Sivas'ın Divriği ilçesindeki Selçuklu dönemi yapılarından Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nda o dönem akıl hastalarının tedavisi için kullanılan hastane bölümü ilgi görüyor. İçerisinde özel tasarlanmış havuz ve mimaride kullanılan ses akustiği tasarımın birleşmesiyle hastalara şifa veren su sesi, yeniden duyulmaya başladı. Ziyaretçiler için ses akustiği bölümünde okunan sela ise dinleyenlere huzur veriyor.
Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde 1228 yılında Süleyman Şah oğlu Ahmet Şah ile eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılan ve 9 yıllık restorasyon sürecinin sona ermesiyle mayıs ayında yeniden ibadete ve ziyarete açılan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, mimari özellikleriyle hayran bırakıyor. Başta kapılar ve sütunları ile külliyenin birçok yerindeki, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların ellerinden çıkan, taş işçiliğinin en nadide ve ince örneklerini yansıtan motifler ilgi çekiyor. Cami ve darüşşifadan ibaret ve İslam dünyası ile tarihinde eşi benzeri olmayan bu külliyenin taç kapıların mimarı ve heykeltıraşı olan Ahlatlı Hürrem Şah, motif dünyasına getirdiği yenilikler, mimari tasarım dehası olması ve özellikle kıble kapısındaki cennet kapısı tasarımı ile 12-13'üncü yüzyılda İslam sufizmi sanat alanındaki bir temsilcisi olarak gösteriliyor.
Türkiye'de bir benzeri daha bulunmayan, camisi ve şifahanesi bitişik halde yapılan eserin, hastane bölümünün o dönem akıl hastalarının tedavisi için yaptırıldığı biliniyor. Eserin orta kısmında oluşturulan ve belirli bir simetriye göre dolaşım göstererek akan su sistemi bulunuyor. Restorasyon öncesi de dahil olmak üzere uzun yıllardır su verilmeyen bölüm, restorasyon sürecinin tamamlanmasıyla orijinal haline büründü. Yeniden su verilen havuzda, sessiz bir şekilde dinlendiğinde ortaya çıkan su sesi huzur ve şifa veriyor. Bu sistemin o dönem tedavi gören akıl ve ruh sağlığı hastalarının sakinlik ve dinginlik elde etmesinde kullanıldığı belirtildi. Şifahane bölümünün büyük eyvanında mimarın özel olarak tasarladığı ses akustiği de akıl hastalarının derecelerine göre bulunduğu odalara ayrı tonlarda ses gönderme özelliği taşıyor. Şifahanenin girişinde hekim muayene odalarının duvarında iç bükey ve dış bükey şeklinde yer alan taşa oyma pervanelerin de gelen hastaların hastalık derecesini belirlemekte kullanıldığı biliniyor.
"