Bir şehri sevmek nasıl bir şeydir?
Bir şehre adanmak, kaderini bir şehre mühürlemek nasıl bir şeydir?
Onca aşılmaz duvarlarına, onca insanı bazen sık boğaz eden sıradanlığına rağmen bir şehri sevmek nasıl bir şeydir sevgili okurlar?
Bazen kızdığım, bazen sinirlendiğim, bazen terk edip gitmek isteyip de gidemediğim bu şehir bu kadar nasıl hükümran oluverdi içimde anlayamıyorum.
Kendi ruhumla bütünlediğim bu şehir, yüreğimin neresinde varlığını katmerliyor çözemedim bir türlü?
**
Derin bir bağlılık, aşırı bir sevgi buralara duyduğum.
Belki de ruhumu zapteden gelgitlerin bir yansıması bu.
Uçta yaşamanın verdiği bir haleti ruhiye aslında.
Sevgide en öte, nefrette en öte.
Sevdiklerin için canını verecek kadar abartılı bir anlayış, nefret ettiklerine bir selam dahi vermeyecek kadar uç bir kin?
Bu minvalde seviyorum aslında bu şehri.
Nasıl ve neden olduğunu bilmeden derin bir bağlılık var buralara.
Özellikle de başka bir şehir gündeme geldiğinde, Sivas´a olan aşkım daha bir depreşiyor.Daha bir köklerime doğru derin bir sızı sapasağlam beni bağlayıveriyor.
Geceyi yaran ay huzmesi?
Çisil çisil inen yağmurlar?
Çayır kuşlarının şakıması..
Sonbaharda yaprakların ardı ardına rüzgara ram olmaları?
Sıra selvilerin patlamaya hazır tomurcuklarının gökle selamlaşması?
Çayırlarda o mayıs çiçeklerinin rengarenk salınışları?
Nice bulmaca içindeki bulmacaları saklayan sıra sıra dizili kaysıcıklar?
***
Seviyorum bu şehri?.
Onca olmazlarına rağmen, onca kalın aşılmaz duvarlarına rağmen,onca insanı bazen çıldırtan direncine rağmen seviyorum bu şehri?
Biliyorum ki, içim daraldığında, o daralmışlığı paylaşabileceğim dostlarım var..
Bazen, sabahın erkeninde kalkıp, kısa bir yolculuktan sonra senin anlatıp onların dinleyeceği ve içinin rahatlayacağı bekleyenlerin var toprağın koynunda?
Seviyorum bu şehri, bir çocuk adanmışlığı ve bağlılığı gibi, bir türkünün nakaratına asude bir sukut ile eşlik etme gibi seviyorum bu şehri?
Bütün yapboz oyunlarının, bütün zavallı ihtirasların,bütün acınası makam mevki sığlıklarının, bütün paraya pula tapınmaların, bütün yapmacıklıkların dışında kalarak, seviyorum bu şehri?
Çekip gidemeyecek kadar, kızıp yıkamayacak kadar, kaderimi bu şehrin kaderi ile mühürlemeyi bir kader olarak kabul ederek seviyorum bu şehri?