İnsanın kişiliksiz ve çift karekterli bir yapıya sahip olması Toplum nezdinde kabul edilmeyen bir durumdur,
Kişilik bozukluğu çift karekterli insanların pisikojik açıdan acilen tedavi altına alınması gereken bir hastalıktır.
Bu insanlar kendilerini tatmin etmek için her şeyi bilir havasında olurlar, ellerinden herhangi bir zenaat bulunmaz, günümüz Türkiye´sinde Mevcut iktidara yanaşarak siyasi güç elde etmeye çalışırlar siyasetin içinde bulunarak siyasetin kendilerine kişilik kazandırdığını düşünürler,
Bu tipler her dönemde var olmuşlardır.
***
Konu memleket meselesi hele de Sivas olunca durum hepten vahim!
Güzelim Sivasımın ne sahibi kalmıştır nede sevdalısı kadim şehir kimlerin elinde harap ve bitap oluyor. Sivas göz göre göre yok oluyor. Tarihi okulları, hastaneleri devlet binaları yerle yeksan ediliyor, Siyasete teslim olmuş çoğunluk her yıkılan binada hikmet arıyor (Büyüklerin bir bildiği vardır düşüncesi yada yapılan kötü olur mu düşüncesi beyinlere kazınıyor)
Yazımın başında çift kişilikli karekterli insanların genel özelliklerini anlattım. Sivas´ta öyle türediler çıktı ki sayıları oldukça fazla olduğu için hangisini Yazacağımı inanın şaşırdım,
Sivas´ta Liyakatsız şekilde görev yapan şahıslar sadece tribünlere oynayarak vatandaşın gözünü boyamakla meşguller. Sivas´ta yazılı ve görsel hiç bir basın gerçekleri yazmıyor. Sabah kalkın sizler Sivas´ta yayın yapan gazeteleri elinize alın gazetede Vali Belediye başkanın dan başka haber göremezsiniz. Akşam evinizde Sivas TV lerini açın Haberlere bakın Vali Belediye başkanı karşınızda.
İşletme sahipleri teker teker İşyerlerini kapatıyor. Devlet in Atanmışları ve Seçilmişleri Sivasın S sini bilip tanımayanlar Sivas hakkında kararlar veriyorlar. Yav muhteremler Siz kaç yıllık Sivaslısınız da bu kararları veriyorsunuz her yeri yıkıp tarumar ediyorsunuz.
Basını yanınıza alıp bu işlerden kurtulacağınızı sanmayın.
Eski Numune Hastanesini Yıktıran Eski Vali Sayın Davut Gül ve sivas mvleri Stklar yaptığınız doğru oldu mu?
Ben doğruları yazmaya dile getirmeye devam edeceğim.
Muhammed Küçükalioğlu
