"Ak aygır koşulur
Yalçın dağlar aşılır
Kum sıcaktır yel ateş
Tuğ dokuzdur çakılır
Su dökülür dibi taş"
Türklerin en eski savaş adetlerinden biri alplerin atlarının kuyruğunu bağlamasıdır. Saka ve Hun Türkleri'nde bu geleneği görmek mümkün olduğu gibi Orhun Abideleri ve Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügatit Türk adlı eserinde de at kuyruğu bağlama geleneğinin ifadelerini takip etmek mümkündür. Alp için at kuyruğu tüğmek veya çermekmek "savaşa hazırım" demekti.
Alp öldüğünde atın kuyruğu düğümlü yerden kesilirdi. Ayrıca Türkler, hâkimiyet işareti olan tuğlarını da at kuyruğundan yapıyordu.
"At kuyruğunu bağladık,
Tanrıya da çağladık.
Üzengi yakladık,
Aldayıp güya çekindik”