Hafta içindeki devler liginde Top 16?ya kalan G. Saray, eksi 5 derecede Sivas 4 Eylül Stadındaki maçta Sivasspor?u yenip, liderliğini korumayı bildi. Süper Lig lideri G. Sarayın Braga deplasmanındaki başardığı şampiyonlar ligi deplasmanı sonrası, dönüşte İstanbul?a uğramayıp doğruca Sivas?a gelmesi süper lige verdiği önemin çok açık bir göstergesiydi.
Sivas maçında G. Sarayın as kadrosunda bulunan oyuncularından Muslera ve Elmander?in sakatlığı, Melo?nun cezası ve Hamit?in de Fener maçı düşünülerek dinlendirilmesi nedeniyle kadroda olmaması Sivas için bir şanstı. Ayrıca G. Saray?ın hiçte alışık olmadığı eksi 5 derece soğukta maçın oynanması da aleyhine bir faktördü.
Sivaspor?un maç kadrosunda ise Eneramo, sakatlığı yüzünden yoktu. Güçlü fiziği, gladyatör gibi savaşçı kimliği ve golcülüğü ile liglerin en iyilerinden biri olduğu herkes tarafından kabul edilen bu oyuncu eğer oynamış olsaydı; Sivas?a yorgun dönen G. Saray savunmasına büyük sıkıntılar yaşatabilirdi. Onun yerine oynayan Pedriel ise tamamen tersi bir fizik yapısında, narin, nazik ve korakor mücadeleyi sevmeyen bir tarzdaki oyuncu.
Maçın akışına gelince; Maçın henüz 43. Saniyesinde G. Saray, Sivas savunmasının solundan Amrabat?la yaptığı bir akında, liglerin en iyi golcülerinden biri olan Umut?la sıfıra yakın bir yerden sürüp, kaleci Borjan?la karşı karşıya kaldığı bir anda, patriot füzesi gibi hızı 100 Km.?yi geçen şutu ile ilk golü atarken, kaleci Borjan?ın yapabileceği bir şey yoktu. Borjan?ı ise eleştirmek bence çok yersiz olur.
Bu gol Sivasspor?u gayrete getirirken, G. Saray?a büyük moral kaynağı oldu.
Gol sonrası Sivas, ilk 25. Dk.?da tam saha presle misafir takımı yarı alanına hapsetti. Büyük baskı kurduğu halde bu yoğun baskıdan ne yazık ki gol sesi gelmedi. Sivas?ın bu yoğun baskısının devam etmekte olduğu 18. Dk?da Erman, ceza alanı dışından ve ceza alanı önünden umut?un attığı füze misali göle, rekabet edercesine harika şutu ile Sivasspor taraftarı yiğidoları coşturmaya yetti. Aynı Erman, kaleye çok yakın bir mesafede, garanti golü kaçırınca attığı güzel gol gölge düşürdü ve usta ayağına hiç yakışmadı. Bu anda kronometre, 30. Dk.?yı gösteriyordu.
Dk. 31?de Amrabat, soldan Umut?u topla buluşturdu. Ancak, onun şutunu kaleci Borjan, kurtardı. Dk. 35?de Yekta?nın Sivas savunması ile girdiği ikili top kapma mücadelesinde, ayakkabısının burnu ile çok teknik vuruş yapıp, Burak?a gönderdiği nefis pasla, 2. G. Saray golünü attırması estetik bakımdan övgüye değerdi. Bu skorla devreyi G. Saray, 2 ? 1 önde kapattı.
2. Devreye Sivas?ın iyilerinden Aatıf?ın kafa şutu yandan aut oldu. Dk. 47?de bir Sivas atağında Aatıf?ın kafa vuruşu auta gitti. Bu süreçte Sivas özellikle Groseçki?nin gayretli çabalarıyla G. Saray kalesine sık sık akınlar düzenlediğini gördük. Bu çabalara diğer Sivaslı oyuncular ayak uyduramadılar. Diğer oyuncularda onun kadar gayretli ve mücadeleci olsalardı, Sivasspor beraberliği kurtarabilirdi. Ne yazık ki bu dakikalarda kondüsyon yetersizliği neticesi olarak yoruldukları gözlendi. Dk. 71?de Sivas?ın en iyilerinden biri olan Groseçki?nin sert şutunu kaleci Ufuk, plonjoyla önlemeyi başardı. Dk. 74?de ise Sivas?ın gol ayaklarından olan Erman, Rıza Hoca tarafından oyundan alınınca; seyirciler ve tüm futbol sevenler tarafından olduğu kadar benim tarafımdan da bu hatalı davranışın, devam eden bir saplantı olduğu kanısına vardım. Çünkü Erman, oyunun her anında skoru değiştirebilecek gol vuruşlarının becerikli bir futbolcusudur. Gol atmak, bir ustalıktır. Bu ustalığı da Erman, aşağı yukarı her maçta göstermektedir.
(Maç Umut?un 57. Dk?da attığı golle 3 ? 1 G. Saray?ın galibiyetiyle sona erdi.) daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Sivasspor, eğer birkaç tane kaliteli futbolcu ile kadrosunu takviye etmez ise çok sıkıntılı günler yaşayabilir. Dost, acı söyler lafını asla unutmayınız. En güzel günler sizlerin olsun.