PADİŞAHIM ÇOK YAŞA?
Bizim gibi kaynakları kıt olan küçük illerde, Vali, Belediye Başkanı gibi karar verici makamlarda bulunanlar, büyük illere göre daha çok önem arz ediyor. İcranın başında bulunan buinsanların bilgi ve birikimlerinin ve hatta psikolojilerinin her anlamda sağlam olması gerekiyor. Çünkü toplum adına sağlıklı kararlar verebilmeleri ve kaynakları en verimli şekilde kullanabilmeleri paradan ziyade bu özelliklerine bağlı. Maalesef ama gerçek bu?
Giden valimiz Sayın Davut Gül tarafından üniversite kampüsü içine özel idare kaynakları ile yaptırılan 10.000 kişi kapasiteli yurt binaları,bu konuda ki iyi örneklerden biridir.Üniversite bölgesinde önceden yapılmış olan yaklaşık 5000 kişilik yurtlar ile birlikte toplam kapasite15.000 kişiye çıkmış durumdadır.
Sivas Cumhuriyet üniversitesi merkez kampüsün de eğitim gören 35.000 öğrencinin, tahminen yirmi bininin, başka şehirlerden gelen öğrenciler olduğu düşünülürse, oldukça iyi bir kapasite ortaya çıktı.
Evet, bu binalar yapılmadan önce gerçekten de öğrencilerin barınması bir sorundu. Her ne kadar şehirdeyurt adı altında çeşitli yerler olsa da, bunların büyük bir çoğunluğu yönetmeliklere uymayan, evden bozma zoraki uydurulmuş binalardı. Ayrıca devletin,öğrencinin barınma ihtiyacını karşılayamaması, cemaat yurtlarının varlığına sebep oluyordu. Şimdilik sorun bir yönü ile halledilmiş gibi görünse de,bu kez de başka olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaya başladı ve çıkıyor. Şöyle ki:
Üniversite öğrencileri tarafından şehir içinde kiralanan evler boşaldı. Dikkatinizi çekiyordur, neredeyse her apartmandabir kiralık daire görebilirsiniz. Bu durum, doğal olarak kiraların düşmesi ile sonuçlanacaktır. Yani kiracılar için iyi, ev sahipleri için kötü bir durum ortaya çıkacak.
Özellikle son yıllarda öğrenciye yönelik işler yapan, lokantalar, kafeler, çay bahçeleri, pastaneler ve halk otobüsleri için ticaret kötüleşme eğilimine girdi. Son yıllarda popüler olan kafeler sokağında bazı esnaflarkapılarına devren satılık yazılarını asmaya başlamışlar, canlılık görünür şekilde azalmakta.
Yani bir sorun çözülürken bambaşka sorunlar yaratılmış durumda.
Sayın vali ve ekibi bu işe karar verirken, anlaşılan iyi düşünmemişler. Hadi onlar hatalı karar verdiler, diyelim. Şu anda bu konudan en çok mağdur olan esnafların Oda Başkanı bir kelime söylemiş mi, herhangi bir uyarıda bulunmuş mu? Ticaret odası başkanı, Belediye başkanı, bir uyarı da bulunmuş mu? Biz duymadık. Hatta hala, bir ses veya bir itiraz veya bir eleştiri yok.
Anlayacağınız, padişahım, çok yaşa?
Hâlbukibu yurtlar dağıtılarak, Kılavuz bölgesine, Mimar Sinan bölgesine, Fatih bölgesine, toptancılar sitesi yâda Gültepe bölgesinde yapılsa idi, hem kapasite sorunu çözülürdü, hem de o bölgelerde ticari ve sosyal canlılık olurdu. Öğrenci sıcak yuvasında barınırken, en azından toplumla da iç içe olurdu.
Aynı hata yeni Numune Hastanesinde de yapıldı. Hızlı tren güzergâhı ve istasyon yerinde de yapılmaya çalışıldı, eski numune hastanesinin yıkılmasında da yapıldı.
Ne belediye başkanı, ne esnaf odaları, ne ticaret odası nede diğer sivil toplum kuruluşları hiç topa girmediler ve girmiyorlar, hepsi seyirci...
Anlaşılan, kimse kimsenin hatırını kırmak istemiyor. Onun içinde, o koltuklara oturanlar maşallah yirmi yıl yerinden kalkmıyor. Yeter ki padişahımız çok yaşasın?
Tacettin KEPENEK
