OTLUK KÖYÜ’NE DAİR
Karaaz Anneanneme ve Altunal ailesine
Bu kısa makalede geçmişte Emlak nahiyesine bağlı olan, günümüzdeyse Şarkışla’ya bağlı olan Otluk Köyü’ne değinilmeye çalışılacaktır.
Otluk Köyü’ne değinen çalışma yok denecek kadar azdır.
Sadece İlker Atlı’nın hazırladığı Otluk Köyü’yle ilgili çalışmaya ulaşılabilmiştir.
İlker Atlı’nın hazırladığı çalışmanın yazımına müdahale edilmemiş, çalışma aynen aktarılmıştır.
İlker Atlı Otluk Köyü’yle ilgili şu bilgilere yer vermiştir:
“Sivas'ın Şarkışla ilçesine ve akçakışla nahiyesine bağlı Şarkışla’ya uzaklığı 40 km olan bir Alevi köyüdür. Kısaca Şarkışla ilçesine bağlı alevi köylerine emlek köyleride denir. denir.. Ulaşım Şarkışla’dan yapılmakta ve Bozkurt – Akçakışla – Alaman- Çamlıca köyleri istikametinden ulaşılmaktadır. Otluk türkçe dil kuru munda yeşillik de dağlık alan olarak geçer. Böyle oluncada şimdiki köyün haline bakıldığında burasının es kilerden çok ağaçlık ve ormanlık olduğu anlaşılıyor. Büyüklerimizin anlatımları bir zamanlar şimdiki okul o lan yerden ağaçlar kesilerek eski evlerini yaptıkları. Hatta celcallerin (Anlaşılamamıştır.) eski evindeki bu lunan büyük ağacın hemen evin üst tarafından kesilerek kullanıldığını söylerler. Türkmenlerin göçebe ya şamdan yerleşik alana geçmeleri, ve osmanlının alevi ve türkmen boyları üzerindeki baskılarından dolayı aleviler köylerini genelde dağlık ve yüksek yelere kurmuşlardır. Otluk köyüde bu köylerden birisidir. Şu an bir tepenin başındadır.? Şarkışla radar üssündeki ışıklar köyden görülür. Bölgenin halk ozanları dönem dönem otluk köyüne türküler yazmışlardır. Yazanın kim oluğunu bilinmiyor ama son iki kıtası şöyledir: Otluk köyünü ateşe verin Seyretsin beyyurdu dumanlarını. Köyün en önemli ziyaret yeri Hızır babadır. Anlatılanlara göre köyde yapılan bir cemi izlemeye gelen hızır cemden memmun kalmamıştır. Şu anki hızır baba denilen yere kadar gelmiş ve geri gitmiştir. Otluk köyü on iki aşiret boyunun bir araya gelmesiyle kurulmuştur.
1- ALİKOĞULLARI (ALİKLER yada HATUNGİLLER'de denir)
2-CAKIROĞULLARI
3-CİNOĞLANGİLLER
4-KASIMOĞULLARI
5-KARAYUSUFLAR
6-SADIKLAR
7-BATTALOĞULLARI (HALİLKAHYALAR)
8-CALCAGALLER (BEKTAŞLAR)
9-AVŞARLAR (NEBİGİL - YIDIZELİ CAN KÖYÜNDEN GELMİŞLERDYR)
10-HICIPOĞULLARI (birsure köyde kaldıktan sonra başka biryre taşınmışlar)
11-MIRTIPOĞULLARI (birsüre köyde kaldıktan sonra başka biryre taşınmyışlar
12-KARABACAKLAR (GULERLER'de denir. Yazılta? köyünden iç güvey olarak gelmişler ve bunlara HATUNGİL'de denir) Geçimlerini hayvancılık ve tarımcılıkla sağlayan köy özellikle 1960 larla birlikte bir değişime uğramıştır. Ogüne kadar eğtimi sadece kendi gelenekleri ve göreneklerine göre alan köy 1960 larla birlikte gerekse artık yaşamın zorlaşması tarıma elverişli alanların giderek karın doyuramaz olması şehre göçü başlat mış tır. Ama 1995 yıllarına gelindiğinde artık bu kez şehirden köye dönüş görülmektedir. Köyde hızla bir değişime ugramış ve eski taş binalar birer birer yıkılarak yerine yeni beton arme evler yapılmıştır. Hayvancılık tamamen yok olmuş tarım yapılamaz olmuş. Çağın hızla degişimi onlarıda değiştirmiş. Alikler (hatungiller) aslen TOKAT'ın ALMUS nahiyesinin KINIK Köyünden KENDİR VELİ ve HASAN KAHYA karde şin soyundandırlar. Bu iki kardeş OTLUK Köyüe yerleşmişler KENDİR VELİ ve çocukları ÇAĞDAŞ soyadını almışlar, HASAN KAHYA'nın ALİ ve HASAN adında iki oğlu olmuş. ALİ ve çocukları ÇAĞDAŞ, HASAN ve ço cukları ALTUNAL soyadını almışlardır. Altunal'lar ve Çağdaşlar'ın akrabalıkları buradan gelmektedir.. KENDİR VELİ Mezra köyünden HATUN HANIM'la evlenir. Hatun Hanım okuma yazması olan bir kadındır. Kendir Veli ile evlendikten sonra Kürt köyü (Camlıca), Otluk ve Mezra köylerinin yaklaşık 30 sene muhtarlığını yapmı ve ALİKLER'e HATUNGİLLER denilmesi de Hatun Hanımdan gelmiştir.. Emlek bölgesinde yaşayan Aleviler Türkmendirler. Yöredeki Alevi nüfus temelde iki guruba ayrılır: Görgü ceminde bellerine elle vurulan Pencceciler (Penceyi Ali Aba -bunlara genellikle Dedeci de denir-) ile Gorgu ceminde bellerine Asa, Erkan ya da tarik denilen bir çubukla vurulan Erkancılar (bunlara genellikle Dervişçiler de denilir). Otluk Köylüler PENÇECİLER'dendir.. Otluk Köyü'nden çok iyi güreşçiler, cirit atan lar (ata binenler) ve ozanlar cıkmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır; GÜREŞÇİLER 1-Abdullah Emmi 2-İbrahim (Hıdırgillerden) 3-Hasan (Hıdırgillerden) 4-Yusuf (Kutucu) 5-Zeynel (Lazoğlan) CIRIT 1-Rıza Çağdaş 2-Emmi Kirve OZANLAR 1-Aşık Mahmut Öztürk 2-Aşık Musa 3-Aşık Ahmet Cy? (Anlaşılamamış tır.) (Sarı) 4-Mehmet Aylan (Kerem Ali'nin oğlu) 5-Ozan Çağdaş 6-Celal Çetinkaya 7-Aşık Veli 8-Aşık Mustafa…” (1)
İlker Atlı’nın Otluk Köyü’yle ilgili yazdığı bu bilgiler elbette çok önemli bilgilerdir.
Fakat bu bilgiler görüldüğü gibi sözlü bilgilerdir ve konuya dair aktarılan bilgilerin kaynağına yer veril memiştir.
İlker Atlı’nın Otluk Köyü’ne dair aktardığı bu bilgiler üzerinde biraz durmakta yarar var.
İlker Atlı, görüldüğü gibi Otluk Köyü’nün Alevi Köyü olduğunu ve Şarkışla ilçesine bağlı Alevi Köylerine Emlek Köyleri denildiğini ifade etmektedir.
İlker Atlı’nın aktardığı Otluk Köyü’nün Alevi Köyü olduğu bilgisi doğrudur. Fakat Şarkışla ilçesine bağlı Ale vi Köylerine Emlek Köyleri denildiği bilgisi tarihsel gerçekliklerle örtüşmeyen bir bilgidir.
Çünkü Şarkışla ilçesine bağlı Köyler, Alevi Köyleri değildir. Bu Köylerin içerisinde Alevi olmayan Köyler de vardır.
Ve Şarkışla ilçesine bağlı Alevi Köylerine “Emlek Köyleri” denmez.
İfade edilen “Emlek Köyleri” ifadesi sözlü bilgidir.
Gerek aşağıda yer alan iki Arşiv belgesinde görüleceği gibi ve gerekse konuya dair başka belgelerde de görüleceği gibi sözü edilen bölgenin adı Arşiv belgelerinde ve başka kaynaklarda “Emlek” olarak değil “Emlak” olarak geçer.
Araştırmacı Yazar Ali Bıyık konuya dair şu bilgileri aktarmıştır:
“…Bir de Emlek ifadesi yanlış Emlek halkın okuyuşu…
Emlek ifadesi akademik çalışmaya alınınca halkın deyişi ile deyip gerçek ifade olan Emlak denmeli.
Hepsinin Osmanlıca yazılı o şekilde Emlak diye.
Hepsinde yazılış şekli aynı lamelif sesi kullanılmış bunların hepsi arşiv kaynaklı.
Emlak ismi امالك yani elif mim lamelif kef sesleri ile yazılıyor…” (2)
Kaldı ki Emlak Köyleri de Alevi değildir ve Emlak Köyleri içerisinde de Alevi olmayan Köyler bulunmakta dır.
İlker Atlı çalışmasında, Otluk Köyü’nün adı olan “Otluk”un Türkçe Dil Kurumunda –Ki, İlker Atlı burada ak tardığı bilginin kaynağını belirtmediği için bir anlaşılmazlık sözkonusudur- yeşillik de dağlık alan olarak geçtiğini, böyle oluncada şimdiki köyün haline bakıldığında burasının eskilerden çok ağaçlık ve ormanlık ol duğunun anlaşıldığını ifade ediyor.
Herhangi bir yerleşimin veya Köyün adını irdelerken –Ki, genel olarak Köylere verilen isimler o bölgenin coğrafyası vb. nedenler baz alınarak verilen isimlerdir- o Köyün adını etimolojik vb. olarak irdelemek ge rekir.
Bu tarz bir çalışma yapmadan ve kaynak belirtmeden Köyün adına dair varsayımlarda bulunmayı okurla rın takdirine bırakıyoruz.
İlker Atlı devamla, Türkmenlerin göçebe yaşamdan yerleşik alana geçmeleri ve osmanlının alevi ve türk men boyları üzerindeki baskılarından dolayı alevilerin köylerini genelde dağlık ve yüksek yelere kurduk larını, Otluk köyünün de bu köylerden birisi olduğunu ifade ediyor.
İlker Atlı’nın ifade ettiği bu görüş doğrudur.
Fakat şurası da unutulmamalıdır ki, Osmanlı sadece alevi ve türkmen boylar üzerinde baskılar kurmamış, bir çok halklar ve inançlar üzerlerinde baskı kurmuştur.
İlker Atlı, Otluk Köyünün on iki aşiret boyunun bir araya gelmesiyle kurulmuş olduğunu, ve bu aşiretlerin nereden geldiklerini de sözlü bilgilerle ifade ediyor.
İlker Atlı’nın burada ifade ettiği isimler aşiret isimleri değil, Otluk Köyü’nde yaşayanların lakaplarıdır.
Bu lakaplı ailelerin nereden geldiklerine dair aktarılan bu sözlü bilgileri Arşivlerde bulunan Mufassal Tahrir Defterleri, Nüfus Defterleri vb. başka Defterlerde yer alan bilgilerle karşılaştırmakta yarar vardır.
Emlak nahiyesinin 16. Yüzyıldaki Mufassal Tahrir Defterlerinde ve Tahrir Defterlerinde hangi Köylerde cemaatler olduğunun kayıtları vardır.
Örneğin Emlak’a bağlı Tekmen Köyü’nün 30 Mart 1576 yılına ait Mufassal Tahrir Defterinin çevirisinde yer alan bilgiler son derece önemlidir.
Emlak’a bağlı Tekmen Köyü’nün 30 Mart 1576 yılına ait Mufassal Tahrir Defteri, bu tarihte Tekmen Kö yü’nde hem kaydı tutulan Müslüman ve Gayrımüslim nüfusu, hem de Müslüman ve Gayrımüslimlerden alı nan vergileri içeren önemli Defterdir.
Bu Defter de ayrıca Tekmen Köyü’nde yaşayan Müslüman nüfusun Danişmendlü cemaatinden olduğu bil gisi de vardır (3)
Keza Emlak nahiyesinin 1831, 1835, 1840 ve 1845 yıllarına ait Nüfus Defterlerinde ve Yoklama Defterle rinde de Köylere gelen ve gidenlerin detaylı kayıtları vardır.
Örneğin Emlak nahiyesine bağlı Kümbet Köyü’nün 1831 yılına ait Nüfus Defterine göre Balkızoğlu Ali’nin kardeşi Ahmet 20 yaşındadır ve Sivas’a gitmiştir (4)
İlker Atlı çalışmasında, 1960’larla birlikte Otluk Köyü’nden şehire göç etmelerin başladığını belirtiyor.
Halbuki yukarıda da gördüğümüz gibi bir Köyden başka bir Köye veya şehire göç etmelerin kayıtları Nü fus ve Yoklama Defterlerinde kaydedilmiştir.
İlker Atlı çalışmasında, Emlek bölgesinde yaşayan Alevilerin Türkmenler olduğunu ifade ettikten sonra yö redeki Alevi nüfusun temelde iki gruba ayrıldığını, ilk grubun görgü ceminde bellerine elle vurulan Pençeci ler (Penceyi Ali Aba -Bunlara genellikle Dedeci de denir-) ile görgü ceminde bellerine Asa, Erkan ya da ta rik denilen bir çubukla vurulan Erkancılar (Bunlara genellikle Dervişçiler de denildiğini, Otluk Köylülerinin Pençecilerden olduğunu ifade ediyor.
Bu kısa çalışmanın konusu Otluk Köyü’nün Aleviliğini içermemektedir.
Çünkü Otluk Köyü’nün Aleviliği konusu başlıbaşına bir araştırma ve tez konusudur.
Fakat burada kısaca şu hususa değinmekte yarar var.
İlker Atlı’nın çalışmasında sözünü ettiği Pençeciler ve Erkancılar olayı, gerek Dersim bölgesinde ve gerek se de Emlak bölgesinde yaşanmış bir olaydır ve her olayın olduğu gibi bu olayın da uzun bir tarihsel süre ci vardır.
Aslında Pençeciler ve Erkancılar olayı değişik adlandırmalarla bir çok yerde vardır.
Pençeciler ve Erkancılar olayının Emlak bölgesinde uzun bir tarihsel süreci olduğu için burada yer verile meyecektir.
Yukarıda da ifade edildiği gibi Pençeciler ve Erkancılar olayının Emlak bölgesinde araştırılması başlıbaşına bir çalışma ve tez konusudur.
Murat Alandağlı, “Sivas Yıldız Yaylası’nın Güney Eteklerinde Nüfus ve Yerleşme” adlı eserinde şöyle ya zar:
“… Diğer taraftan Emlak Kazası’nın Yahyalı, Kümbet, Kıvrıl ve Otlun köyleri –Ki, burada sanıyoruz köyün adı Deftere yanlışlıkla “Otlun” olarak yazılmış ve Murat Alandağlı’da köyün adını “Otlun” olarak okumuş ve böyle de yazmıştır. Halbuki burada kastedilen köy köyü Emlak’a bağlı Otluk köyü’dür. - başta olmak ü zere, Kafirli, Hüseyinabad, Divriği, Gelmuğad, Hafik, Artukabad ve Gedikabad kazalarından bölgeye ge lenlerin olduğu açıktır.”
Murat Alandağlı’nın eserinde verdiği bu bilgi de Emlak nahiyesine bağlı diğer köylerin yanısıra Otluk Kö yü’nden Sivas’a bağlı Yıldız nahiyesi bölgesine gelen olduğu bilgisini doğrulamaktadır.
Nitekim Murat Alandağlı, “Sivas Yıldız Yaylası’nın Güney Eteklerinde Nüfus ve Yerleşme” adlı eserindeki Sarı-kaya Köyü’nün Nüfus Defteri’nde Emlak karyesinde (Köyünde) –Ki, burada da bir yanlışlık sözkonu sudur. Çünkü gerek 16. Yüzyılda ve gerekse de bu tarihte Emlak, Köy değil nahiyedir- Otlun karyeli (Köy lü) –Ki, burada da yukarıdaki yanlış yapılmıştır- 50 yaşındaki Halil bin-i Satılmış (Satılmış oğlu Halil) kaydı nı aktarmıştır (5)
Otluk Köyü’ne dair bir belge Başkanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunmaktadır (6)
Belgenin sadeleştirmesine göre Miladi 1888 yılında Tenos kazasına bağlı Emlak nahiyesinin Otluk kö yünden Bedri Halil isimli kişinin tapulu arazisini Kars muhacirlerinden Mustafa Çavuş isimli kişi ve bazı kişiler zabt etmek istemişler ve bu konunun incelenmesi için dilekçe yazılmıştır. Dilekçeyi askeriyede çalışan Mehmet İhsan isminde bir kişi yazmış ve köy ima mı ve muhtarları da şahit olarak isimlerini yazdırmışlardır. Meselenin adalet ve hakkaniyet ile incelenmesi istenmiştir.
Salih Şahin ise, “Tanzimattan Cumhuriyete Sivas Raporları” adlı eserinde aylık raporlara yer verir.
Bu aylık raporlar 1897 ve 1919 yılları arasında Sivas’ta adli olaylarla ilgili vukuat jurnalleridir. Sözkonu su raporlar Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Müdüriyetinde toplanıp burada incelemeye tabi tutuluyordu.
Bu aylık raporlardan birisi şöyledir:
“… Nisan'ın 22. günü Tonus'un Ağcakışla Nahiyesi'nin Otluk köyüne taarruz eden 10 kişilik Rupen çetesinin, görevli olarak köyde bulunan jandarmalar taraflarından müdafaa oluna rak tard ve takiplerine devam edilmekte olduğu mahallerinden alınan malumat üzerine Jandarma Alay kumandanlığı ifadesiyle arz olunur…” (7)
KAYNAKÇA
1 İlker Atlı’nın hazırladığı Otluk Köyü’yle ilgili çalışmaya http://www.angelfire.com/folk/otlukkoyu/index.blog/371652/otluk-koyu/ sitesinde ulaşılmıştı. Fakat bugün bu siteye ulaşılamamaktadır.
2) Değerli Araştırmacı Yazar Ali Bıyık Bey ile yapılan 23. 02. 2022 tarihli görüşmeden.
3) Emlak’a bağlı Tekmen Köyü’nün 30 Mart 1576 yılına ait Mufassal Tahrir Defterinin çevirisi kişisel Arşivimizdedir.
4) Emlak nahiyesine bağlı Kümbet Köyü’nün 1831 yılına ait Nüfus Defterinin çevirisi kişisel Arşivimizde dir.
5) Murat Alandağlı Sivas Yıldız Yaylası’nın Güney Eteklerinde Nüfus ve Yerleşme Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Ankara 2018 Sayfa 116, 185.
6) Başkanlık Osmanlı Arşivi DH. MKT 1503 73 (Belge Değerli Araştırmacı Yazar Fahri Maden tarafından yapılmıştır. Teşekkür ederiz kendisine.
7) Salih Şahin Tanzimattan Cumhuriyete Sivas Raporları Sivas Belediyesi Sivas 2021 Sayfa 342. 2. Dipnot DH. EUM. AYŞ. 8/90 – 5 Nisan 1919
Mahsuni Gül