PLANSIZLAR
Bir arkadaşımız, belediye tarafından kendisine gönderilen yazıyı, heyecanla bana getirdi. Belediye tarafından kendisine gönderilen, resmi yazının sonunda ? ?.bu sebeplerden dolayı, parseliniz imar dışı bırakılmıştır.?Diyordu. Şaka gibi. Vatandaş, ne demek istenildiğini anlamaya çalışıyordu.Nasıl olurda, imarlı, ruhsatlı, iskânlı, sapasağlam vehâlihazırda kullanılan binası, plan dışı bırakılır anlamak istiyordu. Sadece bu değil, daha sonra, yine aynı bölgede,en az 8-10 yer için??.sebeplerle plansız bırakılmıştır? kararı alındı.
Eski Sanayi Bölgesinden bahsediyoruz. Belediye, vatandaş, mücadelesinde gelinen son nokta...
Şehrin göbeğinde, bir türlü bitmeyen ve bitmesi zor görünen rantkavgası.
Vatandaşın binası Atatürk Caddesi üzerindedir.Belediye ruhsatlı, iskânlı bu yeriÖPA dediği Özel proje alanı içine alır. Vatandaş, imar değişikliğine itiraz eder ve mahkemeye gider. Mahkeme ders niteliğinde, gerekçelerle yürütmeyi durdurur ve yapılan işlemi iptal eder. Belediye bu işe çok içerlenir ve arkadaşımıza bir yazı gönderir. ?Ey vatandaş mahkemeye gitmişsin. İşimizi bozmuşsun. Madem öyle yaptın, devletin bana verdiği yetkiyi kullanıyor ve ben de senin yerini plansız bırakıyorum. De haydi! El mi yaman, bey mi yaman ?? mealinde cevap verir. Anlayışa bak anlayışa!
Bütün bunlar, niçin olmaktadır?
Eski sanayi bölgesinde şahıs mülkiyetleri haricinde kalan, yol, park, yeşil alan gibi yerlerinmülkiyeti belediyeye ait olup toplam alanın yaklaşık %30-35´ine tekabül eder. Sorun da tam buradan çıkmaktadır. Yani 130 dönüm bir alan var, bu alanının yaklaşık olarak %30-35´i belediyeye, kalan%60-65´i burada ki esnaflara, şahıslara ait. Belediye diyor ki, bende arsa sahibiyim ve yetki bende, ben ne istersem o olacak, ben nasıl istersem öyle yapılacak, ben kime verirsem inşaatları o yapacak. Kalan %65´lik kısım, sorgusuz sualsiz ben ne dersem onu yapacak ve bana tabi olacak. Olay özetle budur.
Belediye bu amacını gerçekleştirmek için, Eski sanayi bölgesini, öncekentsel dönüşüm alanı ilan eder, olmaz. Sonra özel Proje alanı ilan eder, olmaz. Ve son hamle yapılır. Bölge bakanlar kurulu kararı ile Afet Riski Altında ki Alanlar kanunu kapsamında, Riskli Alan ilan ettirilir. Belediye, Mülk sahiplerine hemen yazılar gönderip, ?gelin yerinizi verin, vermezseniz, şöyle yaparız, böyle yaparız, elinizden alırız?diye, aba altından sopa göstermeye başlar.
Bu nasıl bir belediyecilik anlayışı? Anlaşılır gibi değil.
Yaptıracakları proje (Turkuaz) nedir? Biliyormusunuz?
Bu bölge de, yaklaşık 1400 civarında konut ve irili ufaklı 100 civarında işyeri yapılacak. Hani yeni imar yönetmeliği çıktı, dikey yerine yatay yapılanma öngörülüyordu, hatırladınız mı? İş te, tam da bu yönetmeliğin tersine,25 katlı binalar (!) yapılacak. 300.000 metrekare satılabilir alanı olan 400.000 metrekare civarında inşaat yapılacak. Toplam da 750-800 milyon lira (eski parayla 750-800 trilyon) bir ciro ortaya çıkacak.
Şimdi anlaşıldı herhalde. Mücadele etmeye değer, değil mi?Müteahhit firma, alt taşeronlar vs. hepsi belediyenin gözünü gözlüyor. Vay vay vay?
Oysa çözümü, o kadar basit ki. Gerçekten, anlamakta zorlanıyorum.
Tacettin KEPENEK
