu izlenimi veren tepkiler gösterildi. AK Parti genel başkanı, “Gelin hanıma memleketim Rize de, gayet güzel ders verildi. Daha dur bakalım. Bunlar iyi günlerin” dedi.
Sayın Meral Akşener’in, meclis grubunda yaptığı konuşmasında sarf ettiği, Hazreti Mevlana’nın şu sözü, boşuna söylenmiş olamaz... “Tut ki Ali’den miras kaldı sana Zülfikar. Sende Ali’nin yüreği yoksa Zülfikar neye yarar?” Her anlamda, muhteşem bir söz...
Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener, kendileri için kullanılan olumsuz ifadeler karşısında oldukça özgüvenli bir tavır sergilediler ve sergilemeye devam ediyorlar. Her iki lider, sessiz çoğunluğun desteğini arkalarına almış bir sakinlik içindeler. Korkmak bir yana, her geçen gün daha da güçlendiklerini halka hissettirebiliyorlar...
Sayın Cumhurbaşkanının yükü gerçekten çok ağır ve gittikçe ağırlaşıyor. Kendisi, milletin bazı gerçeklerinden sanki giderek kopuyor ve doğru olduğuna inandığı bir takım yanlışları savunur duruma düşüyor. Belki de bu durumun sebebi, devlet idaresinin her kademesine yerleştirdiklerinin, koltuktan gelen her çeşit kudreti ve liyakati, kendilerinin sahip oldukları kudret ve liyakat zannetmeleri olabilir. Tarih göstermiştir ki; devleti idare edenler, liyakatsiz insanlardan oluşan bir çemberin içine girdiğinde, oradan çıkamazlar...
Sayın Meral Akşener, 27 Ekim 2021 tarihinde, partisinin meclis grup toplantısında oldukça kapsamlı ve muhteşem bir konuşma yaptı. Konuşmasında; “Yeter ki, cesur olalım, adil olalım, hakkın ve hakikatin yanında olalım.” “Tek yapmamız gereken adil olmak.” “Bu nedenle, Ömer’in yolunda yürümeye, hep beraber söz verdik.” Dedi.
Bu milletin fertleri olarak hepimiz, genlerimizde bulunan, Ali’nin yüreği gibi cesaretli, Ömer’in yolu gibi her koşulda adil olmayı, yeniden hatırlamalıyız. Sayın Akşener’in bu sözleri, milletin örselenmiş maneviyatını tekrar ayağa kaldırmak ve ülkemizin içine düştüğü bu sıkıntılı dönemlerden kurtulmak için adeta bir manifesto...
Her konumda ve her alanda, boğazına kadar pisliğe batmış insanlar, o kadar çoğaldı ki, debelenip duruyorlar. Yedikçe yiyor, azdıkça azıyorlar. İşin en vahim tarafı ise bütün bunları yaparken, çoğunlukla Allah’ın ve kutsal değerlerin arkasına saklanmalarıdır. Yasal dokunulmazlıklar yetmiyormuş gibi bir de dini dokunulmazlık alanından faydalanmaya çalışıyorlar. İbadethaneler, bazı siyasetçi ve menfaatçiler için adeta gösteri alanına dönüştü. Hızını alamayanlar, kıyamet günü için berat belgesi bile vaat edebiliyor. Büyük bir kısmını tenzih ettiğim, adının önünde dini unvanlar bulunan bazı kimseler, Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ederek, var oluşlarının sebebi olan cumhuriyete ve laik demokrasiye düşmanlık yapmaya kalkışıyorlar.
Rahmetli başbuğ Alparslan Türkeş, bunlar için; “Her kim, Türk ve Atatürk düşmanıdır, Biliniz ki onlar Malazgirt’te, İstanbul’un Fethinde, Çanakkale’de ve İstiklal harbinde mağlup ettiklerimizin Anadolu’da kalmış tohumlarıdır” demiş. Çok da güzel demiş...
Her ne olursa olsun, bu milletin umutsuzluğa kapılma hakkı yok. Yönetimler gelir, gider... Toplum içinde “bunlar giderse, kim gelecek” diye, sızlanıp duranları görüyoruz. Unutulmasın ki, bu milletin kahramanları da bitmez, umutları da... Ancak, asıl önemli olan Ömer’in yolunda, Atatürk’ün yolunda yürümektir. Yolumuz, her hal ve şartta, adaletin, tam bağımsızlığın ve muasır medeniyetin yolu olmalıdır...
29 Ekim 1923’de, bize bu yolu açan, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile şehitlerimiz nurlar içinde yatsın... Bu topraklar, uğrunda şehit olanlarla vatan olmuştur ve sonsuza kadar da, Türk milletinin vatanı olarak kalacaktır...
Milletimizin, Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun...
Tacettin KEPENEK
tacettinkepenek@gmail.com