Bayram sonu Sivas otogarında hareketlilikler devam ediyor. Gerek Bayram izni gerekse yaz tatili nedeniyle özellikle İstanbul’dan Sivas’a gelen bir çok insan, kışlık erzaklarını alarak İstanbul yolunu tutuyorlar. Peynir, kuşburnu, pesküdan, patates başta olmak üzere hemen hemen her şeyi yüklenen yurdum insanı, geride ise yaşlı anne ve babalarını bırakıyorlar.
Taşı toprağı altın olan İstanbul’un altın tarafına vakıf olamayıp, taş ve toprakla iştigal eden bir çok Sivaslı, kışlık erzaklarını memleketlerinden götürmeye devam ediyorlar. Büyükşehirde kıt kanaat geçinen birçok insan için yaz tatilleri deyim yerinde ise “erzak tatillerine” dönüşmüş durumda. Kışlık peynir, patates, kuşburnu, alıç, pesküdan başta olmak üzere neredeyse işe yarar her şeyi İstanbul’a götüren Sivaslılar, mutfağa ne kadar az masraf etmenin derdinden kendilerini alamıyorlar.
Sivas’ta kalan özellikle yaşlı ana babalarının kendileri için bahardan hazır ettikleri bir çok ürünü yaz tatili sonu İstanbula taşıyan pek çok Sivaslı, her yaz bu etkinliği gerçekleştirmek zorunda kalıyorlar.
Sivas’ta geleneksel yöntemlerle üretilen kışlık erzak otobüs ve kamyonlarla büyük şehirlere taşınıyor. Kamyon kiralayarak turşusundan reçeline, kuru gıdadan peynirine kadar her şeyi memleketinden getiren köylüler, kış boyunca organik gıdalarla besleniyor. Aileler hem doğal hem ucuz hem de kaliteli ürün yemenin mutluluğunu yaşıyor. Memleketten gelen erzaklar, büyük şehirde yaşayan vatandaşa ekonomik anlamda rahat bir nefes aldırıyor. Yedikleri gıdaların doğallığından emin olamadıkları için bu yolu tercih edenler de az değil.
Ayrıca tatil dönüşü araç bagajları erzak ile dolu halde İstanbul yolunu tutan yurdumuz insanının, geride yaşlı pek çok anne ve babayı bırakmaları ise anlaşılamıyor. Çekirdek aile kültürüne son zamanlarda esir olan Sivaslılar’ın, anne babalarını memlekette bırakmalarında bu düşüncenin etkin olduğu yorumları yapılıyor.