Türk halk müziği denilince ilk akla gelen Sivas tır. Günümüzde bu sivaslı sanatcılarımızı göremiyoruz. Onların dertli ezgileri her an kulağımızda çınlıyor hepsi köşesine çekildi. Halk müziğine emek vermiş değerli sanatçıları sivas ta görürüz. Bu müziğe gönül vermiş olanların geneli bir entrüman çalar sesi ile müziği birbiriyle harmanlanır ,kulağa hoş gelen bir ezgi yaratır. İşte Türk halk müziğine gönül vermiş olanlardan biri de Sivas lı muzaffer sarısözen hoca dır.
Muzaffer Sarısözen hoca Sivas ın geçmiş tarihinde önemli yeri olan mümtaz şahsiyetlerden biridir. Türk halk müziğine çok önem veren ve değerli derlemeleleriyle bir kimlik kazandırmıştır. Sanatcıyı, sanatı sevdirmiş. Bir çok yöreleri Köyleri gezerek derlemeler yaparak Türk halk müziğini radyo kanalı ile halka tanıtmış ve sevdirmiştir. Bilği birikimleri ile TRT'ye birçok ses sanatcısı yetiştirmiş ve onlara yıllarca hocalık yapmış bir eğitimci kimliğine sahiptir.
1951 yılında ses sanatcısı Neriman Altındağ ile hayatını birleştirmiş. Müziğe aç olan halkı Radyo başına toplayarak Türk müziğine bir yön vermiş. YURTTAN SESLER "proğramını yönetmeye başlar. Bu yurdun sesi anlamına gelir. Gezdiği derledigi yörelerin Türkülerini tanıtmış. Kimileri duygulanmış, kimileri sevinmiş bu bir müzik aşki olsa gerek. Dolaysiyle yurdumuza büyük bir hizmettir.
Çocukluk yıllarımıza radyo dinlemek müzik dinlemek Türkiye ve Dünya da olup bitenleri anlamak çocuk yaşta belleğimize aktarıyorduk. Her akşam Radyoda Yurttan sesler proğramının etrafına toplanırdık. Şöyle anons yapılırdı "ŞİMDİ MUZAFFER SARISÖZEN İDARESİNDE YURTTAN SESLER PROĞRAMINA BAŞLIYOR" önce saz heyeti takdim edilir. Saz arkadaşları ,Emin aldemir, Seyfettin sığmaz, Hakkı derman, Emin ongan, Güneri selman, Nida rüfekci, Semsi yastıman gibi kişilerin anonsundan sonra bilmem kimden alınan bir Türkü yü sanatcımız okumaya başlar. Hocası Muzaffer sarısözendir. Bu sanatcılarımız Türküyü okuyan sanatcıya eşlik ederdi.
Radyo nun çıktığı tarihten itibaren her köyde ,Şehirlerde olmasada ekonomik durumu iyi olan bazı evlerde Radyo vardı. Şehirlerde ,kasabalarda ,Köylerde Kahvelerde bir Radyo bulunurdu. Akşamları Radyolu evlere komşular toplanır Yurttan sesler proğramını dinler haberleri dinler di. Kışın köy halkının pek işi olmazdı.
Babam çiftlikte eve bir radyo getirdi binanın üstüne karşılıklı iki direk dıktıler kablo çektiler , birde yere bakır tel kömdüler bunlara hava hattı ve toprak hattı denirmiş bu iki ucu Radyonun arkasına taktılar. Pilli Radyo olduğu için Bereç marka biri uzun biri yaygın yassı olmak üzere iki batarya yı Radyonun arkasına taktılar Herefon radyo konuşmaya başladı. Akşamları komşularla odamız dolardı. Çay sıgara boldu haberleri ,yurttan sesleri dinlerlerdi o yıllarda haberlere acans denirdi.
Radyo da solo veya koro Türküler başlayınca sesler kesilir, yurttan sesler dinlenirdi. Köy halkının kimi of çeker kimi ah çeker kimi hüzünlenir, kimi neşelenirdi. Uzun hava duygulu Türküler dinleyenleri genelde duygulandırırdı. "Yüce dağ başında yatmış uyumuş" , Bir bulut kaynıyor Sivas ilınde " . "Ezo gelin, Türküsü gibi dertli ezgileri dinlemek için akşam iple çekilirdi.
Odanın içinde sobadan mangala çekilmiş odun ateşinin üstünde demlenen çay , bu Türkü ve sohbetlere ayri bir özellik katardı. Birer bardak çay içme hevesi her insanın gönlünde yatan bir duygu idi. Sıgara ıkramları başlar "Yak ali ağa yine gam gasavat sardı bir kaç nefes çek" der Sığara dumanı odanın içinde tavana çıkar gök yüzünde bulut gibi döner dururdu. o yıllarda hazır sığara yı hali vakti yerinde olanlar içerdi. Genelde Malatya paket tütün dü. Tabakada basılı üstünde ince siğara kağıdı vardı.
Misafirlerin birbirlriyle şakası da devam ederdi. Yurttan sesler Proğramının içli duygulu Türküleri insanı bir taraftan hüzünletirken bir taraftanda düşündürür dü. Cemaattan bir bir konu açar ? Ahmet ağa bugün senin babanı rüyam da gördüm ! Hele anlat hele nasıl gördün ? Altında at boynunda kravat tabakayı beri at." Bir kahkaha başlar tabaka da tütün kalmamıştır. tabakayı istiyor. Sigara dumanları ciğerlerimizde seyahata çıkmış neredeyse dumandan birbirimizi tanıyamaz olmuşlar. O yıllarda sıgara efkar dağıtan bir nevi içki haline gelmişti. Bir neşe ve hüzün karsısında siğaraya baş vurur.
Rahmetli Türk halk müziği sanatcılarından arkadaşim sevdiğim bir sanatcı Ahmet sezgin Muzaffer sarısözen hocamız hiç gönül kırmaz dı. Kendisine has özel bir ses tonu vardı. Kadife sesli rsmiyetle samimiyeti ayıran bir kişiliğe sahipti. Bizlerde hocamıza çok saygili idik. Her zaman hürmetimiz ve sevgimiz vardı diye anlatırdı. Muzaffer sarısözeni rahmetle anıyorum mekanı cennet olsun. TRT den ve bu dünya dan bir muzaffer sarısözen geçti.Türk halk müziğinin öncüsü idi.
