Sivaslı YILMAZ´a Güveniyor

Allah Devletimize zeval vermesin.

Sayın bakana bravo. Yönetim hastaneyi borç batağına soktuğu için iş siyasilere kaldı. Gökhan köylüoğlunun kıymetini şimdi daha iyi anlıyoruz. Adam devletten rutin gelirin dışınıda ek bir maliyet getirmeden hastaneyi çok iyi yönetti. Boşuna dememişler at binenin kılıç kuşananın diye

Bravo rumuzlu arkadaş a katiliyorum ve de ekliyorum. Gökhan koyluoglu sagci idi bu yonetim solcu. Türkiye de solcular hangi yonetimde başarılı olduki sivas Cumhuriyet Üniversitesi sinde olsun. Yeme icme yolsuzluk rüşvet liyakatsiz kadrolaşma devletin mali deniz anlayisi vs. Ey ak Parti sivas teskilati bu solcu yonetimi siz getirdiniz şimdi bunlarin yaptigi tum pisliklerini ve başarısızlıklar ini temuzlemek de size düşer. Yani bir bakims günah Çıkarma. Alin iste desteklediğiniz faruk kocacik. Tabi sözüm o donemki il başkanı akp den Kuru Burhanettin ve akp millet vekili Nursuna Memecan a!

Olacağı buydu. Solcu yönetim işin içine etti batırdı . şimdi de sağcılar (akp) gelin siz benim pisliğimi temizleyin diyor. Sağcılar da bu akıl (üviveristeye sol yönetimi getirmekle) olduğu müddetçe daha çok pislik temizlemek zorun da kalırlar. Faruk hoca ve ekibi hastaneyi 90 trilyon borca sokarak kamu kuruluşuna ciddi zarar verdi. Bunun hesabını kim verecek . şimdi de ne yüzle tekrar yönetime talibim ben adayım der anlamam.

Herkesin "Deve Misali Kurumsallar" isler hic olusturmasakta, herkes isini-gucunu Akil, Etik, Hak ve Hukuk icinde gerceklestirse de, Savunma Bakanligi gibi ne Universite ne Saglikla isi asla olmayan birisini Ulkenin su sikintilari icinde mesgul etmek ne yerinde ne zamanli ne akilci ne de etik ve "hukukidir?" ...

"Üniversitelerde ağaçtan elma armut toplar gibi kişilere Yrd. Doç., Doç. Prof.´luk unvanları veriliyor. Derse girmesi, sınavını yapması, okuması gereken hocalar, bu görevleri araştırma görevlilerine yaptırıyor ve buna itiraz edildiğinde, delilsiz soruşturma açıp kişileri istifaya zorluyorlar. Üniversiteler eş, dost kontenjanıyla yerleştirilmiş kişilerle dolu. Bu yüzden ÖYP sistemini kıytırık bahaneler bulup kaldırttılar. Sorgulayan, araştıran, hakkını ifade eden bilim insanı yerine, her emri sorgusuz sualsiz yapan, beynini kullanmayan, sözde bilim insanı yetiştirmeye çalışıyorlar. Yazık bu ülkeye, bu kadar emeğe... Anne, babalar, sosyal yaşamlarından fedakârlık ederek, çocuklarını üniversiteye eğitim alsın diye gönderirken, onların sayesinde hoca olanlar, bu fedakârlığın zerre kadar farkında değiller. Eğitimde kaliteyi arayan YÖK, problemin ucuyla kıyısıyla vakit kaybedeceğine önce bunları görsün! YÖK, formasyonu üniversitelere bıraktı ve bizim üniversitemiz 2 bin kontenjan açtı utanmadan! Hocalar kayıt odasına gelip, ?Ooo çok iyi, arabamı değiştirmem lazım? diyerek itiraz etmeleri gereken bu çirkinlikten, kendi paylarına ne kadar düşeceğini hesapladı... Utanıyorum, eğitimin içine düştüğü bu durumundan. Korkuyorum yüz binlerce şehidin kanıyla kurulan ülkemin geleceğinden...´´

Doğru ya ya Bakanımız Yılmazımız olmasaydı ne savunma sanayimiz olurdu, ne dikimevimiz kalırdı, ne askeri hastanemiz kalırdı, ne de sivasımız....