Sivas kültürel anlamda tarihinin en durağan dönemini yaşıyor. İl Kültür Müdürlüğü’nün başarısızlığından yakınan birçok insan, Üniversite bünyesinde kurulan Cüsam’ın bir atılım yapmasını beklerken, onun da sıradanlaşması ile karşı karşıya kaldı. Sivas Belediyesi’nde de sanat ve kültür anlamlı bir vizyonun görülmemesi kamuoyu tarafından eleştiri alıyor.
Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet’in iz bırakan kadim şehirlerinden biri olan Sivas’ta, deyim yerinde ise in cin top oynuyor. Şehrin kültürel atmosferini soluklaması ve de gelecek kuşaklara aktarması iktiza eden Sivas İl Kültür Müdürlüğü, Cumhuriyet Üniversitesi ve Sivas Belediyesi, bu görevlerini hakkıyla yerine getiremedikleri için kamuoyunda eleştiri almaya devam ediyorlar.
Yaklaşık on yıldır İl Kültür Müdürü olan Kadir PÜRLÜ’nün, “Dadaloğlu’nun Mezarını arıyorum” diye Sivas’ı rezil eden açıklamaları yanı sıra, dişe dokunur bir kültürel vizyon belirleyip, şehri kültür şehri yapamaması eleştiri alan konuların başında gelmeye devam ediyor.
Emekli olana kadar Kültür Müdürlüğü koltuğunu bırakmayacağı varsayılan Pürlü’nün, siyasi iktidar ile arasını iyi tutma tavrı nedeniylede yerini korumasından endişe ediliyor.
Sivas’ın kültürel ufkunu asıl açması gereken bilim yuvalarından biri olan Cumhuriyet Üniversitesi’nin de nekahet içinde kalması eleştiri alıyor. Cumhuriyet Üniversitesi Kültür Araştırmaları Merkezi (Cüsam) adı altında kültürel bir vizyonun belirlenmesine rağmen, “ununu elemiş eleğini asmış” işlevsiz bir hale dönüştürülmesi ise tepki çekiyor.
Cüsam’ın arşiv toplama üzerine şekillenmesine sert tepki gösteren kültür insanları, geçmişte fazla kalınıp geleceğin onarılamamasının en büyük handikap olduğunu vurguluyorlar.
Sivas’ın üçüncü ve en önemli kültür birimlerinin başında Belediyenin geldiği bilinirken, özellikle Belediyenin bu yönde bir gayretinin de hali hazırda görülmemesi anlaşılamıyor. Ahmet ÖZAYDIN’lı Belediye Kültür yönetiminin “Ramazan etkinliklerinde” tam bir sınıfta kalmayı yaşadığına parmak basan bir çok insan, Belediyenin bir kültür vizyonunun maalesef oluşturulmadığına dikkat çekiyorlar.
Sivas Belediyesinin kültürel açmaz içinde debelenmesinin asıl sorumlusunun eski kuşak idarecilerden olan Ahmet ÖZAYDIN olduğu dillendirilirken, bu yavan kültür anlayışının beş yıl devam etmesi durumunda, kültürel durağanlığın doruğa çıkacağı ifade ediliyor.
Sivaslı kültür insanları, her alanda geri kalmaya mahkum edilmiş bir şehrin kabul edilemeyeceğini dillendirirlerken, mutlaka ama mutlaka kültürel bir vizyonun acilen hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
