SİVAS'IN UFUK SORUNU!

SİVAS

Osman ÇELİK yazdı...

Hayali ve ideali olmayan bir şehir ile karşı karşıyayız.

Sivas´ın öte bir ideali bulunmamaktadır. Bu şehre ileri ufuk çizebilecek bir yapılanmanın da, ortaya konulamadığı bir gerçek.

SİVAS´ın, tepeden tırnağa bir ufuk sorunu var. Kronikleşen bu ufuksuzluk, nasıl da kök salmış anlaşılır gibi değil. Bu hantal tekdüzelik, nasıl da kaderleştirilmiş kabul edilebilir değil!..

**

Nasıl olmuş veya ne edilmişse, Sivas tuhaf bir ufuksuzluk sarmalı içerisine hapsedilmiş.Bütün bir yaşam algısı, kendi dar çevresi için küçük kazanım elde etme hali, bu şehri kasaba zihniyeti dışına çıkaramamaktadır.

Bu şehrin insanı son yirmi yıldır, çocukları için küçük memuriyet haricinde büyük bir şey planlamamıştır.

Böyle dar sarmalda kendini konumlandıran bir şehrin sakinlerinin, yaşamsal duruşunda içsel bir derinliğinin olması mümkün mü? Böyle bir hayat algısının, yönetimsel kabiliyeti de elbette geniş açılı olamaz.

İçimizden çıkan nice yöneticinin, şehrin geleceğine dair büyük bir ufuk çizememesinde, var olan genel anlayıştan nişaneler taşımasının elbette büyük payı vardır.

Bu kadük gidişatın, büyük hayal kurma arzusunu da sekteye uğrattığı aşikar.

Oysa bu şehir sakinlerinin, şehirleri adına büyük bir hayal kurma zorunluluğu vardır. Son elli yıldır devam eden küçük düşünme yavanlığı, daha da katmerleşmeden, yeni bir ufuk aşkına tutulmak elzemdir.

Lakin Sivas´ın, irdelenmesi gereken hantal bir zihniyet sorunu hala ortada duruyor.

Bu aşılmadığı müddetçe, kalıtsallaşmış dar cendere, daha çok heder edecek geleceğimizi.Yeniliği içselleştirmede gösterdiğimiz yavanlık, on yıllardır oluşmuş ezberimizin de, devamını sürdürecek maalesef.

Sivas´ın acilen bir zihniyet değişimine ihtiyacı var sevgili okurlar.

Tepeden tırnağa bütün yanlış algıları silecek ve yeniden, bu kadim şehrin değerler silsilesini yorumlayacak bir değişime ihtiyaç var. Sivas´ı her anlamda, modern bir geleceğe yönlendirmek zorundayız.

**

Var olan ufuksuzluğu kırmanın zamanı gelmedi mi artık?..

Kendini yetiştirmiş, donanımlı, dünyayı okuyabilen insanların ötekileştirilip bir kenara atılmalarına daha ne kadar kayıtsız kalacağız?

Bu şehrin çocuklarının, yarınlara yöneliş adımlarını bereleyecek nice ayak bağı bertaraf edilmeden, düşsel zamanlar kurgulanamaz elbet.

Var olan onca beceriksiz vasıfsız insana ilaveten, yetenekli insanlarda az değil.

Kıyıya köşeye, yeteneğinden dolayı itilmiş onca insan, bu şehrin kaderini değiştirebilir.

Yeter ki egoları azıcık bir kenara bırakarak, kendini yetiştirmiş insanların önünü açalım. YETENEKLİ insanların önleri açılıp, onların denizleri özleyen ırmak çağıltıları harekete geçtiği zaman, işte o vakit SİVAS´ın dirilişi gerçekleşecektir.



Anahtar Kelimeler: SİVAS' SORUNU!