ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE
Bir şiirde bir tek kelimeyi bile değiştirirseniz şiirin şâirine saygısızlık etmiş olursunuz. Son yıllarda çok yaygınlaşan bu türkümüzün sözleri üzerinde maalesef yanlış kullanımlar, dezenformasyonlar oluyor.
Meselâ bir rock grumuzun yorumunda: “Ne Âyet dinler, ne kadı,” lâfı geçiyor. Külliyen yanlış.Burada bahsedilen Âyet değil, Âyan’dır.
Âyanlık, on sekizinci yüzyıldan itibaren Osmanlı’da etkili bir kurumdu. Bu kişiler taşranın kodamanları, eski idareciler veya bir şekilde sivrilmiş sözü geçip saygı gören insanlardı. Yâni günümüzde “güya kanaat önderleri” diyebiliz.
Âşık Derdli, 1772 senesinde Bolu, Reşadiye Şahlar köyünde dünyaya gelmiş, âşık edebiyatımızın en tanınmış temsilcilerindendir.
Taşlama türünde yazmış olduğu “Şeytan Bunun Neresinde?” türküsü ile döneminde toplumun müziğe karşı olan önyargılı bakışını gözler önüne seren Derdli; saz çalmanın câiz olmadığını, sazın içerisinde şeytanın olduğunu iddia edenlere şiiri ile karşılık vermiş usta bir şâirimizdir.
“Abdest alsan aldın demez, namaz kılsan kıldın demez, kadı gibi haram yemez, şeytan bunun neresinde?”
Rivâyete göre dönemin müftüsü, vâlisi, kadısı her kimse bir vesile ile Âşık Derdli ile tanışır ve sohbet sırasında saz çalmanın câiz olmadığı, sazın bir şeytan icâdı olduğu gibi şeyler söyler ve hattâ saz çalmayı bırakmazsa hapse atılacağını, falakaya yatırılacağını falan söyler. Bunun üzerine Âşık Derdli bu muhteşem şiirini yazar:
Telli sazdır bunun adı,
Ne âyân dinler, ne kadı,
Bunu çalan anlar kendi,
Şeytan bunun neresinde?
Abdest alsan aldın demez,
Namaz kılsan kildin demez,
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde?
Venedik’ten gelir teli,
Ardıç ağacından kolu,
Be Allah’ın sersem kulu,
Şeytan bunun neresinde?
Boynuzu yok, kuyruksuzdur,
Ayağı da çarıksızdır,
Derdli gibi sarıksızdır,
Şeytan bunun neresinde?