Tarih: 22.05.2019 18:42

TALEBİMDİR!

Facebook Twitter Linked-in

Bütün Sivaslılar gibi her gün önünden geçtiğimkongre binasının içine en son 42 yıl önce girdiğimi fark ettim. Allah rahmet eylesin, müstesna insan ilkokul öğretmenim, Ali DAYI bizi sınıf olarakgötürmüştü.

Geçtiğimiz günlerde tekrar gezmeye gittim. Gitmeden önce Atatürk´ün Nutuk´unu okudum.O günler de neler yaşandığını kafamda bir film gibi canlandırmak istedim.Hatıralarımda ki kongrebinası ile şimdi ki gezdiğim kongre binasını karşılaştırdım. Mustafa Kemal Paşa´nın yatağının da bulunduğu özel odası hemen hemen aynı idi ama kongre salonu bomboş kalmış,delegelerinin oturduğu tahta sıralar kaldırılmıştı. (Dışarı çıkarken karşılaştığım görevliye sorduğumda, orijinal halinin bu şekilde olduğu söyledi.) Ancak gezdikçe hafızamda ki kongre binası ile şimdiki arasında daha farklı bir şeylerin eksik kaldığını hissettim.

Kongre binası restorasyon sebebi ile yakın zamana kadar kapalı kaldı. Yıllarca süren bir yenileme yapılmıştı ama bence sonuç tam bir fiyasko olmuş.Restorasyon sonrası salonlara yerleştirilen görseller, mekân ve bakış açısı dikkate alınmadan özensizce yapılmış. Salonlar, neresinden başlayıp neresinden çıkılacağı belli olmayan, yazılı panolar ile doldurulmuştu. Bunların hepsi kısa zamanda telafi edilebilir ve edilmelidir.Asıl üzüntücü verici olan ise hafızamda yer edenve binayasinmiş olan, binanın o kendine has kokununkaybedilmiş olmasıdır.

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ve kurtuluşununhükümet edildiği(Necip Günaydın hocanın tabiri) ve bir milletin yeniden dirilişinin ve bağımsızlığının ilan edildiği bir mekândan bahsediyoruz.HerTürkiye Cumhuriyeti vatandaşı için paha biçilmez bir öneme ve değere sahip olan bu binanınrestorasyonuna ödenen parayı bilmem ama maalesef olmamış, çok ucuz olmuş. Müze adı altında oluşturulan sergi ve görsellere ödenen parayı bilmem ama maalesef,  o daha da ucuz olmuş.

Bu binanın ruhunu kendimiz de, çocuklarımız da içselleştirmek, bu ülkenin bir vatandaşı olarak hem görevimiz hem de ödevimizdir.İçinde yaşadığımız şehrin ve paha biçilmez tarihi mekânlarımızın kıymetini maalesef algılayamıyoruz. Gereken kıymeti veremiyor ve değerlendiremiyoruz.

Elbette Sivas kongresinin, şehirden, binadan daha önemli olan esas unsuru manasıdır. Bu manaya bilimsel katkılar yapabilecek, Cumhuriyet Üniversitesinde birSivas Kongresi Kürsüsü kurulmalıdır diye düşünüyorum.Böylece bilimsel bir kurumsallaşma yaratılabilir, kanaatindeyim.

Ayrıca 4 Eylül kongresinin 100. Yıl dönümünde (yaklaşık 4 ay sonra) Kongre binası ve müzesi için yüzüncü yıla yakışır çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuda faydalı olabileceğine inandığım önerilerimi bir vatandaş olarak sayın milletvekillerimizden, sayın valimizden ve sayın belediye başkanımızdan talep ediyorum.

Binanın içi, bir tiyatro oyununun içindeymiş hissi verecek ses, ışık ve görseller ile profesyonelce yeniden tasarlanmalıdır.

Mustafa Kemal Paşa ve diğer kongre delegelerinin balmumu heykelleri yaptırılmalıve kongre gününün mizansenleri canlandırılmalıdır.

Salonun birinde, kongre, İnkılap tarihi ve Atatürk üzerine uzman hocalar söyleşiler yapmalıdır.

İlk-orta-lise ve üniversite öğrencilerinin tamamına, 100. Yıl anısına özel olarak basılmış Atatürk´ün Nutuk´u dağıtılmalıdır.

Müzeyi ziyaret eden herkese o tarihlerde basılan İrade-i Milliye gazetelerinin tıpkıbasımlarıhatıra olarak verilmelidir.

Kapıdan içeri girer girmez kongre müzesini gezdirmek, anlatmak ve sorulacak sorulara cevap verecek mihmandarlar olmalıdır.

 Bir milletin kurtuluşunun ve kuruluşunun iradesini ortaya koyan, milli mücadele ve bağımsızlık kararlarını alan, Mustafa Kemal Paşaya 108 gün ev sahipliği ve kader birliği yapan,bu şehrin bir evladı olarak bu gururudoya doya yaşamak istiyorum.

 Haydi, kongremizin 100. Yılında muhteşem şeyler yapalım. Bu gururu hem kendimize, hem de Türkiye´ye yaşatalım.

 Tacettin KEPENEK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —