Sivas Meydanda bulunan taş abidelerden Jandarma Binası, şehrin turizm varlığı içersinde değerlendirilmeyi bekliyor. Kültür ve Turizm anlamlı bir yapılanma yerine, akşam sabah köy şenlikleri benzeri, şamataların yaşandığı şehirde, akil bir iradenin, bu abideyi Sivas’ın değerler silsilesine ne zaman katacağı sorgulanıyor. Sivas’ın taştan tacı olan Jandarma Binasının, turist uğramayan ve kültür felsefesi çalıp söylemeye hapsedilen bir şehirde, işlerlikli değerlendirilmesi ümit ediliyor.
Sivas’ta bulunan bir çok değerden biri olan Eski Jandarma Binası, kendi halinde kendini şehrin varlığı içersinde bulmayı bekliyor. Kongre Müzesi ve Valilik Konağı arasında bulunan ve bu iki yapıyı bir taç gibi birleştirip bütünleyen Jandarma Binası, işlerlikli bir şekilde kullanılarak, meydanın taş blokları arasında yerini bir türlü alamıyor.
Bir ara Belediye’nin makam odası olacak şekilde bir yerinin tanzimi de söz konusu iken, aylar geçmesine rağmen ne tür bir adım atıldığı veya atılacağı merak ediliyor.
Sivas’ın iflah olmaz bir hastalığı olan, konuşup konuşup unutma geleneğinin kalıtsallaştığı da bu vesileyle bir kere daha ortaya çıkarken, bu taş tacın kenarının otopark, içinin ise sukut vari duruşunun, bir an evvel şenlendirilmesi bekleniyor.
Eski Jandarma Binasının Belediyeye devri noktasında bir gelişmenin kamuoyu ile paylaşılmaması bir yana, burası ile ilgili bir düşünce diyalektiğinin de var olmadığı gözlemleniyor.
Jandarma Binasının aslında çok iyi değerlendirildiği halde mükemmel bir sisteme dahil edilebileceği yorumunu dile getiren bir çok duyarlı insan, Sivas’ta yaşamış milletlerden izler taşıyan odaların olabileceğini dile getiriyorlar.
Belediye Başkanının İl dışından gelen konukların ağırlanması hususunda bir makam odasının da olabileceği ifade edilirken, hala neden adım atılmadığı sorgulanıyor.
Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp’ün eline her mikrofonu aldığında birçok icraattan bahsederken, bu temel konulara neden girmediği yadırganıyor.
Ordu Evi ve Jandarma Lojmanlarının da taşınması durumunda orasının tam ortraya çıkacağı ve meydanı bütünleyen bir nitelik kazanacağı biliniyor.
Ordu Evi yerine mükemmel bir taş kütüphane inşa edilmesi gerektiğini dile getiren şehrin aydınları, hem kütüphane hem kültür merkezi vari birkaç kat yapının harika olacağını ifade ediyorlar.
Ordu Evi yerine yapılacak olan kütüphanenin, meydandaki taş yapıya uyum sağlayan bir nitelikte olması gerektiğini de belirtirlerken, sağlam taşlardan yapılan bir abide ile meydanın adeta dünyada eşi olmayan bir yapılar birlikteliğine dönüşeceğini vurguluyorlar.
Açıkgözlerin etrafını doğal otoparka dönüştürdüğü ve bir kenarda öylece bekleyen bu taş abidenin, çalıp çığırmaktan fırsat bulunursa en azından kışa girmeden, şehrin kültürel ve sanatsal varlığına adaptasyonu bekleniyor.