SİVAS, Hasta Bir ŞEHİR!

SİVAS, Hasta Bir ŞEHİR!

Zira hasta bir şehir gün gelecek, kendi içinde yetişmiş nitelikli insanları tüketecek ki, en korkuncu da bu olsa gerek!...

Sivas hasta bir şehir.

Dar bir açmazdan kurtulamayan hasta bir şehir ile karşı karşıyayız.

Yenilenme arzusu, gelişme arzusu, geleceğe yönelme arzusu yok denecek kadar az.

Bireysel nekahetin, bütün topluma sirayet ettiği garip bir sosyolojik açmaz var önümüzde.

Şehrin tamamına yakını, nerede yaşadığı ve ne için yaşadığının farkında bile değil.

Felsefesi olmayan içi boş bir cendere, bu şehri tepeden tırnağa gasp etmiş adeta.

Bu Şehrin bir felsefesi yok.

İçinde yaşayan insanların da bir felsefesi yok.

İşin en üzüntü veren yanı ise, şehirlerin felsefesini oluşturabilecek nitelikli insanlar da kıyıya köşeye itilerek adeta tükenmeye mahkum edilmiş.

Şehrin aydın varlığı yok denecek kadar az. Ortada dolaşan pek çok aydının da özgür düşünce silsilesini manifestoya taşıyacak iradeleri yok?

Maalesef gün kurtarılıyor. Sadece var olan üzerine, reklamların serpiştirdiği yeni varlar ekleniyor.

İnsanlar varlandıkça yürekleri daralıyor, insanlar varlandıkça içleri barbarlaşıyor. Her varın kültürle, eğitimle, sanatla ehlileştirilmesi gerçekleştirilemiyor.

Varlar içindeki varın özüne inilemiyor.

Her arayış, her uğraş yavan bir elde etmeden öteye geçemiyor.

Benlik ve içi boş benlik?

Öne çıkan nice gayret, nekahet buldozerlerince yerle yeksan ediliyor.

Zihinler, bir başkasını engelleme ile iştigal. Zihinler, başkasının düştüğü olumsuzluktan mutlu olma ile iştigal.

Sivas hakikaten hasta. Zihinsel bir hastalık ile karşı karşıya. İşin ürkütücü yanı, bu hastalığın gelecek nesilleri de zehirlemesi. Bu şehre acil müdahale şart.

Sivas garip bir şehir.

Yüzyıllardır uyuduğu derin ölüm uykusundan uyanamıyor. Şehrin içinde yaşayanların, ölülerden farkının ne olduğu da bilinmiyor. Kim ölü, kim diri..

Kent yavanlığı ve ölüm sessizliği biri biri ile örtüşen bir anlam adeta.

Felsefesi oluşturulamayan bir şehir?

Sadece şahsi ihtiyaçlarının uğraşı haricinde, gelecek öte bir hayali kuramayan garip bir handikap.

Sivas hasta bir şehir.

Acil bir tedaviye ve tepeden tırnağa bir değişime o kadar çok ihtiyacı var ki.

Sorun şehrin zihninde. Geleceğe yönelemeyen, Sivas´ın yüzyıllık hayalini kuramayan dar algıda sorun.

Sivas´ta zihinsel değişim şart.

İlla da zihinden başlayacak bir değişim. Köklü bir zihniyet değişimi.

Yıllara varan ve tortulaştıkça tortulaşan o kadük zihniyetin artık şehrin önünden çekilmesi için, nitelikli insanların önlerinin açılmasının vakti çoktan geldi bile?

Zira hasta bir şehir, nice kan emicinin, hayal emicinin, gelecek emicinin olmazsa olmazıdır.

Sivas´ı hastalığa mahkûm edenlerin, bir şehrin geleceğini tarumar etmeye hakları yok.

Yeni bir hayal ve aşk ile Sivas diriltilmeli.

Varlığının bilincine varmalı.

Ya dirilip geleceğe yönelecek, yada kent hoyratlığı ve yavanlığı ile canlı gibi gözüküp ölü gibi yaşamaya devam edecek?

Zira hasta bir şehir gün gelecek, kendi içinde yetişmiş nitelikli insanları tüketecek ki, en korkuncu da bu olsa gerek!...



Anahtar Kelimeler: SİVAS Hasta ŞEHİR
Cemal kaya
18.05.2019 23:01:00
Hepsindende kötüsü bu zihniyetin değişebilmesindeki umudun kırılıp, yok olması.