SPHM ÖZEL HABER
TÜRKİYE´nin dört bir yanında bir birinden derinlikli paneller ve konferanslarda konuşan araştırmacı Sinan DOĞAN, Çanakkale´de de güzel bir çalışmada yer aldı.
Hemşehrimiz Uzman Sinan DOĞAN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından 25-27 Ekim 2018 tarihinde gerçekleşen "Troia´dan Çanakkale´ye İnsanın, İnancın ve Mekânın İnşası: Değerler ve Şehir." Kongresi´nde ?İdeal İnsandaki Ebedileşme Özlemi ve Mekan-İnsan İlişkilerine Etkisi´´ adlı tebliğ ile mekan savunması ve mekan inşası konularında önemli açıklamalarda bulundu.
Mekân ?insan arasında çift yönlü bir etkileşim vardır. Mekân ve insan karşılık etkileşimde birbirlerine değer ve değer yüklerler. Mekân-insan etkileşiminden doğan mekân algısını, ?yaşantı? kavramında temellendirip, tarihten aldığı referanslarla algıyı bilgiye dönüştürür. (örneğin Çanakkale savaşları gibi) İnsanda aidiyet ve yere bağlılık, benliğin oluşması, bireysel ve toplumsal kimliği gelişmeye başlar. Aidiyet duygusu ile kimliğini ve varlığını pekiştiren insan, ?´mekânın kendilenmesi,´´yöntemiyle mekâna ait olma ve mekâna karşı sorumluluk duygularını gelişir. Mekan üzerinde hak ve sorumluluklarını, kendinde oluşan ilim, cömertlik, hayâ, sabır, perhizkârlık, korku,edep gibi yedi muhafızla birlikte bu rolleri yerine getirmeye başlar.
Bu sorumluluk hisleri mekânı bilimsel ve sanatsal inşa edilmesi yönünde bilgelik, iyilik, güzellik ve adil, halka, insanlığa gerektiği şekilde hizmet etme, onları mutlu kılma şeklinde tezahür eder. Bu süreç sayesinde birey, tarihsel olarak biçimlendirilmiş olan insani işlevlerini ve yeteneklerini yeniden üretirken aynı zamanda da kendini üretir ve meydana getirir.
Kendine ait izlerin oluşturulmasıyla, yani mekânın kendilenmesi/kendine mal edilmesi ile ortaya çıkan egemenlik alanı, mekâna bağlılığını geliştirir. İnsan olmanın sorumluluğunu ve mükemmelleşmeye erişmenin cehdi içinde ideal ahlaka ulaşan insan,ahlaki erdemleri en iyi bir şekilde yaşayan kahraman, diğer insanlar için bir örnek konumundadır. ´Tanrı´nın mutlak güzellik ve iyiliğini en saf haliyle sezen, insanlık değerini muhteşem bir erdemlilik halinde, kendi içinde yaşamış ve gerçekleştirmiş olan bu tip insanlar, sayısı nadir olan, büyük ahlak kahramanları, örnek insanlardır. Mekânın koruyucusu ve destekleyicisi olur.
Allah´a hesap verme zamanı, topluma katılma, insanın şerefini kurtarma savasına katılma sorumluluğunu ?´idrakını yaşar. Maddeye esir olmadan ?´mekânı düzene kavuşturulması sorumluluğunu, ahlaki bir boyut içersinde gerçekleştirmeye çalışırken´´yer ve göklerin tasarruf güç ve yetkisiyle mekânı işleyip mamur etme çabasında olur.
