?ağlamadan
dillerim dolaşmadan yumruğum çözülmeden gecenin karşısında şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı üzerime yüreğimden başka muska takmadan konuşmak istiyorum.?
Sivas, inadına değişecek.
İnadına bu şehir, hokkabazların cenderesinden kurtulacak.
Yürüyecek artık tekerler.
Tekerler yürüdükçe, kimseler önüne taş koyamayacak.
Yüzyıllardır var olan kronik saplantılarından arınmanın zamanı gelmiştir.
Kendi kimliği ve kendi değerinin farkında olan bir şehrin vücuda gelmesi artık elzemdir.
Köşe dönücülerin ve hokkabazların şehrin değişmesine engel oldukları ayan beyan ortadadır. Ama ne olursa olsun, artık bu şehrin değişmesi yönünde güçlü bir kanaat oluşmaya doğru yol alıyor.
Yeni jenerasyon, Sivas?ın bu hantal gidişatını irdelemeye ve var olan nekaheti kırmaya doğru bir gayret içerisindedir. Sivas?ın değişmesi yönündeki güçlü entelektüel varlık artık daha cesur ve kararlı.
Küçük hesaplar, dedikodu kültürü, başarılı insanların ayağına çelme takma zamanı yerle yeksan olma sürecine dahil edilmelidir.
Bu durumun bir tek çözümü, Sivas için varını yoğunu ortaya koyan insanların gayretine omuz vermektir. Medeni toplumlarda düşünce adamların varlığı bir şans olarak telakki edilir.
Sivas?ta da, düşünen insanların çok olduğunu gururla söyleyebilirim. Bunu sadece ben söylemiyorum, fikrine değer verdiğim nice dostum da aynı kanaatte.
Lakin en büyük talihsizlik de, şehrin kıymetli insanlarının, ?hokkabazlar? tarafından göz ardı edilmesidir. Zira hokkabazların ekmeği, şehrin yüzükoyun yatmasındadır.
Sivas?ta da bu durumu ayan beyan görmekteyiz. Ufku olan nice gayretli insanın bir kenara çekildiğine, üzülerek şahit olmaktayız. Sivas için, karşılıksız canla başla çalışan bu insanların, güzel gayretleri ve fikirlerinin görmezden gelinmesi kadar acı olan bir şey yoktur.
**
Sivas?ın bir düşünce sorunu vardır sevgili okurlar. Ortak amaca yönelme yönünde mevcut bulunan nekahet kırılmadığı müddetçe bir arpa boyu yol alamayız.
?Ben yaparım, ben en iyiyim, ben bilirim, benden başkaca iyi şeyler yoktur ?türü dogmatik felsefi yaklaşımı terk etmenin zamanıdır.
Bu kısır bir döngüdür. Bu kısır döngüyü aşmaya gücümüz yeter. Yapmamız gereken, şehri aydınlanma içerisine dâhil etme yönünde, takınacağımız tutumdur.
Düşünen, okuyan yazan bireyler, çoğalmalı. Onlar çoğaldıkça, bu kadim şehrin eski yüzyıllarda olduğu gibi, yeniden medeniyet üreten bir hal alması hayal olmasa gerek.
Bu hayali gerçekle bütünlemek zorundayız. Sivas?ın yeniden kalkınması ve zihinsel yenilenmesi, el birliği ile ortak gayrette birleşmekten geçmektedir. Ortak aşk ve gayretin Sivas?ın dirilişini gerçekleştireceği muhakkak?
Bu gayreti gösterecek irfani gelenek, modern ufuk anlayışı ve tarihin üzerimize yüklediği görev hali hazırda mevcut bulunmaktadır. Geriye kalan ise, sadece silkinmek ve ayağa kalkmaktır?
Bir yürümeye görsün bu şehrin tekerleri?
Bir yürümeye görsün?
Bakın o zaman ne ufuklara yol alınacak?
Ne öte rüyalara demir atacak suskun suretler?
Hele bir dirilmeye görsün bu şehir.
Hele bir tekerler ardı ardına yürümeye görsün?