Sivas’ın En Büyük Sorunu: Toplu Taşıma “İşkencesi”!..

Sivas’ın En Büyük Sorunu: Toplu Taşıma “İşkencesi”!..

STHM HABER/ ANALİZ

Sivas’ın En Büyük Sorunu: Toplu Taşıma “İşkencesi” !!!!!

 

“Otuz yıl” gibi oldukça uzun sayılabilecek bir süredir, çok sevdiğim ve içinde geçen her dakikasından çok keyif aldığım şirin kentimizin “Diriliş Mahallesi” civarında oturmaktayım. Kendime ait bir özel taşıtım olmadığından, işe ve şehir merkezine gidiş-dönüşlerde çok büyük bir oranda mecburi olarak halk otobüslerini kullanmaktayım. Doğup büyüdüğümüz ve yaşamımızın önemlice bir kısmını geçirmekten mutlu olduğum şehrimiz hakkında, burada yaşayan her insan gibi “nelerin yolunda gidip gitmediği” hakkında kendimce değerlendirmeler yapmaktayım. Her sabah işe ve şehir merkezine gidiş-dönüşlerdeki kısa yolculuklarım esnasında her vatandaş gibi edindiğim gözlemler; belediye tarafından gerçekleştirilen rutin hizmetlerden en çok aksayanının ve problemlisinin “toplu taşımacılık” gerçeği şamarını, hiç bıkıp usanmadan her sabah ve akşam suratlarımıza indirmektedir ne yazık ki!!!

Belediye Başkanı Sami Aydın’ın birinci belediye başkanlık döneminde alınan ve şüphesiz ki kent yaşamı anlamında en çok sıkıntı doğuran “icraatlarından” birisi; kent içi taşımacılığında “dolmuşların” bir alternatif olmaktan çıkarılması ve şu anda kullanılan “tek tip” belediye otobüsü uygulamasına geçilmesi olmuştur. Kentimizde yaşayan aşağı yukarı herkesin hemfikir olduğu konu, bu uygulamanın kent içi toplu taşımacılığı adeta bir “işkence” haline dönüştürmüş olması inkar edilemez gerçeğiydi.

Kent içi toplu taşımacılık için seçilen ve şu anda kullanılmaya devam eden otobüslerin, kent içi toplu taşımacılık için uygun fiziksel özellikleri taşımaması, ayakta alınacak yolculara ayrılan boşluk alanların çok yetersiz olması, alternatif yolcu taşımacılığının olmaması, yolcu yoğunluğunun oldukça yoğunlaştığı saatlerde yeterli otobüs seferlerinin olmaması, kent içi yolcu taşımacılığını adeta bir “işkence” haline getirmektedir.

Ortaya çıkan bu duruma Hilmi Bilgin döneminde de kalıcı bir çözüm getirilemedi, kent içi yolcu taşımacılığını rahatlatacak hiçbir uygulama hayata geçirilemedi ne yazık ki!!!. Yolcu sayısının yoğunlaştığı günün belirli saatlerinde toplu taşıma araçlarına binmenin ve inmenin “büyük bir başarı!!!!” olduğu gerçeği bir yana, belediye otobüslerini kullanan şoförlerin yolculara yönelen duyarsız ve kaba davranışları (bilhassa 65 yaş üzeri), bu kent içi yolculukları yolcular için adeta “psikolojik bunalım” vesilesi haline getirir oldu!!!!!! Çeşitli vesilelerle ve sık sık yolcularla-yolcular, yolcularla- şoförler arasında gerginliklerin ve tartışmaların ortaya çıkması, kent içinde yapılan bu 15-20 dakikalık seyahatları bir “işkence” boyutuna taşıdı.

Bilhassa Kümbet-Şirinevler, Şirinevler-Kümbet, Üniversite-Kardeşler TOKİ, Üniversite güzergahlarına yapılan seferler, insan psikolojisini bozar, hatta abartmasız “alt-üst” eder hale geldi. Duraklarda dakikalarca bekleyip araçlara binemeyen yolcular, sık yapılmayan seferler, birbirleriyle ve otobüsleri kullanan şoförlerle sık sık gırtlak-gırtlağa gelen, ayakta alınan yolcu yoğunluğundan ve araç içi tıkış-tıkışlıktan dolayı araçtan inmeyi başaramayan, araçtaki yolcu yoğunluğundan dolayı her durakta aşağıya inip geri binmek zorunda kalan yolcular…….Kısacası günün hemen hemen her anında kent içi yolcu taşımacılığında ortaya çıkan evlere şenlik manzaralar.

İşin en şaşırtıcı yanı da, Sivas kamuoyunda ortaya çıkan bütün bu yoğun sıkıntılar sonrasında ortaya çıkan eleştirilerin, Belediye tarafından yeterince değerlendirilmeyip, bu konuda kalıcı ve yeterli çözümlerin bir türlü hayata geçirilememesi gerçeğiydi herhalde!!!!! Dileğimiz, büyük “proje, hizmet ve icraat” vaatleriyle belediye başkanı seçilen Hilmi Bilgin’in bu önemli konuya ciddi bir şekilde ve en kısa sürede eğilerek, Sivas’taki insanlar için ciddi bir sorun olan bu hayati konuda, kent içi toplu taşımacılığı sorunlarını azaltacak ve insanları rahatlatacak yönde çözümler geliştirmesi ve tedbirler alması……Fakat, şu ana kadar bu konuda en ufak bir işaret görebildik mi?!!!