Şehirde kendisi için yükselen eleştiri sözlerini duymuş olmalı ki; bir mecliste, ?...ben buyum arkadaş...? demiş ve geçmişi ile alakalı duygusal bir sohbet yapmış.
Bu, veda tadındaki sohbete rağmen kimlerle meşveret halinde ise daha düne kadar başkanlığının devamına inanmıştı. Ya da inandırıldı.
Çok iddalı da değilim, devam da edebilir. Bu yazımız, biraz beklentimizin yansıması olacak. Hz Ali, Malik Eşter´i Mısır´a yollayınca, ona mektubunda diyor ki; ?... acı bile olsa sana gerçeği söyleyen kişileri seç...?
Söz Hz Ali´den açılmışken devam edelim, neticede O, sözün erbabıdır.
Yine diyor ki; ?Bir de sadık ve kanaatkar adamları kendine sırdaş edin. Eğer bunlar seni alkışlamazlar ve yapmadığın bir takım işleri sana isnad ile keyfini getirmezlerse, bunu da anlayışla karşıla. Zira alkışa ve yersiz övgüye müsamaha etmek, insanı büyüklenmeye sevk eder ve kibire yaklaştırır.?
Halkın genelinden çıkan söze kulak vermek gerek, neticede kötülük, cemiyette maya tutmaz. Bu sebeple Sayın Aydın, görevde kalırsanız bize kin ve öfke duymayın dilerim.
Bir siyasi birlikteliği temsilen orandasınız. O sebeple, yaptıklarınız doğru değilse, vebaldir. Dava arkadaşlarını yalnızlaştırma. Şehr-il Eminliğe gölge düşürüp mizan da vebale girmedir. Artık ne muhtarları örgütleyip Ankara´ya salma, ne de görev süresince ihmal ettiğin ilişkilerini ayartma sana fayda vermez.
Belediyeciliği çok çok iyi bilirim.
Sami Bey başarısız bir dönem geçirdi. Kimilerine göre; Doğan Ürgüp Beyli dönemde gördüğü vefasızlığın intikamını aldı.
Kimine göre, yoluna baktı. Kişi elinin ettiğini çeker, eğer bir şehirde yalnızsan! Kendinizi sorguya çekmelisiniz. Eğer siz kaçmadıysanız halktan, onların kaçmasının bir sebebi vardır!
Yeni göreve gelecek arkadaşa da tavsiyemiz olsun. Neticede aynı gemideyiz.
Yani, elinden tutup bir yere getirdiğiniz isimlerin de, hal hareketlerine iyi bakmalısınız. Çünkü, onların vebali de sarar sizi, onların başarısızlığı da size yazılır, onların hırsı da size düşer... Halk´ı önemsemelisiniz ki işlerin rast gitsin.
Bir de belediye personeli ile alakalı siz ve seçtiğiniz idarecilere dikkat etmeliydiniz! Personelin yüzde 80 gitmeniz isteniyorsa, bu istek şehri çok kolay sarar.
O sebeple yine Hz Ali Mısır valisine emirnamesinde der ki; ?İdârene tâbi olanlara ihsanda bulununca da onları minnet altında bırakmaya, ihsanını başlarına kakmaya kalkışma. Yaptığını çok görmekten de çekin. Vaadedince ve vaadinden dönme. Başa kakmak, ihsanı yok eder; yapılan iyiliği çok görmek, büyük saymak, gerçeğin ışığını söndürür; vaatten dönüş, Allah´ın gazabını, halkın nefretini mucib olur; Yüce Allah, "Allah katında en beğenilmeyen şey yapmayacağınız şeyi söylemenizdir" buyurur.?
Yeni adayımız ve hepimiz için; yazıya Hz Ali´den, valisine mektuplardan kesitle son vermek isterim.
Hz Ali der ki; ?Sana en sevimli gelen şeyler şunlar olsun: Hak hususunda orta yolu tutmak, adaleti herkese yaymak ve halkın rızasını kazanmak??
Eğer bu rıza yoksa, binalar ve yolların size katkısı olmaz.
Yine Hz Ali, Malik Eşter´e mektubunda şöyle der: ?Herkesle bir ve eşit olduğun şeylerde kendi payını çoğaltmaya kalkışma; herkesin gözettiği şeylerde gaflete düşme; çünkü sen, başkalarına da örneksin. Az bir zaman sonra işleri örten perdeler açılır, mazlûmun hakkı da senden alınır.?
Vesselam...
Rabbim ayaklarımızı, yolunda sağlam kılsın!