Bin dokuz yüz on beşin April’in on sekizi
Ey Türkoğlu bak dinle bekler Çanakkale bizi
Ehli Salib çökmüş Boğaz’ı geçmek ister
Dünyadan kopup gelmiş binbir renkli kavimler
Top mermileriyle yıkılmış hep kaleler
Gülle göğsünde söner iman dolu neferler
Atılan güllelerle Kanlısırt daha kanlı,
On dörtlü, on beşliler yüzlerce delikanlı
Bu imanla savundu yurdunu karış karış
Korku yoktu gözlerde, ne küçük bir yakarış
İngilizle, Anzak, Türk yatar koyun koyuna
Evlatlarınız analar emanet Türk soyuna
Unutabilmek mümkün mü dün gibi hatırlarım
Dağ üstüne bir dağ var sanki Türk evlatlarım
Çatışma akşamında siperlerden dönmüştük
Şekersiz üzüm hoşaf bir kâsede bölüştük
Yan yana kenetlenmiş dağ gibi şu yiğitler
Cepheye koşup gelmiş on dörtlü, on beşliler
Analarla, bacılar mermiyle bomba tüfek
Taşıyorlar sırtında cepheleri bölerek
Anadolu şahlanmış tüm yürekten coşarak
Vatan derdine düşmüş, gelmiş çıplak koşarak
Atılan top gülleler dövmekte siperleri
Yerinden kımıldatmaz o tunçtan neferleri
Arkadaşı vurulmuş görünce ta uzaktan
Şehadet yudumunu sunmuş matarasından
On beşli delikanlı verdi son nefesini
Peygamber ağuş açmış cennetten bahçesini
Kesik kol yaralardan fışkırmakta Türk kanı,
O mübarek kanıyla sulamakta vatanı
Derilerle dudaklar çatlamış susuzluktan,
Gökten inmiş melekler haber var sonsuzluktan
Doğan, Çanakkale’nin sırları hiç bilinmez
Tarihe şanla vurduk ÇANAKKALE GEÇİLMEZ…
18/03/2024-Sivas
Doğan EMİR