Tarih: 27.08.2022 13:33

SİVAS'ta Halfelik Mezarlığı

Facebook Twitter Linked-in

SİVAS'ta HALFELİK MEZARLIĞI..

Sivas’ın eski yıllarından kalma benim tanıklık ettiğim mezarlıklardan iki tane mezarlığı çok iyi biliyorum. Halfelik mezarlığı ve Kadı Burhanettin mezarlığı . Halfelik mezarlığı konum olarak çok güzel bir yerde idi yol güzerhahında olması her gelen geçenin bir fatiha okumasına sebep oluyordu.

1950 _55 yıllarında Kepceli Mal Pazarında bisiklet kiralar Kızılırmak Köprüsüne kadar gider gelirdik. Yolumuz her zaman Halfelik Mezarlından geçerdi. O yıllarda merakım dan olacak ki her gidiş ve dönüşümde mutlaka bu mezarlığa uğrardım. Nizamiye kapısı vardı sağlı sollu iki tane kulübesi var ve burada bekçıler vardı. İçerisi çok güzel geneli yapılı mezarlardı. Burada genelde selvi ağacları vardı çok sık mezar taşlarının içinde muhteşem bir yeşillik hakimdı ılgıt ılgıt esen ruzgarın ağaç yapraklarını sallamasi ile matemli bir müzik sesini andırırdı.

Bu kasvetli insan ruhuna okşayan atmosfer insanı bir başka dünyalara götürürdü. Sanki bir ölü şehir görünümü verirdi. Çok geniş bir alandı. O yaşlarda mezar taşlarının üstüne oturur isimlerini okurdum. Bana tuhaf bir duygu verirdi ve bundan da bir haz duyardım. Daha sonraları burayı çok inceledim çok gittim oranın muhteşem güzelliği ve özelliği şimdi dahi hafizalarımda yerleşmiştir.

***

Bayramlarda Halfelik Mezarlığı dolar taşardı şehir merkezinden at arabaları ,faytonlar ile gidilirdi genelde halk yürüyerek giderdi. Buranın kasvetli ve duygusal havası o mekanlar içerisinden çıkana kadar devam ederdi. Mezar ziyaretinde insanlar kendi mezarı dışındaki tanısın tanımasın mümkün olduğu kadar her mezar bir fatıha okurdu birbirlerinin bayramlarını yürekten kutlardı. Sanki mutlu bayram kutlamalarının bir arenası haline gelirdi.

Son yıllarda yine merakımdan olacak Sivas ta halfelik mezarlığına gittim nızamiye kapısı yok , bekcisi yok , içerisi kuru toprak olmuş o güzel selvi ağaclarından hiç eser yok ot yeşilliği dahi yok kuru toprak olmuş mezarlarında bakımsızlıktan bir çoğu kaybolmuş. Bir çeşmesini gördüm içini gezdim bir taş üstüne biraz oturup düşündüm bir zamanların muhteşem güzel mezarlığı ne hale gelmiş bunların her biri bir tarıhı eser nıteiğinde dir. Korumak muhafaza etmek gelecek nesillere aktarmak tır.

***

Biraz sitem yapmak gerek Sivas yeşile düşman gibi bakıyor. Yeşilin en önemi oksijen üretmektir. gölgeliktir, hayatın ve canlının var oldugunun bir göstergesidir. Bizim çocukluk ve gençlık yıllarımızın Sivası değil . Eskiye dayalı hiçbir tarıhı eser nıteliği taşiyan bir eser yok. Yok olanları günümüze kadar taşımalıydık taşıyamadık şimdi yeni nesil sivas a hızlı tren geliyor düşüncesiyle yerli ve yabancı turist çekmek istiyor. Turizmin alanında hiç bir gelişme olmadığı gibi eskiye ait ne varsa onları da yok etmişler. Turist burada neyi görmeye gelecek. Bozkır haline gelmiş bir şehir…

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —