Poyraz vurdu gönül memleketimin
Göğsümdeki yürek canım üşüdü
Sende varoldum ben artık senim
Diyecektim cümle hecem üşüdü
Temmuz’da üşüyen leylaklara bak
Bu nasıl hasretmiş, bu nasıl firâk
Bana da vatanım yurdum tek gerek
Ağustos mevsimde hasret üşüdü
Al beyazlar giymiş gelir düşümde
İpekten saçları gümüş döşünde
Ne zaman görecem çeşme başında
Gönlümde kaynayan suyum üşüdü
Hasretinle sardı gönlümde yaram
Sen yoksun yaramı kiminle saram
Ben ben ile bile soğudu aram
Bülbül sustu bağda gülüm üşüdü
On beşinde düştüm gurbet eline
Doğan idim uçamadım elime
Hasret için yaktım bir kaç kelime
Yanıp duran gurbette senim üşüdü…
10/08/2024-Sivas