ŞAİR MEMLEKETİNDE MİDİR?
" Sezai Karakoç'a Rahmetle"
Yıllar önce dile getirmiştik.
Üstad Sezai Karakoç için sempozyum düzenlenmesi için teklifte bulunmuştuk.
Şaşaalı reklâmlarla sempozyum düzenlendi.
Haftalarca çalışmalar yapıldı.
Nihayetinde " Şair ( Ne demekse? ) Memleketinde gerçekleştirildi.
Tanıtım afişinde böyle yer almıştı, Sezai Karakoç.
Davet eden olmadı mı, bu sempozyuma, kendisini?
O, bir Siyasî Parti Lideri, Genel Başkanı idi.
Unutulan bir husus, sempozyumlar yaşayan birisi için düzenlenirken, kendisinin sempozyuma iştiraki, teamüllere uygun değildi.
Düzenleyiciler, bunu hesaba katmamış olacaklar ki nazik ve kibar üslûbuyla reddetmişti, Sezai Bey.
Telefon görüşmemizde ilkeli ve dik duruşu belirgindi.
Diyarbekir'de ve Ergani'de Diriliş Partisi Teşkilatı kurulduğu zaman, açılışına geleceğini ifade etmişti.
Birkaç teşebbüsümüz yetersiz kaldı, dönemin şartları etkili olduğu için şehir merkezinde elli isim değil, on kişi bulunamadı.
O dönemde resmî görevimizin olduğunu ve gönlümüzden geçeni, ifade etmiştik, kendisine.
Bu zor şartlar içinde boş durmamış, aynı zaman diliminde biz de bir panel gerçekleştirmiştik,
Şairin Şehri'nde.
İl Millî Eğitim Müdürlüğü ile gerçekleşen panelde Dicle Üniversitesi 'nden Diriliş'i özümsemiş Akademisyen Şair Felsefeci Sayın Bülent Sönmez Bey davetimizi kırmamış, Kültür Sarayı Orhan Asena Tiyatro Salonu'nda Diriliş'i konuşmuştuk. Yerel gazete kupürlerini Diriliş Yayinevi'ne göndermiştik.
Yazıları, şiirleri incelendiğinde, konuşmaları dinlendiğinde " Diyarbekir" ve " Ergani" özel bir konuma sahiptir.
Haftalık son dönem Diriliş Dergisi'nde yayınlanmış, şimdilik kitaplaşmamış hatıralarında Diyarbekir ve Ergani çok yer tutar. Bu hatıraları Sezai Bey, hayatta iken kitaplaştırmak istememiş, ısrarlara rağmen.
Üç yıl önce İstanbul'da öğretmen olan bir öğrencime şiirlerinde ve yazılarında geçen şehrine ve memleketine dair çektiğimiz özel fotografları göndermiştik. Bu fotoğraflar, sohbetine katılan ögrencimizce kendisine ulaştırılmıştı.
Akrabası bir dostumuza yazdığımız ve kendisine oldukça yer ayırdığımız bir kitabımız ile Diyar Life Dergisi özel bölümü olduğu için dergi göndermiştik.
Şairin Şehrinde bir sempozyum yapıldı.
Bu sempozyuma dinleyici olarak katıldık. Bildiriler, sonradan kitaplaştı.
İkinci Sempozyum, yapıldı da kitaplaşmadı, nedense....
Şair Memleketinde Sempozyumuna sunulan bildirilerin kitaplaşmasını bekledik, uzun zaman.
16 mayıs 2013 Tarihinden bu güne bu bildiriler sempozyum kitabı olarak paylaşılmadı.
Sekreteryadan bir isme ulaştık, akibetini merak ettik, sempozyumun.
Bildirilerin bir araya getirildiği, bilgisayarda kaydının bulunduğu ifade edildi.
Işin ilginç ve üzücü yanı, bildirilerin dosyasına ulaşılmadı.
Açıkçası kayıptı, sempozyum bildirileri.
Bu sempozyumun sorumluluğu bildiriler kitaplaşmasa bile , ilgililerce korunmalıydı.
Kimseler sorguladı mı, bu bildirileri ve sempozyumu?
Bilmiyoruz, doğrusu.
Bu denli memleketini gezip dolaşanlar, doğduğu evi merak etmemiş miydi?
Üstadın yakınlarının kabrini soran çıkmamış mıydı?
Babasının kabri, bilinmez değildi.
Sezai Bey, gelebilme ihtimaliyle iki kabrin etrafı, çevrilmişti.
Araştırmalarımız oldukça geçmişe dayanır.
Yedi İklim Dergisi ilk özel sayısında bir inceleme yazımız vardı, 1993 Yılında.
Yedi İklim Dergisi 3. Özel Sayısı, ülke çapında en çok Diyarbakır'da okura ulaşmıştı, 254 Sayfa halinde, geçen Kasım 2021'de.
Ulusal yayınlanan Değirmen Dergisi Diyarbakır özel Sayısı 340' sayfayla en çok Diyarbakır'da okuyucuya ulaşmıştı ve Sezai Karakoç ele aldığımız isimler arasındaydı. Bu derginin editörlüğünü de üstlenmiştik.
Dicle Üniversitesi ve TYB Ortak Paneli'nde Sezai Bey'i konuşmuştuk, hatırda kaldığı şekilde.
Otuz seneden beridir, yaptığımız çalışmalar kitaplaşmadı. Bekleyişimiz, çalışmanın olgunlaşması içindi.
Bu esnada kimi ticarî amaçlı kitaplar çıktı, ciddî olanların yanında.
Ulaşamadığımız bir kaç kitap kaldı, onlar da tamamlanacak...
Ergani'de, "Şair Memleketinde" olarak akılda kalan bu ikinci sempozyum niçin kitaplaşmadı?
Merak eder, insan.
Dönemin Valisi Mustafa Toprak ve DÜ Rektörü Ayşegül Jale Saraç'ın ortaklaşa kurum destekli yaptığı bu sempozyum bildirileri, kitaplaşsaydı, bu yazı kaleme alınmayacaktı, kuşkusuz.
Ergani Kaymakamlığı, bu bildirileri bir araya getirip, kitaplaştırmalı, tez elden.
15 Kasım 2021'de yaptığımız açıklamayı iki açıklama daha takip etti.
Doğduğu eve dair açıklamamız oldu.
Gündemi biz belirlemiyoruz, bu doğrudur.
Belirttiklerimizin aksi sedası yok, yalnız.
Bu sempozyum bildirilerinin akîbetini sorgulayalım, dedik.
Buna bir cevap bekliyoruz, yalnız.
Bildiriler kitaplaşacak ise ve bulunamıyorsa katılımcılardan rica edilir, tamamlanır.
Mevcut ise mesele kalmaz, bir yönüyle.
Diyarbekir Şehir Araştırmaları Merkezi, ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZI'nin önemli kısmı.
Biz, Sezai Karakoç Kitaplığı'nı olusturduk.
Bu sempozyum ve diğer birkaç kitap eksik...
Yarın birileri adına açılan müzeyi açmazsa, doğduğu evi bilmezlikten gelirse, heykeli olmasa da büstünü dikmeye çalışabilir?
Yıllar önce yayınında oldukça emeğim geçen ve son sayılarını tek başımıza hazırladığımız haftalık bir gazeteye dönemin Ergani Belediye Başkanı Osman Aslan ile iki sayı süren söyleşimiz yer almıştı.
Söyleşide Sezai Karakoç Parkı'nı açtıklarını söylemişti. İlgisizlikten yakınmıştı. Parkın sonradan ne tabelası kalmış ne soranı.
Merhûm başkan ile konumuz Ergani' nin il olması idi. Biz, bu söyleşinin merkezine Sezai Karakoç'u almıştık. Gazetenin ismini merak eden olur, belki: Güneydoğu Mesaj...Gazete arşivi bizde mevcuttur.
Şehir araştırmalarımızı yıllardır yaparken, yeri geldikçe yazarız.
Bizim uğraşımızı sadece her şehre dair beş- on kitap toplayıcılığı sananlar vardır, biliyoruz. Sempozyum bildirilerinin kitaplaşmamasına kim nasıl bir izah getirir?
Vali merkeze alınmış, Rektör görevden alınıp bir ara cezaevine konulmuştu.
" Diriliş ve Sezai Bey" denince bir not daha ekleyelim, yazıya.
Sempozyumlar icrâ edilirken katılımcılar, şehri bilmeyen, şehre gelmemiş, akademik unvanlı isimlerden özenle, itina ile seçilir.
Şehrin tek üniversitesinin bu tavrını eleştirdiğim gazete yazımıza itiraz eden Dicle Üniversitesinden bir yetkili gereken bilgilendirmeleri yapacaklarını ifade etmişti de 2000 Senesinde yayınlanan Cahit Sıtkı konulu bir dergi makalemizi akademisyenin biri tebliğinde yerden yere vurmuştu. Gazete makalemiz Güneydoğu Ekspres'te yer almış, dergi ise Türk Edebiyatı Ocak 2000 Sayısı idi.
Özetle söylemek gerekir ki Dicle Üniversitesi, bu sempozyum bildirilerini kitaplaştırmalı ve Sezai Bey'in vefatı sonrası vefa borcunu yerine getirmelidir.
Bakalım ve yeri geldiğinde konuya tekrar döneceğiz. Gayemiz, Sezai Bey, vefat etmeden olması gerekenin yapılması için çaba harcamaktı. Vefat etmeden bir gün önce aldığımız selamı ve çalışmamızdan hoşnutluğu, ısrarla konu üzerinde durmamızı gerektiriyor.
Rahmet ve dua ile....
Mehmet Ali Abakay/Güneydoğu Güncel