Bitmez tükenmez bir yol yürüyüşü midir her şey?. Ya da dağların o engin cazibesinin, insanı içine çeken endamı mıdır? Sıra sıra dizili dağların doruklarına meftun bir zaman aralığıdır belki de her şey? Ve yine zamanı duraklatan anlar anı, vaktine namzet çentikli bir saat gibi ilerliyor nedensiz ve niçinsiz? Ve SIZIR ŞELALESİ´ne kayıt düşmeye hazır ağır bir zaman, duraklatıyor hayatın bilinmezler seyrangahını?
ŞARKIŞLA
09 Ağustos Pazar 2015
Sivas´tan sonra ilk durağımız Şarkışla? Bir saat olmadan vardığımız ilk durak. Türkülerin ana diyarı Şarkışla? Aşık Veysel, Sefil Selimi, Aşık Kul Gazi, Talibi Coşkun ismi bilinen ozanlar vatanı.
Ya ismi bilinmeyenler. Yıllar yılı Şarkışla semalarına yayılan pek çok ezgi de az değil hani. İsmi bilinmeyen pek çok gönül ozanı var Şarkışla´da?
İsimleri yok lakin, dillendirdikleri türküler yayılıyor sanki dört bir yandan.
Şarkışla ezgilerin, yanık türkülerin, destansı aşkların toprağı?
İsimsiz nice dağın bağrında yetişip, ahlat ağaçlarının gece söyleşmesine şahit ettiği diyarlar?
Şarkışla´ya daha varmadan mırıldanmalar ayyuka çıkıyor sanki? Hasretin, acının, gönle ok gibi oturan ahlara şahitlik eden türküler?.
Bedir türküsü? Sanki aradan geçen onca zamanın eskitmesine boyun eğmeden salınıyor dağ dağ, ova ova?
Garip bir çobanın, tutuk, utangaç sevdasının dillendirilmesi Bedir Türküsü? Ev ev, oda oda dilden düşmeyen kekremsi bir nida;
?Üğrünü üğrünü gelir dereden
Benlerini sayamadım kareden
Sevdiğimi bana yazsa yaradan
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor
Elleri kınalı yârim geliyor.?
**
?Kanak boğazında ardından yettim
Kızyandı`ya kadar beraber gittim
Bedir`i yaylaya emanet ettim
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor
Elleri kınalı yarim geliyor?
YENİÇUBUK
09 Ağustos Pazar 2015
Şarkışla´dan sonra ikinci durağımız. Küçük bir kasaba. Ölü bir sessizlik hakim. Üç beş sağda solda insanın haricinde, gölgeyi mesken tutmuş insanların sönük bakışları? Garip bir ümitsizliğin, garip bir durgunluğun olduğu sakin bir kasaba?
Bu fotoğraftan sonra yolumuzu döndürüyoruz SIZIR ŞELALESİ´ne doğru?
SIZIR´a Doğru
09 Ağustos 2015 Pazar
Yeniçubuk´tan içeriye doğru kıvranarak yolumuza devam ediyoruz. Yaklaşık 20 km. sonra Sızır bizi bekliyor. Yolda bir iki köye rastlıyoruz. Sakin Anadolu köyleri. İşinde gücünde, insanlar sanki. Her evde ne hikayeler vardır diye geçiriyorum içimden.
İsmi bilinmedik hikayeler, anılar, yaşanmışlıklar örülü gibi geliyor bana? Yolumuz ilerliyor ve anı anına kayıt düşülen anlar anı, Sızır´a doğru demirliyor ruhumuzu?
SIZIR ŞELALESİ
09 Ağustos 2015 Pazar
Sızır´a doğru yaklaştıkça bitki örtüsünün çeşitliliği ve canlılığı burasının altında gümrah ırmakların olduğunun bir kanıtı gibi. Her çeşit bitki örtüsü var.
Şelale´ye metreler kala, suyun o içleri aydınlatan rayihası insanın genizlerini yakıyor. Gürül gürül bir ses, gürül gürül bir su medeniyeti. Heyecanla akan su kütleleri. Nice insanın hayretli bakışları eşliğinde, şelalenin sırlar içindeki sırrı akıp gidiyor yanı başımızdan?
Çay ve Şelale, Şiir ve Şelale, İnsan ve Şelale?
Zamana meydan okuyan su ve insan birlikteliği. Su gibi aziz ol temennilerine hasret pek çok dimağın içinde ve dışında geçen su sesleri?
Suların hemen yanı başında taze balık yiyen pek çok gezgin, ince belli bardaklardaki semaver çayı eşliğinde izliyorlar deli divane akan şelaleyi?
Alabalık tesisleri, hınca hınç insan dolu. Pek çok insan hem taze balık yiyor, hem de evine balık alarak küçük ölçekli bir canlanmaya katkı sunuyorlar.
Sanki Cennetten Bir Parça SIZIR
09 Ağustos 2015 Pazar
Memleketim bir Cennet sanki. Serin sulara bakarken içim coşuyor. Buralar bizim? İçinde yaşadığımız aşık olduğumuz Sivas´ın bir parçası.
Gözlerim öte dağlara dalıyor? Üzerinde pek çok yemyeşil bitki örtüsünün olduğu isimsiz nice dağlar, tepeler?
İçimi bir huzur kaplıyor. Dağların o yüreğimin genişleten efsunkar duruşları yok mu? Mis kokan dağlar. Serin suları, SIZIR´a emanet eden dağlar? İsimsiz dağlar? Yücesinin yücesinden tutun da, en küçüğüne kadar insanı büyüleyen isimsiz dağlar. Gece şiirleri gibi, kuş ötümleri gibi, bulutlu geceler gibi?
Dağların her bir yanından sular yayılıyor sağa sola. Sular üzerindeki bir yeryüzü Cenneti SIZIR? Sere serpe uzanan Şelale ve o şelalelere göz kırpan isimsiz dağlar?.
Su üzerinde şirin bir kasaba? Altı sular ile üzeri bin bir çiçek ve ağaçla kaplı SIZIR sarıp sarmalıyor beni.
Öyle ya su ve dağ olurda şiir olmaz mı? Suyun getirdiği şiirsel bir düş hakim buraya? İnsana güven veren dağların duruşunu tamamlayan SIZIR ŞELALESİ, bırakmak istemiyor gelenlerini?
Su ve hayat, su ve şiir, su ve insan?
OSMAN ÇELİK