SİVAS´ın irdelenmesi gereken bir zihniyet sorunu var. Bu sorun aşılmadığı sürece, geleceğe yönelme de söz konusu olamayacaktır.
Sevgili okurlar kabul edelim ki, kendi içsel dünyamızın genele açılması noktasında başarılı değiliz. Oluşturduğumuz kalın zihniyet tortusu, yarınlara doğru adımlarımızı kadükleştirmektedir.
Kendi zihnimizde kurduğumuz bir zindanın esiriyiz adeta. Bireysel zindanların bir araya gelmesi ile, şehrin de kocaman bir zindana çevrildiği aşikar.
Bu handikaplar serisi içerisinde,her saniye bir düşman üretme hali de kendi kendine oluşmakta...
İşte şehrin zihniyet sorununun başı da burası.
Genele yayılan bir etkileşim ve aydınlanmayı, zihnimizdeki küçük zindanlar maalesef ki engellemektedir.
Küçük "klikler" bir türlü kendini aşamayıp, aydınlanma evresine de girememektedir.
Birkaç kişiden oluşan birliktelikler, bir elin parmaklarını geçmeyi başardığı vakit, zihnimizde kurduğumuz zindana da bir pencere açılacaktır.
Lakin hala kendi klanı dışına çıkamayan ve her şeyi kendi klanı doğrultusunda döndürme çabasında olan öbekler, SİVAS´ın yarınlara yönelik düşlerine pranga vurmaktadır...
Bir birinin yüküne omuz verme, bir birinin başarısı ile gururlanma irfani derinliğini kurmak yerine, zihinsel zindandan süzdüğümüz benlikler, var olan hayalleri de berelemektedir.
Peki tortulaşmış bu kalıbı nasıl kırmalı?
Her şey benim etrafımda dönsün yavanlığı yerine, biz büyük bir aileyiz ve şehrimizin geleceği için her türlü başarılı adımı önde tutmalıyız mantığı, ete kemiğe büründürülerek, ufkumuza zindelik penceresini açmak zorundayız...
Bir birimizi anlayarak, içimizdeki farkı düşünceleri koruyup kollayarak, bir başlangıç pekâlâ yapabiliriz.
Özgür düşünen bireyler ve bu özgürlüğün ışığıyla yol alan bir SİVAS kuramadığımız vakit, içine düştüğümüz tekrarlar serisi, korkarım ki var olan zindanlara da yeni zindanlar ekleyecektir.
Oysa her şey sadece ama sadece "benlik açmazlarımızı" kırdığımız zaman başlayacaktır.Mini minnacık aydınlıklarla zihnimiz tanışınca göreceğiz ki, o zifiri sığlıklar bir anda aydınlığın galibiyetine yenik düşmüşler...
İşte o zaman, bu şehrin tekerleri öyle bir yürüyecek ki, ortaya çıkan başarı öykülerinden herkes faydalanacak ve öte yüzyıl hayalleri daha da perçinlenecektir.