ŞEHR-İ EMİN Olmak veya Olamamak

ŞEHR-İ EMİN Olmak veya Olamamak

Peki, FETÖ konusunda aynaya baktığında Sami Aydın kendisini nasıl görüyor acaba?

ŞEHR-İ EMİN OLMAK VEYA OLAMAMAK

Her adam Şehr-iEmin olamaz. Bir kişi, sırtını partiye verip belediye başkanı seçilemez demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Şehr-i emin manasında Belediye başkanı olamaz diyorum. Bir belediye başkanı kendisini eleştiren bir gazeteye veya vatandaşa karşı intikam almak için ben bunlardan şüpheleniyorum diyerek yalan ve asılsız ifadeler kullanıp, kanun önünde müfteri birihbarcı durumuna düşemez, düşmemelidir.Eğer bu duruma düşüyorsa, görevini yapamayacak bir psikoloji içine girmiştir ki, bir an önce istifa etmelidir.

Sivas belediye başkanı olarak görev yapan Sami Aydın. (savcılık kararın da böyle ifade ediliyor.)

26.07.2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına yazdığı ihbar dilekçesinde,Sivas Postası gazetesi yazarlarıve köşe yazarı Mehmet Başkan için ihbarda bulunuyor ve diyor ki ??FETÖ/PDY bağlantısı içerisinde, örgüt amaç ve hedefleri doğrultusunda birliktelik içerisinde oldukları; bu çerçevede asılsız, üretilmiş haberlerle kamu kurum ve kuruluşları ve iş adamlarından tehdit ve şantajla FETÖ´ye maddi kaynak sağlamak amaç ve saikıyla hareket ettiği şüphe endişesi hasıl olmuştur.?

Bu ihbarcının şikâyeti üzerine, Cumhuriyet Savcılığı tarafından ? terör örgütüne üye olma? suçlaması ile soruşturma açılmış ve Savcılık, ŞÜPHELİLER HAKKINDA MÜSNET SUÇTANKAMU ADINA KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA, karar vermiştir.

Ey Sami Aydın,  şimdi sıra bizde. Şimdi kamuoyuna açıkla bakalım!

FETÖ/PDY adı altında,  hangi kamu kurum ve kuruluş için asılsız ve üretilmiş haber ve yayın yapmışız, AÇIKLA bakalım.

Ey Sami Aydın, hangi işadamına tehdit ve Şantajla FETÖ´ye maddi kaynak sağlamışız, AÇIKLA bakalım herkes bilsin.

Peki, FETÖ konusunda aynaya baktığında Sami Aydın kendisini nasıl görüyor acaba?

Mesela, Belediye Meclisine, başkan kontenjanından soktuğu ve hala FETÖ yargılaması devam İ.B.´yi aynada görüyor mu?

Mesela, yeğeninin, ortaklarının ve kendisinin 17-25 den Aralıktan sonra, hayatın doğal akışına ters bir şekilde anormal bir maddi güce ulaştığını, aynada görüyor mu?

Mesela, eski Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL´ün elini nasıl öptüğünü aynada görmese bile yayınladığımız fotoğraflarda görüyor mu?

Mesela, kapatılan ?Kimse yok mu? derneğinin 17-25 Aralıktan sonra,şehir meydanında ki dev ekranlarda kurban bağışı reklamlarını yaptırdığını, aynada olmasa bile yayınladığımız fotoğraflardan görüyor mu?

Mesela, eşiniz hanımefendinin FETÖ soruşturmasında ifadesinin alınması gerçek mi, yalan mı?

Bunlar aysberg ´in görünen yüzü,  bunları biz gördüğümüze göre, eminimsiz de aynada aynısını görüyorsunuzdur.

Aysberg ´in görünmeyen bir yüzü daha vardır, bilirsiniz.

Mesela, zamanında Bülent Arınç, ?Parsel parsel sattın Melih diye?? diye bir şeyler söylemişti, bu size bir çağrışım yaptırıyor mu?

Mesela, Hakan Şükür´ün Sivas´a kadar teşrif edip mahkemede görünüp gittiği dönemin Belediye başkanı ile birbirinize karşı halef-selef olduğunuz halde, bu güne kadar karşılıklı tek kelime dahi etmediniz, etmiyorsunuz, çok ilginç değil mi?Hâlbuki eski Başkan´ın elimde Atık Su Arıtma tesisi ihaleleri ile ilgili bir dosya var diyordu? Ne oldu? Yoksa karşılıklı centilmenlik anlaşması mı yaptınız?

Hızlı tren güzergâhının hattınıdeğiştirttiniz, sülalenize ait kamyon ve iş makinaları ile alt taşeron olarak milyonlarca metreküp hafriyat işi yapıldı, milletin milyonları heba olurken, sülaleniz iyi para kazandı. Kamuoyunun itirazları sonucu, güzergâh tekrar eski ve doğru olan yerine gelince, hiç haberim yok muamelesi çekip, karanlıkta ıslık çalıyorsunuz. Bunların hesabı, tüyü bitmemiş yetimin hakkı, günü geldiğinde sorulmayacak mı zannediyorsunuz!

Göreve gelir gelmez,iki yıl boyunca şikâyetleri değerlendiriyorum diye imar revizyon planını hokkabazın torbasına çevirdiniz.Emsal oranları ile oynadınız. Yeşil bantlara imar verdiniz, tescilli tarihi binaların bahçelerine dalavereli (sökülür takılır yalanı) bina yapılmasına göz yumup, işletme izni verdiniz. Revizyon kesmedi şimdi de mevzi imarlar veriyorsunuz.

Paşabahçe´yi, pankart açarak yalakalığını ilan eden bir yalakaya, Kale´yi büyüttükçe büyüttürüp kabadayı ayaklarına yatanlara,  Ethem Bey parkına koskoca bina yaptırtıp ağır abi rolündekilere, Aksu´yu hısımlara, Karşıyaka Çamlık´ı otoparkçıya derken babadan oğula, oğuldan torunageçecek şekilde memleketin ortak alanlarını dağıtıp durdunuz.

?Durun hele, az kaldı.?

 

Mehmet BAŞKAN



Anahtar Kelimeler: ŞEHR EMİN Olmak veya Olamamak