Sivas´tan İstanbul´a taşınan Oyunbozan Atölye, Mustafa Kutlu´nun Kapıları Açmak hikayesini tiyatroya uyarlıyor. Yaşar Elmas yönetimindeki topluluk Türk yazarların eserlerini sahneleyecek. Sivas´ta hiç kimse tarafından desteklenmeyen hatta kösteklenen Tiyatro ekibi, İstanbul da büyük ilgi ile karşılandı. Türk Yazarlarının eserlerini derin bir medeniyet aşkı ile sahneye koymaya başlayan Oyunbozan Atölye, ulusal basının da dikkatini çekti.
Yeni Şafak Gazetesine konu olan başarılı sanat yönetmeni Yaşar ELMAS, Medeniyet hayali ile yol alacaklarını belirtti.
Yeni Şafak Gazetesi´nde yer alan haberi Sivas okurlarına aynen sunuyoruz.
YENİ ŞAFAK GAZETESİ´ndeki İşte O Haber
Taşrada yapamadık
?Tiyatroda Yerli İmzalar? adlı projeyi hayata geçirmek için yola çıkan Oyunbozan Atölye´nin kurucusu Yaşar Elmas, taşrada tiyatro yapmanın zor olduğunu dile getirerek orada varolma savaşını kaybettiklerini bu yüzden de artık İstanbul´da tiyatro yapacaklarını söyledi.
REPERTUAR SIKINTISINA ÇÖZÜM YERLİ YAZARLAR
"Yerli İmzalar" projesiyle bir işaret fişeği yakmak istediklerini dile getiren Elmas, ?Benim kaleme aldığım oyunlar oynanıyordu, bunun dışına çıkalım istedik. Yerli duruşu önceleyen yazarlara yöneldik ve akla ilk gelen isim Mustafa Kutlu oldu. Türk tiyatrosunda büyük bir repertuar sıkıntısı var. Biz bunu kendimizce yerli edebiyatçıların eserlerini sahne diline çevirerek aşabiliriz diye düşündük. Mustafa Kutlu, bu anlamda müthiş bir kaynak? dedi. Elmas bu projede ilk olarak neden Kutlu´yu seçtiklerini ise şu sözlerle anlattı: ?Osman Sınav´ın ´en önemli eserim´ dediği Uzun Hikaye bize en somut örnek. Kutlu hikayelerini okurken her sahne zihnimizde filmografik açıdan canlanır. Kutlu, beslendiği bu toprakların hikayesini evrensel bir dille anlatır.?
KENDİ HİKAYEMİZ
?Kendi hikayelerimizi kendi insanlarımızdan dinleyeceğiz? diyen ekip sırasıyla Nazan Bekiroğlu, İskender Pala, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören gibi isimlerin eserlerini sahneye uyarlamayı hedefliyor. Bugüne dek 100´e yakın yapımda yer alan Yaşar Elmas, ?Türk tiyatrosu kavramına yakışan işler yapmak istiyoruz. Diyaloglar, gerilimler, üstten olan oyunculukların yerine anlatıcıların olduğu geleneksel unsurların üzerine modern tiyatronun imkanlarını kullanarak bir dil oluşturma peşindeyiz? şeklinde konuşuyor.
İSLAMOFOBİYE SANATLA CEVAP
Sahneyi bir plato olarak görüp oyunlara kaligrafi, video, şiir de eklemek istediklerini belirten Elmas, ?Yeni bir üslup oluşturmak peşindeyiz. İslamofobiye verilebilecek en etkili cevabın sanat aracılığıyla verilebileceğine inanıyorum. Sıradan bir insana siyasetle, ekonomiyle ulaşamazsınız? diyor.
Şiirler eşliğinde yolculuk
Oyun sahnede geleneksel el sanalarımızdan hat-ebru ve anlatıcı öğelerini kullanarak çağdaş bir hikaye dili oluşturmayı amaçlıyor. Bir Anadolu kasabasında geçen oyunda aşk ve kader kavramı ele alınıyor. Zehra ve Cihan´ın hikayesine Sezai Karakoç, Hilmi Yavuz, Turgut Uyar, İbrahim Tenekeci, Şengil Süzer ve Ahmed Erhan şiirleri de eşlik ediyor. 80 dakikalık oyunda Ahmet Kırmalı, Coşkun Turan, Emre Şahin, Fatih Şimşek, İlayda Şahin, Mehmet Serdar Çıtlakoğlu, Savaş Kesici ve Soner Ansal sahne alıyor.