Şehir, tortulaşmış bir zihniyet duvar ile çevrili maalesef.Uzun yıllara yayılan ve her geçen gün kalınlaşan bu zihniyet duvar yıkılıp, bir aydınlanmaya yönelinmediği sürece yarınların şekillendirilmesi mümkün bile değil?
SİVAS´ı işte bu zihniyet duvarlarını kara çevirenler sömürüyor sevgili okurlar.
Şehrin ekonomik varlığı yavan olmakla birlikte bu varlıkta maalesef kontrol altında.
Ekonomik kast sistemi oluşturulmuş ve de bu kastın dışında, zinhar yaprak dahi kımıldamamaktadır.
Şehirde söz sahibi olan ?MUTLU BİR AZINLIK? kendi aralarında pastanın tamamını bölüşürken, emek ve alın terinin çoğunu harcayan halka ise maalesef ancak kırıntılar kalmaktadır.
Bu mutlu azınlığın dünya görüşleri farklı farklı olmakla birlikte, ortak çıkar birlikteliği etrafında kümelendikleri ayan beyan görülmekte.
Klanlarının devamı için, başkaca kimseyi dahil etmeden çıkarsal yürüyüşlerine, palazlandıkça palazlanıyorlar...
Halkın içinde, halkın değer yargılarıyla uyuşuyormuş gibi gözüküp, asıl amaçları olan şehrin ekonomik varlığına hükmetme hokkabazlıkları, her geçen gün artarak sürmekte?
Şehir ve şehrin geleceği umurlarında bile değil. Tek dertleri kendileri. Kendi ikballeri ve çıkarları için yapamayacakları hiçbir şey yoktur.
Kendi kendilerini kutsamış bir mutlu azınlıklar klanı bunlar?
Her şey onların olmalı, her şey onların etrafında dönmeli?
İlla da, halk karışmamalı işlerine. İlla da halk, uzak olmalı hayal ve ideallerinden?
Halk, sadece alkış için etraflarına yığılmalı. Üç otuz paraya emek harcayarak, bunların tonla kazanmasına zemin hazırlamalı.
Kendi çocukları, kendi yakınları dolgun maaşlı işler için sırada beklerken, halkın çocukları sabahın dokuzundan gecenin sonuna kadar, asgari ücretli işlerde karın tokluğuna ömürlerini yere sermeliler.
Şehrin geneline yakını, gencecik çocuklarına asgari ücretle bir iş bulmak için onca ter döküp onlarca kişi araya koymak zorunda kalırken, kendileri için iş ve aş hazır ve de nazırdır.
Genele yayılan ekonomik bir dağılım söz konusu bile değil.
Kuzulara şah olan kurt bile, bunlardan daha insaflıdır. Bir kişiye dokuz pul, dokuz kişiye bir pul, yegane zavallı acınası anlayışlarıdır.
Peki Sivas´ın ekonomik olarak dar alanda kısa paslaşmaya duçarken, şehrimiz insanı ne yapmakta?..
Sağ olsun var olsun şehrimiz halkının bundan zerrece haberi yok ve de umurunda da değildir. Asgari ücretle oğluna ve kızına iş bulduysa tamamdır.
Çünkü şehrimiz insanı etrafını dikkatlice analiz etmek yerine, ilgi ve alakasını başkaca alanlardan alamamaktadır.
Çünkü şehrimiz insanı hala ?çayıra saldığı çekirgeleri? beklemektedir. Yıllardır ?bicoyu hoplatıp fistanını toplatmakla? meşguldür.
Hatta nicesi, ellerini havaya kaldırıp ?şişeler? diye bangır bangır bağırıp, işi ?ellikten? alıp, ?mezdeke? ile sonlandırmakla uğraşmaktadır?
Sünnette etli pide, cenaze akabinde un helvası, kısırlı pastalı kadın günleri var ya o yeterde artar bile! Cumartesi pazarda çekirdek eşliğinde maç izleyip tesbih salladıysa tamamdır işte...
Şehrimiz insanı bunca iş(!) ile meşgulken naapsın Sivas´ın yarınlarını. Kimin umurunda, bu şehrin yarınlarının onarma ideali?
