"Özgür Basın Susturulamaz"

Geçtiğimiz gün yaşanan Program Yapımcısı- Gazeteci Metin KABAKCI'ya yönelik uygulama şehirde gündem oldu. Olayın ANKARA'ya kadar aksettiği öğrenildi. Kabakcı'nın basın bildirisini aynen yayınlıyoruz.

BASIN AÇIKLAMASI

Sivas İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 14/11/2020 tarihinde resmi hesaplar aracılığıyla müvekkil metin kabakçı aleyhine paylaşımlar yapılmıştır. Yapılan paylaşımlara karşı cevap mahiyetinde basın açıklaması yapma zorunluluğu tarafımızca hasıl olmuştur. Bu nedenle bir araya gelmiş bulunuyoruz.

Sivas İl Emniyet müdürlüğü yapmış olduğu açıklamada, personellerinin tüm önleyici ve adli kolluk hizmeti ile COVİD 19 salgınına yönelik tedbirleri TAVİZSİZ VE EŞİT şekilde yürüttüğünü iddia etmiştir. Ancak kurum yapmış olduğu paylaşım ile olaya karışan iki polise taviz vermiş, polisin beyanını vatandaşın beyanından üstün görerek eşitlik ilkesin zedelemiştir. Kurum ve tahkikatı yürüten kurum personeli olayda taraflı davranmıştır.

Şöyle ki; olay tarihinde müvekkilin talebi ile Sivas Alibaba Polis karakoluna giderek, olay hakkında bilgi istemem üzerine görevli memurlar tarafımıza, müvekkilimin polise lan dediğini, nöbetçi savcı ile yapılan görüşmede lan kelimesinin hakaret olmadığının savcı tarafından kendilerine bildirildiğini ve dolayısıyla müvekkilin herhangi bir ifadesine başvurulmayacağını, olaydaki polislerin müvekkilin maskesiz olduğu iddiaları nedeniyle müvekkile idari yaptırım uygulanacağını, idari yaptırımın tebliği için beklememiz gerektiğini söylemişlerdir. Söz konusu görüşmelerin tamamı kolluk içerisinde ve kamera karşısında gerçekleşmiştir. Kayıtların tamamı incelendiğinde beyanlarımızın doğruluğu anlaşılacaktır.

Müvekkil ile birlikte idari yaptırım cezası beklerken kolluk biranda personelle dolmuş, sonradan gelen personeller olaya karışan personelle birlikte toplantı yapmışlardır. Yapılan toplantı neticesinde olaya karışan polisler iddialarını genişletmişlerdir. Olayın başlangıcında yalnızca "polise lan dedi" iddiası varken bu kez müvekkilin kendilerini tehdit ve hakaret ettiğini, müvekkilin "sizi sürdürürüm, vali ile samimiyim, ailenize yazık" şeklinde söylemlerinin olduğu şeklinde asılsız iddia ve ithamlarla tekrar savcılık talimatı almışlardır. Söz konusu olayların kolluk kamera ve ses kayıtları ile ispatı mümkündür.

Tahkikatı yürüten kolluk personeli, kalabalık bir personel grubu ile müşteki olduğu iddia edilen iki polisin ifadesini almışlardır. Hatta kolluk içerisindeki kameraların yansıtıldığı bekleme salonundaki tv ekranından gördüğümüze göre müşteki polis bir ara ifadenin alındığı bilgisayar başına kendi oturmuş bilgisayar ile uğraşmıştır. Şüphelilerin ifadesinin alındığı tarafımıza iletilmiş ve ifade vermek üzere müvekkil benim nezaretimde ifade odasına geçmiştir. İfade odasında tahkikatı yürüten polis memurundan incelenmek üzere dosya talep edilmiş, fakat talebimiz yerine getirilmemiş, gerekçe olarak "yanlış anlaşılmaya mahal veremem" denmiştir. İtiraz ederek Avukatlık Kanunu 2. Maddeyi gerekçe gösterip dilekçe vermek istemem üzerine dilekçeyi yazmaya başlayınca polis memuru müştekilerden birinin ifadesini tarafıma vermiştir. Müştekinin asılsız iddialarını müvekkilim reddederek ifadesini vermiştir. Gördüğümüz lüzum üzere ikinci müştekinin ifadesini görevli memurdan talep ettiğimizde henüz yazılmadığını beyan etmiştir. Buna itiraz ederek müştekilerin ifadesi alınmadan şüphelinin iddiaları ve delilleri bilmeden kendini savunmasının mümkün olmayacağını ifade ederek ifade odasından müvekkil ile birlikte ayrıldık. Bunun üzerine ilk müştekinin ifadesi birebir kopyala yapıştır ile ikinci müştekinin ifadesi olarak eklenmiş ve bu iki polisin imzası alınarak şahıslar kolluktan gönderilmiştir. Yapılan usulsüzlükler ve taraflı işlemlerin ispatı için, kamera kayıtlarının ses kaydı yapıp yapmadığı tarafımca görevli memurlara sorulmuş görüntü ve ses kaydı yapıldığı bildirilmiştir.

Müvekkile ait dosyada, iki adet müşteki olduğu iddia edilen polis ile müvekkilin ifadesi mevcuttur. Başkaca bir delil şuanda dosyada mevcut değildir. Müvekkilin olayda tanığı mevcuttur fakat, olası bir etkileme söz konusu olur düşüncesiyle ifademizde belirterek tanığı savcılık aşamasında dinletme kararı tarafımızca alınmıştır.

Söz konusu olayda bir taraf iddia ederken diğer taraf yani müvekkil iddiaları reddetmiştir. Bu haliyle dosyada somut ve atılı suçların işlendiğine dair şu aşamada hiçbir delil söz konusu değildir. Müştekiler iddialarını ispatlayamamışlardır. Sivas İl Emniyet Müdürlüğü kanuna aykırı olarak personelinin ifadesini vatandaşının ifadesinden üstün görmüş ve müvekkili kanunsuz, nezaketsiz, kaba olarak kamu oyuna lanse dilmiştir.

Gerçekleşen olayda sivil iki polis memuru müvekkilin iş yerine giderek kimlik istemişlerdir. Müvekkilim kimliğini ibraz etmiştir. Sonrasında kapının önünde bekleyen şahıs müvekkilden vergi levhası istemiş fakat herhangi bir karar göstermemiş, herhangi bir açıklama da yapmamıştır. Bunun üzerine müvekkil "siz vergi memuru musunuz? maliyeci misiniz?" demiştir. Aynı polis bu kez müvekkili hedef alarak "ver lan" demiştir. Polisin hitabı zoruna giden ve polisin hitabının yanlış olduğunu vurgulamak isteyen müvekkil vergi levhasını çıkararak "al lan" demiştir.

Bunun üzerine müvekkile lan diyen polis memuru ekip çağırarak müvekkilin karakola götürülmesini sağlamıştır. Olay yalnızca bu şekilde gerçekleşmiştir.

Sivas İl Emniyet Müdürlüğü müvekkilin alkollü olduğunu iddia etmiş ise de müvekkil kesinlikle alkollü değildir. Müvekkilin ifadesinden hemen sonra tarafımızca kan tahlili talep edilmiş fakat kolluk görevlileri savcı talimatı olmadığı gerekçesiyle talebimizi yerine getirmemiştir. Bunun üzerine müvekkil Sivas'ta bulunan iki devlet ve bir özel hastaneye başvuru yaparak alkol için kan testi yaptırmak istemiş fakat kişisel başvuru ile bu testin yapılamayacağı kendisine bildirilmiştir. Kaldı ki alkollü dahi olsa bu husus, müvekkilin yalan beyanda bulunduğu polisin ise doğru beyanda bulunduğu anlamına gelmez.

Sivas İl Emniyet Müdürlüğü müvekkilin "özgür basın susturulamaz" şeklindeki sosyal medya mesajını yayınlayarak konunun basınla ilgisinin olmadığını iddia etmiş ise de müvekkil kollukta ve kolluğa götürülürken, kendisinin tv kanallarında programcı olduğunu, bir kaç saat sonra canlı yayın programı olduğunu, ceza yazılacak yahut ifadesine başvurulacaksa bunu programdan sonra yapmaları gerektiğini defaten polis memurlarına söylemiş fakat müvekkilin talebi dikkate alınmamış, gözaltı kararı olmamasına rağmen kolluktan ayrılmasına müsaade edilmemiştir. Müvekkilin yapacak olduğu program bu nedenle çok geç saate kalmıştır. Müvekkilin özgür basın susturulamaz şeklindeki paylaşımının nedeni budur. Müvekkil olması gereken saatte olmasa da programını gerçekleştirmiştir.

Türkiye'nin en saygın ve en değerli kurumlarından biri olan emniyet teşkilatının bir tarafta polis dahi olsa tarafsızlığını koruması gerekir. Sivas İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Sivas İl Emniyet Müdürlüğü, Ali Baba Polis karakoluna ait olay tarihindeki kamera ve ses kayıtlarının tamamını soruşturma dosyasına sunarak konuyla ilgili titizliğini ve şeffaflığını göstermeli, yapılacak yargılama ve karar neticesinde resmi hesaplardan iddialarını yenileme yahut TEKZİP suretiyle paylaşım yapmalıdır. Müvekkil kamuoyu tarafından yakından tanınan, nezaket kurallarına önem veren bir vatandaştır. Yaşanan olayda hiçbir kusuru bulunmamaktadır.

Kamuoyunu bilgilendirir görevini layıkıyla yapan Emniyet teşkilatına ve tüm vatandaşlarımıza saygılar sunarım. 16/11/2020

METİN KABAKCI VEKİLİ

AVUKAT MEHMET KAMA



Anahtar Kelimeler: "Özgür Basın Susturulamaz"