Tarih: 05.12.2021 12:46

SU ÇATLAĞINI BULDU!

Facebook Twitter Linked-in

"Dünya bir değirmen insan öğütür
Herkese keyfince nasip dağıtır
Cümle insan sevdasının beyidir
Aşk padişahıyız, sevgi ağası
Muhabbet insanıyız biz yoktur dahası" 

Çok yıllar önce Sivas´tan Fransa´ya göç etmiş yaşlı Ermeni bir kadın, sık sık, ata toprağı Sivas´a doğduğu köye gelirmiş.  Köyde kalan komşularıyla, sarılır koklaşır hasret giderirmiş. Köylüleri ona "MERCAN ANA" derlermiş. Yine Mercan Ana yaşı 80´e dayanmış halde, gelivermiş doğduğu topraklara.

 Yine sarılmış,öpmüş, koklamış komşularını. Ölüsü olan ile ağlamış, düğünü olan ile oynamış! Köylüler sıra ile davet etmişler. Su böreği yapmışlar, madımak pişirmişler, köfte yoğurmuşlar, tandırda çörek çekmişler, tavuk kesmişler, kavurga yapmışlar, un helvası kavurmuşlar!.. 

 Hepsinde birer gün yatmış laflamış. Herkese ayrı ayrı hediyeler getirmiş. Dağda bayırda dolaşıp, koklamş otu börtü böceği...Boyun boyuna sarılıp ağlaşmış köylüleri ile son nefesinden önce. Orada can vermiş. "Kan toprağına düşer" derler ya işte öyle. Komşular telefonla, kızına haber vermişler; "Anan ruhunu teslim etti  öldü. Gelip emaneti alır mısın, yoksa biz burada doğduğu topraklara gömelim mi?" diye... Kızı, gelip alayım demiş. Lakin yaşı seksene dayanmış köylü demiş ki, "kızım anandır gelip alabilirsin amma, bırak elleme  burada gömelim zira su çatlağını buldu" demiş. 

***

Sevgili okurlar "Su çatlağını buldu" işte sözün bittiği yer... Genizleri yakan kekremsi bir rayiha... Ciltlerce kitabın anlatmakta aciz kalabileceği, o irfani metanet ve adanmışlığı, bir cümle ile anlatmayı insan ruhuna salıveren bu dervişane dinginlik ve hoşgörü başkaca bir uygarlıkta, başkaca bir toprakta var mıdır acaba?

Bu toprakların çocukları, dünyanın neresine giderlerse gitsinler, bozkırın o ruhlarını tımarladığı çise, burun deliklerini her daim titretmeye devam eder...Buna Anadolu irfanı demekten başka bir söz bulamıyorum inanın. Hangi şart ve durumda bulunursa bulunsun, o ayaz tutan yürekleri ısıtan, işte bu toprakların şerha şerha bağrındaki suları, bir çatlakta bütünleyen arifane bağlılık değil midir?

Anadolu´nun asırlara varan ve kaybolmayan bir irfanı vardır ki, müntesiplerini o minvalde kavurup olgunlaştırarak, dervişane bir ruh ile donatıverir. Anadolu işte!.. Kimsin, necisin demeden kollarını açarak kucaklar bir cümle yaratılanı. 

 Belki de insanoğlunun, arayıp da bulamadığı o sade dinginlik, aslında bizim varlığımızın temelinde saklı.

***

Belki de bu seyri suluku diri tuttuğumuz oranda Anadolu Anadoludur. Nice zaman küllenmeye yüz tutsa da, bir el yordamıyla yeniden içlerimizi aydınlatan rayiha, bu toprakların çatlaklarında gizli.Avare nice su acıyı, sevdayı, hüznü, vefaya araya araya çatlağına revan olsa da, bir birinin gölgesini incitmemeyi öğütleyen Anadolu, bütün suları kendi bağrında şerbetleyebilecek kadim bilgeliğe sahiptir! 

Başka bir millet, başkaca nice uygarlık ANADOLU´nun bu sırrını çözmede aciz kalır elbette. İnsanı kendine benzeten ve kendi hamuruyla yoğurup olgunlaştıran başkaca bir diyar henüz keşfedildi mi bilemiyorum. 

                                 OSMAN ÇELİK     

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —