SİVAS'ın Zihniyeti Değişmeli!

SİVAS

Osman ÇELİK Yazdı...

“SİVAS’ın Zihniyeti Değişmeli”

Sivas´ın aşması gereke zihinsel bir eşiği mevcut.

Kırılması gereken kalıpları, yırtılması gereken paslı perdeleri, yıkılması gereken hantal çarkları mevcut.

Zihinsel daralmışlık, uzun yıllara yayılan bir karabasan gibi üzerimizde duruyor. Bu kadük hantallık ve nemlezımcılığı aşmadığımız müddetçe, yenilenme ve gelişme maalesef söz konusu bile olamayacak. Öğretilmiş kalıtsallıkla yıllarını heba eden bir şehir ve şehir insanı, yarınları okuyabilir mi?

**

Sevgili okurlar, kabul edelim ki, uzun yıllara yayılan öğretilmiş kalıtsallığı bir türlü yenemedik. Bu öyle bir şey ki, her nesile sirayet ede ede, adeta kaderleşmiş gibi.

Öğretilmiş kalıtsallık…

Başaramayızla başlayan onca cümle kalıbı, ileriyi hesap edemeyen handikaplar serisi maalesef içimize doğru daralmayı tetiklemektedir.

Yığınla öğretilmiş kalıtsallıkla, yıllardır oyalanıp duruyoruz. Bu şehrin örülmüş kalın duvarlarını bir türlü aşamıyoruz.

İlk adımı karşıdan bekleme kolaycılığını, yerle yeksan edemedik.

Etrafımızdaki küçük hesaplarla eğleşmeden, büyük hayallerle bu şehri tanıştıramadık…

Ötekileştirmenin yavanlığına müptela olduk. Senlik benlik kısır çekişmesinin kurgusuna yenildik. Her şeyi başkalarından bekledik. Hep hazırcılığın hayaline ram olduk…

Risk alıp bu şehrin tortulaşmış “biz beceremeyiz” algısını yıkmak yerine, kayıkçı kavgaları ile bu tortunun, daha da kalınlaşmasına katkı sağladık.

**

İşte Sivas´ın, irdelenmesi gereken bir zihniyet sorunu ortada. Bu aşılmadığı müddetçe, kalıtsallaşmış dar cendere, daha çok heder edecek geleceğimizi…

Yeniliği içselleştirmede gösterdiğimiz yavanlık, on yıllardır oluşmuş ezberimizin de, devamını sürdürecek maalesef.

Sivas´ın acilen bir zihniyet değişimine ihtiyacı var sevgili okurlar.

Bu zihinsel handikap ile, bir arpa boyu dahi yol alamayız…Tepeden tırnağa bütün yanlış algıları silecek ve yeniden, bu kadim şehrin değerler silsilesini yorumlayacak bir değişime ihtiyaç var. Bir birimizi desteklemeyi ve bir birimizin başarıları ile gurur duymayı öğrenmenin zamanı artık gelmedi mi?

İçimizde yetişmiş becerikli insanların yüklerine omuz verip, şehrimizin ve ülkemizin ortak geleceği için gayret etmenin vakti değil midir?…

Sen de öteye gitme bende öteye gitmeyim”, köy mantığı eğer hala bizim etrafımızda kalın bir duvar ise oturup düşünmek lazım.

Ama artık SİVAS´ı gelecek yüzyıla hazırlamalıyız.

Bu şehri, idealin ve hayalin lezzetine ram etmez isek, zihinsel tortunun kalın çeperleri daha da güçlenecek ve bu açmazlar serisi uzun yıllardır büyük hayalleri yönelmeyi sekteye uğratacaktır.

Hayal etmeyen şehrin içinde bulunduğu durumu varın siz hesap eden! Hayali ve ideali olmayan bir şehir geleceğe yönelebilir mi? Hayali ve ideali olmayan bir şehir, kalın zihinsel açmazları yıkıp, içsel bir dirilişi hayata geçirebilir mi?



Anahtar Kelimeler: SİVAS' Zihniyeti Değişmeli!
Olcayto ŞAHİN
5.03.2024 12:08:55
Sayın Osman Bey, "Etrafımızdaki küçük hesaplarla eğleşmeden, büyük hayallerle bu şehri tanıştıramadık…" Nefis bir tespit. Sivas'ın en büyük çaresizliği, ilimizi ileri doğru taşıyacak bir aydın kitlesinin olmaması maalesef... Aydın delince hemen Yaşar Kemal'in anlattıkları geliyor: Yıllarca önce okumuştum. Şimdi nerede okuduğumu hatırlayamadım... Ünlü romancımız Yaşar Kemal, Çukurova'da hayatını kazanmak için "arzuhalcilik" yapıyormuş. Kendisine anlatılan şeyleri, dilekçe olarak yazarken, dilekçeyi daha çarpıcı hale getirmek için metni biraz abartır ve süslermiş. Yine bir gün bir Adana'lı kendisine bir dilekçe yazdırmış. Dilekçenin yazımı bittikten sonra, Adanalı şivesiyle "Ohu hele gardaş ne yazmışsın" demiş... Yaşar Kemal dilekçeyi baştan sona okumuş. Dilekçenin okunmasını dinleyen Adanalı'nın tepkisi şöyle olmuş : "Biz ölmişik de habarımız yok!!!!!!" Sizin yazınızı okuyunca, Sivas'taki aydınlarımız geldi aklıma gayri ihtiyari!!!! Selamlar....